NORVEÇ ve İsviçre; Avrupa Birliği`ne üye olmayan ve durumları çok düzgün olan iki ülke; Demokrasi var, zenginlik var, refah var, adalet var, sosyal adalet var, hürriyet var, her konuda çok üstünler. Tek istisnâ, dinî bakımdan doğru yolda değiller. Lafı eveleyip gevelemeyeceğim: Avrupa Birliği`ne üye olmadan da, dünyevî üstünlüklere sahip olmak mümkündür. Norveçve İsviçre`den ders alabilecek zekâya kültüre vizyona sahip miyiz?

***

Müslüman aktivistler, İslam dünyasını elli sene boyunca aktivist edebiyatla oyaladılar, çok vakit imkân enerji kaybına yol açtılar. Nutukları parlak ve yaldızlı idi ama hiçbir İslam ülkesinde başarılı olamadılar. Mevdudî `nin partisi, anayasasında Şeriata aykırı kanun yapılamaz yazan Pakistan`da bile iktidar olamadı. İbn Teymiyyeci aktivistler Arap dünyasında başarılı olamadılar. Aktivist İslamcılar, başarılı olamayışlarının muhasebesini niçin yapmıyorlar? Metodlarında, İslam`ı anlayışlarında hatâları yok mu sanıyorlar?

***

Şu çok geniş bir coğrafyaya yayılmış bir buçuk milyarlık İslam dünyasında, İslam dinine uygun temiz bir hayat sürülebilecek tek bir ülke varmış, o da Endonezya`nın en batısındaki Aceh Darüsselam özerk bölgesiymiş. Bu bilgilerim kitabî dir, gidip görmedim. Keşke imkânım olsa, oraya gidip yerinde tedkik etsem, İslam orada gerçekten varsa, izin verirlerse tası tarağı toplayıp yerleşsem. Müslüman turizm ve seyahat kurumları niçin Aceh seferleri tertiplemiyor? Tertiplerlerse, saf Aceh Müslümanlarını tokatlayıp dolandıracak Tosuncukları oraya sakın götürmesinler;

***

Zengin olmuşlar; Birtakım kurumların idaresini ellerine geçirmişler; Ellerinde para, imkân, hürriyet, fırsat var ama hizmet edemiyorlar; Çünkü hem İslam, hem de genel kültür konusunda çok yetersiz, çok güdük, çok fakir durumdalar. İlim, irfan, kültür, ufuk, firaset, akl-ı selim olmadan doğru dürüst hizmet yapılamaz.

***

Onların ilmi, irfanı, vicdanı olsaydı, yaklaşan Ramazan için gece gündüz, günde üçvardiya mükemmel bir plan ve program ile hizmet etmeye çalışırlardı.

***

Ramazanda yapılabilecek hizmetlerden biri: En az beş milyon tirajı olacak haftalık bir gazete; Politikaya karışmayacak; Müslüman halkı uyaracak, aydınlatacak, bilgilendirecek, ıslah edecek; Bedava dağıtılacak; Ticarete alet edilmeyecek; Tarikat cemaat hizip fırka grup klik sekt holiganlığı, militanlığı, fanatizmi yapmayacak; Ehl-i Sünnet çizgisinde, dairesi içinde olacak; Müslümanların ORTAK Ramazan gazetesi olacak, ORTAKLAŞA yayınlanacak.

***

Birine: Bu fakir, faziletten yüksek İslam ahlakından bahs ediyor, din sömürücüsü ahlaksızları yerin dibine batırıyor diye niçin kızıp köpürüyorsun? Söyle bana: Bir kere bile kendimi faziletli, iyi Müslüman olarak gösterdim mi? İslamî faziletlerden, yüksek ahlaktan bahs etmek suçmudur? İsim vermeden, anonim olarak din sömürücüsü alçak rezilleri zemmetmek kabahat midir? Cevap ver bana: Yazılarımdan niçin gocunuyorsun?

***

Uluslararası şeffaflık, temizlik, fazilet, ahlak anketinde Türkiye`nin baştan ikinci olmasını bile kabul edemem. İlle de birinci olmasını isterim. Olur veya olmaz; Olması çok zormuş; Birinci olması isteğimi kesinlikle değiştirmem.

***

Diyanet`in ve Vakıflar`ın en kısa zamanda bir 'Sanatlı Cami İnşaı Müdürlüğü' kurmaları gerekir. Mimarî kıymeti olmayan, sanatsız çirkin cami binaları yapılmasına izin verilmemelidir. Bundan böyle, yeni yapılacak BÜ TÜ N camiler GÜ ZEL olmalıdır. Çirkin cami binası yaptırmak bir kültür ve sanat hıyanetidir.

***

Diyanet, bed sesli kimselerin hoparlörleri sonuna kadar açarak çılgınlar gibi avaz avaz nefretî makamından Ezan okumalarına izin vermemelidir. Bu, Ezana eza vermek ve dolayısıyla İslam`a hıyanet etmek olur.

***

Din sömürüsü yapan, mukaddesatı şahsî menfaatine ve nüfuzuna alet eden bütün haşarata, eşkıyaya, sahtekârlara, münafıklara: Allah sizi, hepimizi ıslah buyursun. Islah olmamakta direnirseniz, belanızı versin!

***

Muhterem din büyüklerini erbab haline getirmek, onları putlaştırmak gizli şirktir. Mâneviyat büyükleri böyle bir şeyden hoşlanmaz.

***

Dinin ve tasavvufun içini boşaltmak dine ve tasavvufa, Ü mmet-i Muhammed`e yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Kemal Yolunda

Kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz.

**

Cahil, cehlini bilecek itiraf edecek ki, ilme ihtiyacı olduğunu anlasın ve onu elde etmek için çabalasın.

**

Ahlak bakımından eksikleri olan kişi, bunları bilecek ki, kendini ıslah edip düzeltebilsin.

**

Eksiklikler, noksanlar kişiye en büyük öğretmendir. Yeter ki, bilsin ve düzelmek istesin, düzeltsin.

**

Kendini kusursuz, noksansız sanmak çok büyük bir cahillik, çok derin bir gaflettir.

**

Olgunlaşma yolunun henüz başlarında ama kendisini kâmil sanıyor, üzerine toz kondurmuyor. O da gafildir, cahildir, çok eksiktir ve bu haliyle olgunlaşması mümkün değildir.

**

Haddini bilmek çok büyük bir fazilettir (erdemdir).

**

Olgun insanlar, ehil ve layık olsalar bile makam, mevki ve başkanlıklara talip olmazlar.

**

Matlub (istenen) olsalar, ehil ve layık değillerse kesinlikle kabul etmezler.

**

Erdemli bir insanın en büyük ziyneti (süsü) tevazudur.

**

Olgunlaşmış veya olgunlaşma yolunda olanlar, işleri istişare ederek (ehline danışarak) görürler.

**

Mürşid-i kâmil en iyi olgunlaştırıcıdır.

**

Şeriata yüzde yüz uymayan, onun sınırlarını aşan kişi kâmil mürşit değildir.

**

İnsanlık tarihinde gelip geçmiş en büyük mükemmil (olgunlaştıran) mürebbi (terbiye eden) âhir zaman Peygamberi Muhammed Mustafa`dır (Salat ve selam olsun ona).

**

O, hâlâ, istidadı ve nasibi olanları Allah`ın yardımı ile ıslah etmekte, olgunlaştırmaktadır.

**

Olgunlaşmak, ıslah olmak için ne kadar yüksek ve parlak olursa olsun akıl yeterli olmaz. Aklın, selî m olması gerekir. Akl-ı selî m olmadan olgunluk olmaz.

**

Akılları işkembelerinde ve apış arasında olanların olgunlaşması çok zordur. Meğerki başlarına bir hidayet yıldırımı düşe.

**

Dünya serveti ve ikbal şehveti olgunlaşmanın önündeki en büyük iki engeldir.

**

Manen büyük ve olgun kişiler, siyasî iktidarın ateşten gömlek olduğunu bilir.

**

Olgun kişi, dünyayı başına taçetmez, ayağının altına koyar. Onu başına taçetmek alçaltır, ayağının altına almak yükseltir.

**

Müslüman bir ülkede yeterli sayıda kâmil veya olgunlaşma yolunda eğitim gören kimse olmazsa o ülkenin durumu iyi olmaz, buhranlar (krizler) içinde düşe kalka yürür.

**

Sultanlar kâmil mürşitlere bağlı olmalı, onların öğütlerini dinlemeli, sözlerini tutmalıdır.

**

Hakikî halifelerin sonuncusu olan Cennetmekân Sultan Abdülhamid-i Sâni Han hazretleri, zamanın manevî büyüğü Şeyh Muhammed Zâfir el-Medenî eş-Şâzelî , ed-Darkavî hazretlerine bağlıydı ve onun duasını alıyordu.

**

Mürşidi kâmil öğüdünü dinlemeyenler ileride çok pişman olur.

**

Vefatlarından sonra terbiyeleri ve olgunlaştırmaları devam eden kâmil mürşitler vardır.

**

Abdülkadir, İmam Gazalî , İmam Rabbanî , Halid-i Bağdadî bunlardandır.

**

On dokuzuncu asırda yaşamış kâmil ve örnek Müslümanlardan biri Kafkasya kahramanı Şeyh İmam Şamil hazretleridir. Bu büyük zat hem icazetli Şeriat âlimi, hem icazetli tarikat şeyhi, hem de mü`minlerin emiridir. Gerçekten büyük bir mücahiddir. Halid-i Bağdadî Efendimizin halifesidir. Bütün Müslüman gençler onu model edinmeli, ondan ibret dersleri almalıdır.

**

Müslümanların paralarını ve mallarını toplayıp da zimmetlerine geçirenler kâmil değil, haindir.

**

Zamandan, mekândan, noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah`a götüren olgunlaşma yolunun Seyyidi Resulullah Efendimizdir. Bütün kâmil mürşitler ona bağlıdır, onunla irtibatlıdır.

**

Sünnet-i seniyeye sımsıkı bağlanmadan kemal olmaz, kemal bulunmaz.

**

Olgunlaşmak, kendini kurtarmak, Allah`ın kerem ve lütfu ile ebedî saadete nail olmak isteyen her Müslüman, Resulullah Efendimize biat ve itaat etmelidir, başka yol yoktur.

**

Resulullahın bu devirde vekilleri, vârisleri, halifeleri bulunmaktadır. Nasibi olanların bunlardan birine intisab, itaat, biat etmeleri gerekir.

**

Sahte şeyh ile kemal olmaz, aksine gerileme ve düşüş olur.

**

Allah`ın veli, salih, sadık kulu olan kamil mürşide bağlanan Rahman`ın yoluna girer.

**

Haram yiyenler kemal bulamaz.

**

Lüks, israf, ihtişam peşinde koşanlar, gurur ve kibirlerine yenik düşenler, tevbe edip doğru yola girmedikçe kemal bulamazlar.