Âdil olmayan kanunlarla âdil yargı olmaz

Abone Ol

&Acirc dil olmayan kanunlarla âdil yargı, adalet olmaz.

Medeniyetine, kültürüne, sosyal yapısına göre bir ülkeye uygun olan kanun, öteki ülkeye uygun olamayabilir.

İstanbul`da tarih boyunca iki büyük taknin (kodifikasyon) yapılmıştır. Birincisi Justinianus Digestleri, diğeri Mecelle-i Ahkam-ı Adliyedir.

Mecellenin birincisinden üstünlüğü, bilhassa başındaki harika 99 Kavaid-i Külliye`den ileri gelmektedir. Bu genel prensipler, sadece hukukun değil, evrensel hikmetin (bilgeliğin) kurallarıdır ve meden&icirc insanlığa ışık tutmaktadır.

1926`da İsviçre Meden&icirc Kanununun (bazı tercüme yanlışları ile) kabul edilmesi, sağduyuya aykırı yanlış bir devrim olmuştur.

O tarihte, yeni bir Meden&icirc Kanun hazırlayabilecek hukukçularımız vardı. Onlara mill&icirc bir kanun hazırlatılabilirdi. Bu yapılmamıştır.

İsviçre Meden&icirc Kanununun başına, o zamanın Adalet Bakanı tarafından yazılan önsöz mill&icirc kimliğimize, mill&icirc kültürümüze, mill&icirc haysiyetimize indirilmiş bir darbedir.

Bu önsözde yer alan bütün İslam karşıtı fikirler, iddialar, tenkitler keenlemyekundur, asılsız ve esassızdır.

Tercüme İsviçre Meden&icirc Kanunundan sonraki yeni kanun da, mill&icirc yapımıza, kimliğimize, kültürümüze, fıtrata uygun bir kanun değildir.

Bu son kanuna göre ailenin bir reisi olmaması büyük boşluğa ve sarsıntıya sebep olmuştur.

Başsız aile olmaz. Bazı laikler bile, başsız olacağına, ailenin reisi kadın olsaydı diye hayıflanmışlardır.

Türkiye`de aile toplumun temel taşıdır. Aile yıkılırsa toplum da yıkılır.

Meden&icirc Kanununuz aileyi, Ceza Kanunumuz toplumu sarsmakta ve yıkmaktadır.

Batıyı taklit edeceksek, İngiltere`deki hukuk sisteminden ders almalıyız. Onların, bu sistemi, 16`cı asırda Osmanlılardan aldıkları rivayet edilmektedir.

Son meden&icirc Kanunumuz hazırlanırken, hukuk kültürü olmayan bazı Feminist çevrelerin baskılar yaptıkları iddia edilmektedir.

Temel Kanunların sık sık değiştirilmesi, eskilerin yerine yeniden sakıncalı metinler hazırlatılması hukuk ve adalet krizini bir kat daha çetrefilleştirmektir.

Hukuk mimarı olmayanların hazırlayacakları metinlerden hayır gelmez.

Kanun vazı`ları (koyucuları) bilge olmalıdır.

Türkiye`nin son bir asırlık tarihinde Jakoben devrimciler, bilhassa hukuk ve adalet sahasında onulmaz yaralar açmışlar, tamiri çok zor kopukluklara sebep olmuşlardır.

İdeolojik kanunlar yaşamaz.

Evrensel bilgelik kurallarına uygun olmayan kanunlar büyük tahribata sebep olur.

Hukuk, kanun, adalet konusunda Türkiye`nin en iyi terzileri, kendi terzileridir.

Osmanlı imparatorluğu, tarihçi Arnold Toynbee`nin dediği gibi, Platonun ideal cumhuriyetine realitede en fazla yaklaşmış sistemdir. (Tarih Ü zerine bir Etüd, Ispartalılar bölümü.)

Osmanlı ve İslam red ve inkâr edilerek Türkiye`de hukuka hizmet edilemez.

Hukukta devrim olmaz, evrim olabilir. Mecelle bir evrimdi, İsviçre Meden&icirc Kanunu tercümesi bir devrimdir.

Ben kanun metni hazırladım, Meclis çoğunluğu kabul etti zihniyetiyle kanun yapılmaz.

İyi, doğru, uygun, âdil olmayan bir hukuk sistemi (veya sistemsizliği ile) bir ülke yükselemez.

İyi ve uygun bir Meden&icirc Kanun, aileyi güçlendirir, huzur verir. Kötüsü yıkar.

İyi, uygun, âdil bir Ceza Kanunu, mahkemeleri işsiz cezaevlerini ıssız bırakır. Kötü bir kanun suçpatlamasına sebep olur, hapishaneleri tıklım tıklım doldurur.

Yeterli miktarda hukuk mimarına sahip olmayan, hukuk faaliyetleri ve hizmetleri onların gözetiminde olmayan, onlara danışılmayan bir ülkede adalet, huzur olmaz.

Hukuk devleti başkadır, kanun devleti başka.

&Acirc dil, uygun, mill&icirc olmayan kanunlarla kanun devleti olur ama hukuk devleti olmaz.

  1. bir bedene daracık veya çok zayıf bir vücuda çok bol gelen bir elbise... Mill&icirc yapıya, mill&icirc kültüre, kendi medeniyetimize, sosyal ve kültürel yapımıza uygun olmayan tercüme, derleme, iktibas kanunlar bu dar veya bol giysilere benzer. Türkiye devlet, ülke, halk olarak uygun ve âdil kanunların hasretini çekmektedir.

AİLE KONUSUNDA ÇOK ÖNEMLİ PANEL:

Bugün 9.3.2019 cumartesi saat 14.30`da Çemberlitaş BİRLİK VAKFI`nda Avukat Ali Cahit Polat, Prof. Dr. Sefa Saygılı, İstanbul Şehir Ü niversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Mahmut Koca ile E. Ağır Ceza Başkanı Avukat Mehtap Yılmaz`ın katılacakları 'Aile Politikalarında Yasal Sorunlar' isimli bir panel yapılacaktır. Aile meselesi sebze meyve fiyatlarının artışından bin kere daha önemlidir. Vakti müsait olanların bu panele katılmalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca bu hayat&icirc ana konuda mutlaka kamuoyu oluşturulmalıdır.

DEPREM...

1999 dan bu yana deprem edebiyatı yaptık ama depreme dayanıklı binalar ve şehirler inşa edemedik deprem bölgelerindeki milyonlarca çürük binanın, ya yenisini yaparak yahut eskisini sağlamlaştırarak tedbir almadık. Aradan yirmi sene geçti, deprem kâhinleri, felâket dellalları artık çok yaklaştı diye haber veriyorlar. Yazık ki, vakit geçti, iş işten geçti.