Vanlı Hattat Ahmed Hüsrev Koyuncu Hocaefendi ile hat sanatı serencamı üzerine hasbıhal ettik.

Ahmed Hüsrev Koyuncu hoca, Van Edremit`te kamış kaleminden zikir sesleri alan mahir bir usta. Bir yandan hat sanatına yeni eserler kazandırırken diğer yandan da Edremit Halk Eğitim Merkezi başta olmak üzere pek çok kurs merkezinde Rakım Mesleği`ne yeni isimler armağan etmekle meşgul olan sanatkâr ile, Amasya Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-i Hat Müzesi`nin açılışında hat sanatı serencamı üzerine sözleştiğimiz mülâkâtın vakt-i merhunu bugüne imiş.

`height=

Ahmed Hüsrev Hoca ile birlikte

Ahmed Hocam hatla, kamış kalemle, mürekkeple ünsiyetiniz nasıl başladı?

Besmele ile başlayalım söze, selat-u selam olsun Efendimiz (s.a.v) e ve onun güzide ashabına. Hat serencamımı anlatmaya başlamadan önce bu mülakat ile hüsn-i hat sanatını tanıtma fırsatını bize verdiğiniz için size müteşekkirim.

Estağfirullah muhterem hocam, vazifemiz...

1977 yılında henüz medrese eğitimime başlamamışken dokuz yaş civarlarında yazıya olan ilgi ve alakam başladı. O yaşlarda evde bulunan dikiş makinası üzerinde italik yazı ile yazılmış Latince bir yazıyı taklit ederdim. Aynı yıl içerisinde Van`ın Gürpnar ilçesine bağlı Çavuştepe köyünde merhum Şeyh Maşuk ve Molla Hayreddin üstatların yanında medrese eğitimine başladım.

`height=

Medrese eğitimi ile birlikte hep Arapça kitapların ve Kur`an-ı Kerim`in  kapağı üzerinde bulunan hatları taklit etmeye çalışırdım. Medrese eğitimi sırasında Arapça yazıyı ve rik ayı öğrendim. Sürekli gördüğüm güzel yazıları taklit ederdim. Hat sevgisi içime had safhada yerleşti. Nerede nasıl yazabilirim? Nasıl öğrenebilirim? Bu sanatın kim veya kimler tarafından öğretildiğini hep merak ederdim. Hocalarım, merhum hattat Hamit Aytaç`ın yazılarını bulup bana gösteriyorlardı. Özellikle Cevşen-ül Kebir kitabındaki yazıları taklit etmeye başladım. Hâl böyle iken kamış kalem ve is mürekkebiyle hat yazıldığını öğrendim. Medreselerin tatil günleri olan Perşembe ve Cuma günleri mesire alanına çıkardık. Sazlıklarda ilk olarak kamışla tanıştım ve çok sevdim. Kamışları toplayarak medreseye getirdim. 

`height=

Ahmed Hüsrev Hoca, öğrencileriyle 

Soba borusundan is mürekkebi...

Daha sonra kayısı ağaçlarından zamk, soba borularından ise is topladım. Topladığım is ve zamka su ekleyip kaynatarak mürekkep elde ettim. Kamış kalemin ucunu kesmeyi bilmiyordum. Kendimce kalemin ucunu düz kestim, içine mürekkep doldurdum ve ucuna bez tıkadım. Yazmaya çalışsam da başarılı olamadım. Daha sonra dolma kalemlerle öğrenmeye çalıştım. Medrese eğitimi sırasında okutulan kitapların birçoğunu yazdım. Parmakla duvara, dizimin üzerine hep yazılar yazıyordum. Ödevlerimi 15 dakika içerisinde ezberleyip hemen yazı yazmaya başlardım. Ancak hat sanatının usulünce nasıl yazılacağını araştırıyordum. Van, Siirt ve Bitlis medreselerinde medrese eğitimimi sona doğru getirirken bir an önce fırsat bulup hat sanatının merkezi olan İstanbul`a nasıl gideceğimin planını yapıyordum. 1984 yılında İstanbul`a gidip orada ilk olarak İstanbul Ü niversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali ALPARSLAN hoca ile tanıştırıldım. Kendisine o güne kadar yazmış olduğum yazıların birçoğunu gösterdim. Hocam, yazılarıma çok güldü. Kuralsız ve kaidelere uymadan yazdığımı söyledi. Bana hat sanatının usul ve kaidelerini bir bir anlattı. Kamış kalemin nasıl açıldığını öğretti. Nasıl meşk yapacağımı tarif etti. Daha sonra her çarşamba günü kendisinin yanına gelip ders göstermemi istedi. Bir süre sonra bir şirkette çalışmaya başladım ve ders almaya gidemedim. Fakat meşk etmeye devam ettim. İstanbul Küçükyalı`da bir şirkette çalıştığım sıralarda ders almaya gitmeme izin verilmedi. Daha sonra Hasan Çelebi hoca ile Ü sküdar da görev yaptığı camide tanıştırıldım. Hocamdan meşk almaya başladım. İstanbul`da uzun yıllar kalamadım ve Van`a geri döndüm. Merhum hattat Hamit Aytaç`ın yazılarını Ali Alparslan hocam ile Hasan Çelebi hocamın tavsiyeleri doğrultusunda meşk etmeye devam ettim. Birçok imzasız yazılar yazdım. Ta ki oğlum Muhammed Ramazan`ı İstanbul Bayrampaşa Yeşil Camii`ne hafızlık yaptırmaya getirene kadar... Orada Hattat Ali Selçuk Erkurt ile tanıştım. Akabinde oğlumun hafızlığı bitinceye kadar meşklere devam ettim ve kendisinden icazet aldım. Ölenleri rahmetle yâd ediyorum yaşayanlara da sağlık içinde nice yıllar diliyorum.

Hocalarımdan edep gördüm

`height=

 min... Hocanızdan ne/neler gördünüz?

Hocalarımdan önce edep sonra sabır ve çok yazmak ile hat sanatının kıvama ulaşacağını öğrendim. Günlük otuz saat çalışmam gerektiği söylendi. Bu söz beni çok düşündürdü, günlük otuz saat çalışmak nasıl olur diye? Hayalen de olsa Kur`a-nî sanatı daha güzel nasıl öğreneceğimi düşünmem gerektiği rüyalarıma girdi. Bu kutlu mesleği Allah`ın inayetiyle öğreneceğimi öğrendim ve o şekilde meşk etmeye başladım. Çok kez rüyalarımda hat yazdım, kalem açtım ve hocalarımı gördüm. 

Hattın ölçüleri önemli

`height=

Sülüs, celi sülüs ve nesih hat nevilerinin yanında kufi yazılar da kaleme alıyorsunuz. Hattat namzetleri yazıda belli bir insicam ve ahenk yakalayabilmek için nasıl bir çalışma içinde olmalıdır?

Usül ve kaidelerini titiz bir şekilde dikkate alarak yazmalı, iyi kalem, iyi mürekkep ve iyi kağıt kullanılmalıdır.  Hat sanatının ölçülerine riayet edilmelidir. Sülüs ve kufi yazıları hazırlarken ahengi yakalayabilmek için birçok defa yazıp gerektiğinde hocaya gösterdikten sonra son şekli verilmelidir.

Hat sanatı ruhun gıdasıdır

`height=

Hat sanatı sizin için hangi manaları havi?

Ruhun gıdası, rızkın kapısı, huzurun kaynağı ve tebliğin görsel aracı olarak hayatımda önemli bir konumdadır.

Bir yandan mihrapta, kürsüde halkımıza ve cami cemaatine hizmet ederken, diğer yandan da elinizde mütemadiyen kamış kalem bulunduruyorsunuz. Din görevlisi olmanız yazılarınıza, hat çalışmalarınıza nasıl yansıyor?

İmamlık vazifesi ile hat sanatı çalışmalarını bir arada yürütmek en büyük arzumdu. Allah`a hamdolsun, imamlık vazifesi ile beraber hat sanatını hem öğreniyor hem de öğretiyorum. Diğer yandan her hafta, görev yaptığım camiin girişinde hat ile günün anlamına uygun ayet ve hadisleri mealleri ile birlikte yazmaktayım. Çeşitli yerlerde seminerler vermekteyim. İmamlık vazifesi ile hattatlığın birbirleriyle uyumlu olma çalışmalarımı olumlu yönde etkilemektedir. Bir yandan hat ile iştigal ederken öte yandan ayet ve hadisleri de tebliğ etme imkanını buluyorum.

`height=

Sabah namazlarına gelen çocuklara, öğrencilere isimlerini yazıp hediye ediyorsunuz. Çocuklar bu güzel sürprize nasıl karşılık veriyor?

Pazar günleri gerçekleştirdiğimiz sabah namazı buluşmasına gelen 20 yaş altı gençlere ve çocuklara teşvik amaçlı olarak hüsn-ü hat ile özel olarak isimlerini yazıp hediye ediyorum. Bu güzel faaliyetimiz camimize gelen gençcemaatimizin sayısını arttırmakta. Cami/cemaat iletişimimizi güçlendirmektedir.

Edremit Halk Eğitim Merkezi nde ders veriyorsunuz. Talebelerinizin ilgisi hangi seviyede?

Hocalarımızın sevap defterlerini genişletmek gayesiyle 2008 yılından bu yana derslere başladık. 2008 yılından 2016 yılının sonlarına doğru Van İpekyolu Halk Eğitim Merkezi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyelerinde ders verdim. 2017 den bu yana ise Van Edremit Halk Eğitim Merkezi ve Edremit Belediyesi nin Süphan Kültür Merkezi nde ders vermekteyim. Ayrıca 2006 dan bu yana Van İl Müftüsü ve Türkiye Diyanet Vakfı Van Şube Başkanı Nimetullah Arvas üstadımın desteği ile her hafta salı günleri    hüsn-i hat derslerini TDV Kütüphanesi nde vermeye devam etmekteyim. İlgi artarak devam etmekte ve usulüne uygun, sabırla devam edenlerin sayısı umut verici.

Van`da, Edremit`te sergi açtınız mı?

Her sene ilkbahar ve sonbaharda sergi açmaktayız. Bununla birlikte görev yaptığım tarihi Hüsrev Paşa Camii`nin külliyesinde de sık sık eserlerimi sergilemekteyim. Şehrimizde yapılan çeşitli organizasyonlarda da sergiler açmaktayım.

Sergilere gösterilen ilgiyi nasıl telif ediyorsunuz?

Halkımızın hat sanatına olan ilgisini bir hikâye ile anlatmak istiyorum.

Tabii ki... Buyrunuz Ahmed Hüsrev Hocam...

Osmanlılar döneminde isimleri Hasan olan iki padişah yaşarmış. Birinci Hasan, tahta geldiği zaman hattatlardan biri, ismini tuğra şeklinde yazarak kendisine takdim etmiş. Padişah da ödül olarak, teşvik etmek amaçlı elli altınla ödüllendirmiş. Bu elli altın hattatın geçimini on yıl boyunca rahat bir şekilde sürdürmesini ve sanatını geliştirmesini temin etmiş. Ardından, ikinci Hasan tahta geçmiş. Aynı hattat, yeni padişaha da tuğra şeklinde ismini yazıp takdim etmiş. Ancak padişah vezirine danışarak bu adamı nasıl yolcu edeceğini sormuş. Vezir ise hattata bir hafta sonra gelmesini söylemiş. Hattat bir hafta sonra gelmiş. Vezir tekrar bir hafta sonra gelmesini söylemiş. Hattat ise iki hafta sonra tekrar gelmiş. Vezir, on altın ile hattatı başından savmış. Hattat bu nahoş (!) muameleyi görünce hediyesinin kıymetini sanat yolu ile anlatmaya çalışmış.

Nasıl bir çalışmadan bahsediyorsunuz?

Eskiden hattatlar sonbahardan ilkbahara kadar çalışırlar ve sergi düzenlerlerdi. Çalışmaları arasında bu da Hasan, bu da Hasan aralarındaki fark ihsan` diye bir tablo hazırlamış. Bu tablo Birinci Hasan ile İkinci Hasan`ın sanata olan ilgi ve alakasını sanat dili ile ifade etmektedir.

Halk arasında da hat sanatına olan ilgi ve alaka değişkenlik göstermektedir. İlgi istenilen düzeye ulaşmamış olsa da olumlu yönde ivme kazandığını gözlemlemekteyim.

Hat sanatına talep artıyor

`height=

Halkımız hat ile ne kadar içiçe?

Toplum olarak okuma ve yazmaya mesafeli oluşumuz hat sanatı sahasında da kendini bariz bir şekilde göstermektedir. Hat sanatı sabır ve gayret isteyen bir meşguliyettir. Hat derslerine hevesle başlayan talebeler çok olsa da gayret ve sabır barajlarını aşabilenlerin sayısı o kadar fazla değildir. Fakat bununla birlikte son on yılda hat sanatına olan talep giderek artmaya başladı.

Alakanın artmasına yönelik ne türden çalışmalar yapılabilir?

Hat sanatına olan alakanın artması için hattata ve hat sanatına yatırım yapılmalıdır. Çeşitli organizasyonlarda hat sergileri sık sık açılarak hat sanatının önemi ve bu işle meşgul olmanın faydaları insanlara anlatılmalıdır. Yine aynı şekilde hat üstatlarının seminerler vererek bu sanatı gençnesle benimsetmeye çalışması alakanın artmasını sağlayacaktır. 

Bu meyanda Van da durum nasıl?

Van il müftümüz Nimetullah Arvas`ın vermiş olduğu destek, yine İpekyolu  ilçe müftümüz Sacit Emiri`nin katkı ve destekleri önemli. Sair kurumlardan da hat ve hattata destek verilerek ilgi ve alaka artırılabilir.

`height=

Ahmed Hüsrev Hoca nın Van da hat dersi 

Van`da, Doğu Anadolu`da hat sanatıyla meşgul olmanın zorlukları nelerdir?

Hat sanatında dünyanın merkezi konumunda olan İstanbul`a olan uzaklık bizim oradaki imkânlardan mahrum olmamıza neden olmaktadır. Bu mahrumiyet, eskiye nazaran giderek hızlı bir şekilde azalmaktadır. Ulaşım ve iletişim araçlarının gelişmesi mesafeleri aradan kaldırmakta ve üstatlar ile görüşmemizi kolaylaştırmaktadır. Malzeme temininde de yine aynı şekilde son on yılda zorluklar eskiye nazaran aşıldı denilebilir.

Bir eserle katkıda bulunduğunuz Amasya Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-i Hat Müzesi ne dair kanaatlerinizi öğrenmek isterim.

Amasya Belediyesi ninnin ve özellikle belediye başkan yardımcısı Osman Akbaş`ın başlatmış olduğu proje ile Seyyidül Hattatin olan Merhum Şeyh Hamdullah`ın gündeme getirilmesi, hattatlarla iletişime geçilmesi son derece başarılı, aydınlatıcı ve tanıtıcı olmuştur.   Benzer şekilde Seyyidül Hattatların bu şekilde çalışmalarla gündeme getirilmeleri, benzeri yazı ve hat müzelerinin İstanbul, Diyarbakır ve doğunun incisi olan Van`da da yapılması kanaatindeyim.

Osmanlı da hat sanatı zirvedeydi

`height=

İnşaallah. Müzenin hat sanatımıza nasıl bir katkısı olacaktır?

Osmanlılar döneminde hat sanatı zirveye ulaşmıştır. Bunda devletin ileri gelenlerinin, hatta padişahların hat sanatı ile ilgilenmeleri ve hattata değer vermeleri etkili olmuştur. Bu vesile ile Amasya`daki yazı ve hat müzesinin de hatta ve hattata verilen değerin artmasına vesile olacağını düşünüyorum.

Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?

Geleneksel İslâm sanatı olan hüsn-i hat sanatının yozlaşmadan, usulüne  uygun bir şekilde,   ehil olan ustalar tarafından kamu kurum ve kuruluşlarında titiz bir şekilde öğretilmesini temenni ederek, bireylerin ve kurumların milli ve manevi değerleri gençlerimizde ihya edebilmek için gençleri hat sanatına yönlendirmelerini arzu ediyoruz. Zira hat sanatı ile meşgul olmak insanın içdünyasını zenginleştirmekte, ona huzur vermekte ve Osmanlılarda olduğu gibi terapi görevi görmektedir. Her kesime hitap eden bu nadide sanatı öğretmeli ve yaşatmalıyız.

Hat helâl rızık kapısıdır

Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?

Hat sanatının piri olan Hz. Ali Efendimize (kv) ithaf edilen 'Hat padişahlar için güzelliktir, zenginler için marifettir, fakirler için helâl rızık kapısıdır.' sözünü hatırlatmak isterim.

Başta, pî rimiz Hz. Ai Efendimiz (kv) olmak üzere, silsile yolu ile, en son, üstatlarıma gelinceye kadar tüm hüsn-i hat üstatlarına Alla htan rahmet diler, sağ olanlara da sıhhat içinde, bereketli ömürler dilerim.

Hamd Allah` a mahsustur. Selat-ü selâm, Allah rasulüne ve onun âl ve ashabının üzerine olsun.