Tamer AKMAN, 4 Yönetim İlkesi başlıklı bir yazı kaleme almış. 

https://www.medyaege.com.tr/4-yonetim-ilkesi-16909yy.htm

Çok güzel ve yararlı, paylaşmak istedim 

  • Yönetim ilkesi:

Adamın biri tam duşa girmek üzeredir ve karısı da duşunu almış olarak kabinden çıkmaktadır ki, kapının zili çalar. Kapıya kimin bakacağı konusunda ufak bir tartışma sonrasında kadın pes eder. Ü zerine bir havlu alarak merdivenleri aşağı iner ve kapıyı açar. Gelen eşinin arkadaşı X tir. Kadın daha selam veremeden X 'havlunuzu üzerinizden yere düşürürseniz size anında 300 Euro veririm' der. Kadın bir müddet tereddüt eder, ancak havlunun düğümünü açarak havlunun düşmesini sağlar. X ona bakar ve 300 Euro verir ve söze devam eder: 'Antrede doğabilecek ufak bir tensel yakınlık için size 500 Euro daha verebilirim, hem de derhal' der. Önce şaşkın, fakat daha sonra adrenalinin verdiği heyecan ve alacağı para ile yapabileceklerinin anlık hayaliyle kısa bir duraksamadan sonra kabul eder. Yaşamış olduğu olayın ve kısacık bir süre içerisinde edinmiş olduğu ufak servetin heyecanıyla merdivenleri yukarı çıkarak banyoya geri döner.  Hala duşta olan eşi ona kimin geldiğini sorar. 'Arkadaşın X' diye cevap verir kadın.
'Çok iyi, ona borçverdiğim 800 Euro yu getireceğini söylemişti, onu getirdi o zaman.'

1. Hikayeden çıkartılacak ders   

'Eğer bir ekipte çalışıyorsanız bilgiyi saklamayın, paylaşın. Karar mekanizmasında belirleyici olabilir. Böylece yanlış anlaşılmaların ve dışarıya karşı kötü duruma düşmenin önüne geçebilirsiniz.'
2. Yönetim ilkesi:

Aracının direksiyonuna geçip kiliseye gitmek üzere yola koyulan rahip yolda yürümekte olan bir rahibeye rastlar. Aracını durdurur ve kiliseye kadar onunla gelmek isteyip istemediğini sorar. Kadın arabaya biner ve bacak bacak üstüne attığında bacaklarının güzelliği ortaya çıkar. Rahibin gözü kayar ve bakayım derken kısa bir süre için aracın kontrolünü kaybeder. Aracı tekrar kontrol altına aldıktan sonra sağ elini rahibenin bacağı üstüne koyar. Rahibe ona bakar ve şöyle der : 'Rahibe, 129. ayeti hatırlıyor musunuz?'
Utançtan kıpkırmızı olan rahip derhal elini çekerek rahibeye özürlerini sıralar.
Bir müddet sonra aklı tekrar karışır ve rahibenin bacağına tekrar dokunur vites değiştirme bahanesiyle ve rahibe aynı soru ile karşılık verir: Rahibe, 129. ayeti hatırlıyor musunuz? Utancından yine kızaran rahip elini çeker ve 'af edersin kardeşim insanoğlu zayıf düşebiliyor' der.
Kiliseye vardıklarında rahibe arabadan iner ve tek kelime söylemeksizin, ancak çok manalı bir bakış fırlatarak kaybolur. Rahip aceleyle içeriye koşturur ve bir İncil alarak 129. ayeti açar okumak için.

129. ayet şöyle denilmektedir:

'İleriye gidiniz, daha yukarılarda arayınız. Orada güzellikler bulacaksınız.'
2. Hikayeden çıkartılacak ders:
'Görev alanınızla ilgili her zaman bilgili olun, aksi takdirde fırsatları kaçırabilirsiniz.'
3. Yönetim ilkesi:

Pazarlamacı, şef sekreter ve şirket müdürü bir öğlen paydosunda lokantaya doğru yürümektedirler. Parktaki banklardan birinin üzerinde sihirli bir lamba bulurlar. Lambayı ovarlar ve gerçekten de lambadan Cin çıkar. Aslında kişiye 3 dilek hakkı veriyorum ama sizler üçkişi olduğunuz için hepinizin birer dileğini gerçek yapacağım der' Cin.
Şef sekreter arsızca atılarak 'önce ben' diyerek sıranın önüne yerleşir. Bahamalarda, muhteşem bir sahilde tatil yapmak istiyorum. Tatilim hiçbitmesin ve hiçbir dert hayatıma girmesin diye dileğini ifade eder.
Ve hoop, ortadan kaybolur. Şimdi de pazarlamacı atılır ve 'şimdi sıra bende' der. 'Hayallerimdeki kadınla Tahiti sahillerinde Pina Colada içmek istiyorum' der. Ve hoop, o da ortadan kaybolur.  Şirket Müdürüne 'Şimdi sıra sende' der Cin.
Şirket müdürü, 'Bu iki salağı öğleden sonra işlerinin başında görmek istiyorum' der.

  3. Hikayeden çıkartılacak ders:

'Ü stünüz olan birinin her zaman için önce konuşmasına izin verin.'
4. Yönetim ilkesi:

Bir mafya babası evli bir kadınla ilişki kurmuş. Bir gece kocası yok diye kadının evine gitmeye karar vermiş ve adamlarına 'Ben içeri girdikten sonra hemen büyük bir branda ayarlayın ve pencerenin hemen altına dört ucundan gerin' demiş. Sonra da ne yapacaklarının talimatını vermiş: 'Kadının kocası gelirse kapıyı bir kere çaldırın, ben aşağıya atlayacağım, yakalanıp karizmayı çizdirmeyelim... Tamam mı?' Adamları, 'Başüstüne patron' demişler.
Mafya babası kadının evine girmiş, tam yatağa uzandığı anda evin kapısı çalınca bizimki kendini tereddütsüz pencereden donla 4. kattan aşağı fırlatmış. Kadın üzerine alelacele bir şey alıp kapıyı açmış ki, karşısında patronun adamlarından biri... 'Yenge' demiş adam mahcup bir şekilde önüne bakarak, 'Patrona söyle branda bulamadık!..'
4. Hikayeden çıkartılacak ders:

'Ekibini, becerikli ve de çözüm üretebilen bilgili insanlardan kuracaksın...'