Dr. Benjamin Rapoport tarafından yapılan açıklamada, Neuralink'in aslında tıbbi bir cihaz olduğunun unutulmaması gerektiği ifade edildi. Bu tür cihazlara çoğu zaman minimal düzeyde müdahale edilmesi gerektiğini anlatan Rapoport, güvenliğin her şeyden daha önemli olduğunun altını çizdi. İşte bilim insanı, tam da bunlardan kaynaklı olarak Neuralink'ten ayrılıp, kendi şirketini kurmaya karar vermiş.
Dr. Rapoport'a Göre Kendi Şirketi ile Neuralink'i Farklı Kılan 3 Şey Var
Bilim insanına göre beyin-bilgisayar arasındaki iletişimi kurarken, iğne benzeri elektrotların beyindeki bazı noktalara yerleştirilmesi gerekiyor. Neuralink'te çalışırken bunun beyin hasarına yol açtığını tespit ettiklerini söyleyen Dr. Benjamin Rapoport, oysa hasar vermeden de iletişim kurulabileceğini keşfettiklerini söylüyor. Bilim insanına göre kendi şirketi ile Neuralink arasında bunu da içeren 3 husus var. Bu hususlar, "ölçeklenebilirlik", "güvenlik" ve "minimal hasar". Tabii bu açıklamalar demek olmuyor ki Neuralink, hastaların durumunu hiç umursamayan bir şirket. Neticede Neuralink çiplerinin yerleştirildiği bazı hastalar var ve bu hastalar, günlük hayatlarını biraz da olsa geçirebilme fırsatı yakalamış oldular.
Dr. Rapoport'un Açıklaması Ne Anlama Geliyor?
Dr. Benjamin Rapoport tarafından yapılan açıklama, beyin-bilgisayar arayüzü çalışmalarında en az Neuralink kadar iyi bir noktaya ulaşmış firmaların bulunduğunu gözler önüne sermesi açısından önemli.
