Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı direnmek için gittiği Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde bacağından vurulan 15 Temmuz gazisi avukat Burhan Özkaya, o gün alanlarda verdiği demokrasi mücadelesine mahkeme salonlarında devam ediyor.

TBMM adına darbe girişimi davalarında katılan olarak bulunan Özkaya, aynı zamanda kendisini yaralayan sanıkların da aralarında olduğu 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugayındaki eylemlere ilişkin dosyanın müştekisi olarak duruşma salonundaki yerini alıyor.

AA muhabirine konuşan gazi avukat Özkaya, 15 Temmuz'da evinde bulunduğu sırada kayınpederinin kendisini arayarak helikopterden MİT yerleşkesine ateş edildiğini söylediğini aktardı.

Görüşmenin ardından İstanbul'daki köprülerin askerlerce kapatıldığına ilişkin haberleri gördüğünü belirten Özkaya, gelişmeler hakkında bilgi almak için aradığı amcası Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya'nın, "FETÖ'cüler darbe yapıyor." dediğini söyledi.

Bunun üzerine darbecilerin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne saldırma ihtimaline karşı buraya gitmeye karar verdiğini anlatan Özkaya, "Darbe girişiminin ilk saatleriydi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitmem gerekiyordu. Gecenin belirsizliğinden olsa gerek eşim ilk önce karşı çıktı. Ülkemizin belki de bir işgal girişimi altında olabileceğini söyleyince, 'Madem öyle abdestini al da öyle git.' dedi. Aslında eşimin bu teslimiyeti o gece bütün Anadolu coğrafyasında Allah'ın bir lütfu olarak vardı. Allah o gece bizden korkuyu almış, teslimiyet aşkını yaşatmıştı." ifadelerini kullandı.

"Ülkemizi işgalden kurtardık"

Külliye'ye geldiğinde küçük bir polis grubunun güvenlik önlemi aldığını söyleyen Özkaya, sağlıklı bilgi alamadığı için bir süre sonra evine geri döndüğünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Alanlara inin" çağrısı üzerine bir kez daha dışarı çıktığını belirten Özkaya, bu kez TBMM'ye gitmeye karar verdiğini ifade etti.

Yoldayken Ankara Emniyet Müdürlüğünden alevlerin yükseldiğini gördüğünü, bu nedenle buraya yöneldiğini kaydeden Özkaya, darbecilerin zırhlı araçlarla emniyet binasını ablukaya aldığını görünce şaşkınlık yaşadığını anlattı.

Özkaya, bölgede toplanan vatandaşlarla cuntacıların tehditlerine ve havaya ateş etmelerine aldırmadan polislerin yardımına koştuklarını söyledi.

Halkın direncini kırmak için havaya ateş eden darbecilerin alandaki kararlılık karşısında vatandaşların üzerlerine de ateş açtıklarını anlatan Özkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Emniyet yerleşkesine girdiğimiz sırada zırhlı araçların önündeki askerlerden bize yoğun bir şekilde ateş edildi. Kurşunlardan biri sol bacağıma isabet etti. Yakın mesafe olduğu için kurşun delmiş geçmişti. Sağ olsun vatandaşlar beni hastaneye götürdü. O gece ya direnip kazanacaktık ya da kabullenip zillete razı olacaktık. Millet olarak sokaklara indik, Allah'ın izniyle ülkemizi işgalden kurtardık."

"Hukukun gereğini yerine getiriyoruz"

Darbe girişimi davaları başladığı ilk günlerden bu yana yargı sürecinin takipçisi olduğunu, TBMM adına söz konusu davaları "katılan" sıfatıyla izlediğini belirten Özkaya, "Hem katılan avukatı hem de müştekisi olarak darbe girişimi davalarının takipçisiyiz. Onlar bize mermi sıktı, tankla, uçakla üzerimize geldi. Biz ise hukuk neyi gerektiriyorsa o çerçevede yaptıklarının hesabını onlardan soruyoruz." dedi.

Darbe girişimi davalarında gelinen son durumla ilgili de bilgi veren Özkaya, Akıncı Üssü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı dosyalarının dışındaki davaların bu yılın sonuna kadar tamamlanmasını beklediğini vurguladı.

Mahkemelerin usul açısından oldukça titiz bir yargılama örneği sergilediklerine dikkati çeken Özkaya, adil yargılanma ilkesinin en güzel örneğinin sergilendiğini sözlerine ekledi.