Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Vodafone iş birliğinde Balıkesir Avlu Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Teknoloji Buluşmaları" etkinliğinde yaptığı konuşmada, farklı ve zorlayıcı bir küresel konjonktürden geçtiklerini söyledi. Pek çok ülkede büyüme oranlarına ilişkin tahminlerin aşağı doğru revize edildiğini aktaran Varank, sözlerini şöyle sürdürdü: "Küresel ekonomi son 8 yılda ortalama yüzde 3,8 büyüdü. Önümüzdeki 5 senenin öngörüsü ise yüzde 3,5 ki muhtemelen bu daha da aşağı doğru revize edilecek. Bir taraftan petrol fiyatları yükseliyor, diğer taraftan ticaret savaşları ve Brexit konusundaki belirsizlikler öngörülebilirliği azaltıyor. Tüm bunlar yaşanırken işin bir başka boyutu da teknolojide yaşanan hızlı değişim ve dönüşüm. Bunun etkilerini de üretimde ve tüketimde gayet net bir biçimde görüyoruz. Dolayısıyla hedeflerimizi somut bir şekilde belirlemek çok önem kazanıyor. Risklerin farkında olarak, fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek durumundayız. Kendimize yeni fırsatlar, yeni çıkışlar oluşturmak zorundayız."

Milli Teknoloji Hamleleri

Varank, Milli Teknoloji Hamleleri ile sanayinin tüm alt sektörlerinde yerli ve milli kaynaklardan en iyi şekilde yararlanarak teknoloji öncülüğünde ilerlemeyi hedeflediklerini anlattı. "Önümüzdeki seçimsiz dönem, hedeflerimizi gerçekleştirmek adına benzersiz bir imkanı ülkemize sunuyor. Bu dönem ekonomik atılım ve inşallah reform dönemi olacak." ifadelerini kullanan Varank, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı perspektifinden baktıklarında, yerlileştirme politikalarından teşvik sisteminin revizesine, dijitalleşmeden bölgesel kalkınmaya varıncaya dek pek çok alanda somut yol haritaları ve atacakları adımların olacağını belirtti. Dijitalleşmeye uyum sağlamak ve dijital dönüşümü yapısal temellerine uygun bir şekilde başarmanın, rekabet üstünlüğü kazanmak için artık kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Varank, şunları kaydetti: "Bakanlıkça bu alanda attığımız adımlar var. Geçen sene Dijital Türkiye Yol Haritasını açıkladık. Kendimizi elbette sadece bu metinle sınırlandırmayacağız. Önümüzdeki dönemde somut, proje bazlı ilerlemenin, hem sürecin yönetimi hem de oluşan etkiyi ölçme açısından daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Yine TOBB ve diğer iş dünyası kuruluşlarının yer aldığı Dijital Dönüşüm Platformunun da proje bazlı çalışmasında yarar olduğuna inanıyoruz. Bu işin liderliğini bakanlık olarak sürdürmeye devam edeceğiz. İş dünyası kuruluşlarımızın proje önerilerini de bu projelerin fizibilitesi ve üreteceği katma değerin etkisi açısından tartışmak istiyoruz. Az laf, çok iş ilkesiyle yol almanın derdindeyiz."

"Model Fabrikalarımızın sayısını 2020'ye kadar 7'ye çıkarmayı planlıyoruz"

Bakan Varank, başarılı bir dijitalleşme için iyi eğitilmiş iş gücüne ihtiyaç olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz sene İŞKUR'la bir protokol imzaladık. Böylece dijitalleşme alanında mesleki eğitim kursları ve iş başı eğitim programlarının düzenlenmesini, dijitalleşmeyle kaybolacak mesleklerde çalışanlara farklı beceri ve yeteneklerin kazandırılmasını hedefliyoruz. Kalkınma ajanslarımız, bu sene Milli Eğitim Bakanlığıyla iş birliği içinde mesleki ve teknik eğitimin iyileştirilmesine yönelik faaliyetleri de önceleyecek. Bu kapsamda, usta-çırak buluşmaları, sanayici-mezun buluşmaları, liderler programı ve meslek lisesi eşleştirme faaliyetleri gibi projelerimizi hayata geçireceğiz. Ajanslarımız, KOBİ'lerin ve yeni girişimlerin e-ticarete yönlendirilmesi için eğitim destekleri sunmaya da devam edecek." Verimlilik ve dijital dönüşüm alanında attıkları en somut adımlardan birinin de Model Fabrikalar olduğunu anımsatan Varank, "İlkini geçen sene sonunda Ankara'da, ikincisini geçtiğimiz mart ayında Bursa'da açtığımız Model Fabrikalarımızın sayısını 2020'ye kadar 7'ye çıkarmayı planlıyoruz. Sanayicimiz ve teknik personelimiz bu model fabrikalarda uygulamalı verimlilik ve dijital dönüşüm eğitimi alabiliyor. Daha sonra da bu işletmelere dijital dönüşümü gerçekleştirmeleri için danışmanlık hizmeti de veriliyor. Model Fabrikalar sadece kuruldukları illerle sınırlı kalmıyor, çevredeki illere de hizmet verebiliyorlar. Dolayısıyla komşunuz Bursa'daki fabrika, Balıkesir sanayisini eğitim ve uygulamalı danışmanlık programlarıyla daha da ileriye götürülebilir. Bundan en iyi şekilde faydalanmak, sanayici ve üreticilerimize rekabet üstünlüğü ve verimlilik olarak geri dönecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Dijitalleşme çağrısına bin 742 KOBİ'den proje başvurusu

Varank, TÜBİTAK'ın Ar-Ge ve yenilik destekleri kapsamında 12 senede bilişim sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'lere 6 milyar liraya yakın destek vererek, 5 binin üzerinde projeyi teşvik ettiğini söyledi. Firmaların dijital dönüşümüne hizmet eden kritik teknolojileri, açtıkları çağrılarla desteklediklerini vurgulayan Varank, şöyle konuştu: "Bu amaçla TÜBİTAK 137 hedef odaklı çağrı açtı. En fazla desteklediğimiz ilk 5 alan; sensörler, haberleşme sistemleri, yapay zeka, robotik ve veri yapıları oldu. İnşallah TÜBİTAK önümüzdeki dönemde tedarikçi firmaların yetkinliklerinin geliştirilmesi ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla hedef odaklı çağrılarına devam edecek. Bu kapsamda otonom robotlar, kablosuz veri ağları, yapay zeka temelli robotlar, akıllı şehir sistemlerine yönelik nesnelerin interneti uygulamaları, siber fiziksel sistemlerin modelleme ve simülasyonu, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik uygulamaları ve giyilebilir teknolojiler başlıklarında yeni çağrılara çıkmayı planlıyoruz."

Bakan Varank, KOSGEB'in, KOBİ'lerin dijital dönüşümlerini teşvik etmek için Teknoyatırım, Stratejik Ürün, Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama, KOBİ-Gel, Uluslararası Kuluçka Merkezi ve Hızlandırıcı Destek Programlarını sürdürmeye devam ettiğini anlattı.

Bu programlarla, KOBİ'lerin dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaç duyduğu teknolojik altyapı yatırımlarını ve Ar-Ge faaliyetlerini desteklediklerini kaydeden Varank, "Yine KOBİ'lerimize dijital dönüşümde ihtiyaç duyabilecekleri personel, makine-teçhizat, yazılım, eğitim, danışmanlık, hizmet alımı ve belgelendirme gibi giderleri için destekler sunuyoruz." ifadesini kullandı.

Varank, 4 Mart'ta KOBİ-Gel kapsamında imalat sanayinde dijitalleşme çağrısına çıktıklarını hatırlattı. Çağrının hem dijital teknolojileri geliştiren hem de üretimini dijitalleştirmek isteyen KOBİ'lere yönelik yapıldığına dikkati çeken Varank, şu bilgileri paylaştı: "Destek miktarı 300 bin lirası hibe olmak üzere, işletme başına 1 milyon liraya kadar çıkıyordu. Çağrıyı açtığımızda açık kaynak kodlu yazılımları içeren proje başvurularına öncelik vereceğimizi de belirtmiştik. Çağrıyı 2 Mayıs'ta kapattık. Bin 742 proje başvurusuyla aslında beklentilerimizin üzerinde bir rakamla karşılaşmış olduk. Bu durum, dijitalleşmeye ilişkin farkındalığı göstermesi açısından oldukça sevindirici. Başvuruların yüzde 13'ü akıllı dijital teknolojileri geliştiren KOBİ'lere, yüzde 87'si bu teknolojileri kullanmak isteyen KOBİ'lere ait. Bu sonuç bizim için anlamlı çünkü yüzde 13'lük başvuru 'teknoloji geliştirme' konusunda olduğu için aslında teknoloji geliştirici KOBİ'lere daha fazla odaklanmamız gerektiği sonucunu buradan anlamış oluyoruz. Önümüzdeki süreçte proje dokümanları detaylı bir şekilde değerlendirilecek. Kazananları inşallah ağustos ayında ilan etmeyi planlıyoruz." Varank, bu süreci iyi bir maraton koşucusu olmaya benzettiğini aktardı. Yüksek konsantrasyon, adanmışlık, düzenli antrenman, güçlü bir fiziki ve ruhsal altyapıyla bitirilemeyecek maraton olmadığını söyleyen Varank, "İşte biz de Türk sanayisinin geleceğin dünyasında var olabilmesi için ihtiyaç duyduğu dijital dönüşümü gerçekleştirmek adına bütün hamle ve reformları kararlılıkla hayata geçireceğiz. Bu süreç boyunca da TOBB'la ve diğer iş dünyası kuruluşlarıyla birlikte hareket etmek istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.