Panel sonuçraporunun ikinci bölümünü yayımlıyoruz;

5/ Her beste özeldir ve güzeldir. Önemli olan, o bestenin toplumda karşılığının olması ve dillerde söylenmesidir. Elbette, bestecilik bilgi gerektirir. Ancak, her müzik bilenin de 'beste yapabileceği' gibi bir kural da yoktur. Bestecilik, bir 'duyuştur.'

6/Önce, bestecinin kullanacağı şirin özelliği önemlidir. Nasıl bir şiirdir? Günümüzde (dar) 4-5 seste besteler yapılıyor. İntro ile başlayan 3,5 dk.bulan, introsuz 3 dk.olan besteler, yerini 2 dak. bestelere bırakıyor. Çoğu, icracı günceli, şairleri-şiirleri takip etmiyor. Özellikle söz-müzik kendisinin olması avantaj gibi görülüyor ki, bu da kalitesizliği beraberinde getiriyor.

7/ Beste yapılırken

  • Bestekarın kendisi (sanat) için yapılıyor,
  • Piyasaya, para kazanmak için yapılıyor.

'Ben bunu kime satabilirim' düşüncesi ile besteler yapılınca, ya da sipariş beste olunca, bestecinin bir karara varması gerekiyor

  • a/ İdeallerden ödün vermeyip, kenara atılmak mı?
  • b)/ Piyasa şartlarına uymak mı?

İşte burada, bestecinin ekonomik ve sosyal gücü, tanınmışlığı v.b. tavır koyabilmesini belirliyor. Bie beste, bir anda çıkmalıdır. Bir satırı bugün, diğer satırı 3 gün sonra olamaz. Duygu, bir anda notaya dökülmelidir.

8/ İki eser öğrenen, iki eser çalmayı beceren ben 'sanatçıyım', 'aranjörüm' diyor. Ortalık, sanatçıdan geçilmiyor. 2021 Türkiyesi`nde hala tanımlar/terminolojiler netleştirilmemiş durumda.

TDK`ya göre

Sanatçı:

  • a/ Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr, artist
  • b/ Sinema, tiyatro, müzik vb. sanat eserlerini oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse.

Aranjör:

  • a/ Düzenleyici

Besteci (Bestekar,Kompozitör):

Besteci: Beste yapan, bir müzik yapıtı yaratan kimse.

Söz yazarı (Güftekar): Müzik parçalarının, şarkıların sözlerini yazan kimse.

Müzisyen: Çalgı çalabilen veya müzikal yetenek sergileyen kişi.

Piyasa müziği: Popüler müzik

9/ 'Sanat alanında ve bestede' de emeğin karşılığı yoktur. Aranjörün 'aldığı ücret' çok görülür ama, aldığı parayı en çok paylaşan kişi de (kira, stopaj, vergi,müzisyenler,çay-kahve v.b.o`dur. Aranjör, o kadar önemlidir ki bir eseri 'canlandıran' ya da 'batıran' kişidir. Son yıllarda, solistler sipariş beste' vermekte, bu da 'aranjörün bağımsızlığını' kısıtlamaktadır. Oysa, besteci özgür olmalıdır.

10/ Özellikle Konservatuvar (TMDK) mezunlarının pop müzik alanına girmesi ile (1980) bestelerde, yöresel çalgıların, ezgilerin, motiflerin, ritimlerin v.b. kullanılması hızlandı. Türk müziği ile çok sesli müziği birleştirmeye, kaynaştırmaya çalıştılar.' İlk beste' ile sonra yapılan beste arasında 'olumlu yönde' fark mutlaka olacaktır. Beğenilme, besteciye doping etkisi yapar ve onun başarısını artırabilir. Ama, tersi olursa vay haline!...

11/ 1970`lerde Zaten Ersen ve Dadaşlar, Moğollar (Cahit Berkay, Taner Öngür, Engin Yörükoğlu, Serhat Ersöz), Barış Manço ve Kurtalan Ekspres, Cem Karaca ve Apaşlar v.b. topluluklar, türkülerden yola çıkarak ' Anadolu Rock' ile piyasayı allak bullak ediyorlardı. Bu, çeşitli yaşta gençlerin aynı anda bu eserleri söylemesine/paylaşmasına/eşlik etmesine yaradı.

11/ Ancak, son yıllarda pop müzikte anlamsız sözler, çok tekrar, benzerlik, kural yanlışları, akor eksikleri v.b.. artmaya başladı. Elbette, müzik bir 'anlatım' biçimidir, ama pop müzik, çoğunlukla para kazanmak için yapılmaktadır. Kkuralsız beste olmaz..

12/ 'Alaylı-Okullu besteciler' tartışılmaktadır ki, bizce gereksiz bir konudur. Alaylı olup, nota bilmeyen ama kendini yetiştiren birçok müzisyen-besteci olduğu gibi, müzik okulunu bitirip 'kendini yenilemeyen' kişiler de vardır. Birçok alaylı müzisyen/besteci, zamanında Konservatuvar olsaydı, her halde okur bitirirlerdi. Yaşadığı zamanlarda, müzik eğitimi kurumlarının olmaması kimsenin suçu değildir. (İbrahim Tatlıses`in bilinen söylemini hatırlatalım 'Oxford vardı da biz mi okumadık!'

13/ Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği, 'pop müzik' kavramı içinde yer almıyor. Ama, bazı eserler, zaman zaman popüler olabiliyor. Ne zaman, popüler bir ismin şarkılarımızı, türkülerimizi seslendirdiği zaman; 'Türkü formunda beste' gibi yeni terimler de doğru değildir, çünkü türkü tek bir form değil, birçok formdan oluşmaktadır.

14/ Aşıklarımız, kulaklarında olan ezgilere yeni eklemeler yaparak, ya da olan ezgilere söz yazarak türkülerimizi oluşturmuşlardır. Ancak, ülkemizde 'sözsüz müzik' gelişmemiştir, müziğimizin temeli söz'dür. THM`de, 'orkestrasyon teknikleri' geliştirilmemiştir. Kurumsal yapı isimleri yeterli değildir. 'Ankara Devlet Türk Halk Müziği Koro ve Orkestrası' veya 'Ankara Devlet Türk Halk Müziği Kororkestrası' ismi olmalıdır.(Necmi Kıran)

14/ Birkaçsoru

Madem ki, pop müzik alanında bir geriye gidiş var ki, herkes bu konuda birleşiyor suçkimin?

  • a/ Bestecinin mi?
  • b/ Dinleyicinin mi?
  • c/ Aranjörün mü?
  • d/ Söz yazarının mı?
  • Kim, kimi yönlendiriyor?

15/ Neler yapılabilir:

  • a/ Erozyonu önlemek,.
  • b/ Bu alanda eğitilmiş insan gücünü yetiştirmek,
  • c/ Kültür-sanat politikalarını tespit etmek ve takip etmek,
  • d/ Kaliteli beste teşvik projeleri yapmak,
  • e/ Siyasetçilerden uzak kararlar almak,
  • f/ Bestecilere ekonomik destek vermek,
  • g/ Medyaya yeni eserleri tanıtmak/yaymak v.b. için program yaptırımları getirmek
  • gereklidir...