Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu ve bu yıl Hacı Bektaş-ı Veli anısına gerçekleştirilen festivalin ödül töreni Grand Pera Emek Sahnesi'nde düzenlendi.

Sunuculuğunu yönetmen Ezgi Büşra Çınar'ın yaptığı etkinlik, 'Hemhal Ol'anlar' müzik grubunun verdiği mini konserle başladı.

Ödül töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, kültür tanıtımı ve aktarımında sinemanın önemine dikkati çekerek, Türkiye'de sinema konusunda çok güzel bir heyecanın olduğunu söyledi.

Türkiye'nin dizi ihracatında önemli bir konumda olduğuna işaret eden Demircan, 'Tam 152 ülkede dizi filmlerimiz oynuyor. Ülkelere gidip bizzat mücadele ediyoruz. Bu başarı yapımcıların, yönetmenlerin, sinemacıların ve oyuncularımızındır.' dedi.

Demircan, tarihte Türk kültürünün belirleyicisi önemli şahsiyetlerin bulunduğunu ifade ederek, 'Bunlar kimdir? Hoca Ahmet Yesevi'dir, Hacı Bektaş Veli'dir, Yunus Emre'dir. Onlar Türkçe yazmışlar, Türkçemizin buraya gelmesine katkıda bulunmuşlardır. Başka bir şey daha yapmışlar ve bu topluma tevazuyu, paylaşmayı, ötekileştirmeden insanları kucaklamayı öğretmişlerdir. Tıpkı Hazreti Mevlana gibi.' diye konuştu.

Festivalin Onursal Başkanı ve Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık da Türk Kızılay'ın vazifelerinden birinin de sanata ve sanatçıya destek olmak olduğunu söyledi.

Kınık, Kızılay'ın temel amacının insanların ızdırabını dindirmek, insanın onurunu korumak olduğunu belirterek, 'Yaptığımız en anlamlı işlerden bir tanesi de sanata ve sanatçıya destek olmak. Sinema ile insanın hayatı ve bakışı değişebilir çünkü modern insanın bakışını değiştirmeye çok ihtiyacı var. Sinema da bunu yapıyor. Biz de bunun için bu güzel festivali himaye etmeye devam ediyoruz.' ifadelerini kullandı.

Festival Direktörü Faysal Soysal ise bu yıl festivale 50 ülkeden 448 kısa filmle başvuru yapıldığını vurgulayarak, yarışma bölümünde 19, Kırk Yıllık Hatır bölümünde 13, Panorama bölümünde de 13 kısa film gösterdiklerini dile getirdi.

Soysal, bu yıl Türk Kızılay'ın dünyadaki iyilik yüzünü de gösteren İnsani Bakış adıyla yeni bir seçki oluşturduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

'Film gösterimlerimizin yanı sıra çok özel etkinliklerimiz ve söyleşilerimiz vardı. Değerli jürimizle birlikte modern dönemde özellikle dijital dünyada yönetmenin konumunu konuştuk. Etkinliklerimizin en önemli özelliklerinden bir tanesi de ilk defa uluslararası bir festivalde Majid Majidi'yi ustalık sınıfına konu ettik ve onun sinema dünyasını var etme tecrübesinden istifade ettik. Bütün bu gösterimlere ve etkinliklere katkı ve ilgi çok büyüktü. O yüzden katkı sağlayanlara çok teşekkür etmek istiyorum.'

En İyi Film Ödülü 'Death Locked Out' filmine

Festivalin dördüncü yılında 50 farklı ülkeden 448 eser yarışmaya başvuru yaptı. Yarışma kapsamında toplamda 110 bin lira ödül dağıtıldı.

Bu yıl başkanlığını yönetmen Atalay Taşdiken’in üstlendiği İsa Qosja, George Ovashvilli, oyuncu Serdar Orçin ve akademisyen Nazlı Eda Noyan’dan oluşan jüri üyelerinin değerlendirdiği 'Yarışma Kategorisi'nde 'En İyi Film' ödülünü 'Death Locked Out' adlı yapımıyla Amir Karami aldı.

Özel jüri ödülünü 'The Bathtub' filmiyle Sergi Marti Maltas alırken 'Kızılay İnsani Bakış' ödüllerine 'The Poor People' filmiyle Lolita Naranovich ile 'Koçber' filmiyle Murat Kılıç, mansiyon ödüllerine ise 'Nina' filmiyle Hristo Simeonov ve 'Emergency' filmiyle Maryam Esmikhani layık görüldü.

'Lal' filmiyle Gökalp Gönen Fono Film Post Prodüksiyon ödülünün, 'Street Poet' filmi ile Samgar Rakym ise Hacı Bektaş Veli Dostluk ödülünün sahibi oldu. Festivalin onur ödülleri ise Selda Alkor ve Engin Ayça'ya