Ü lkemizde üniversite sayısı 207 oldu.

7100 Sy.Yasa ile 'Okutmanlık' kaldırıldı ve hepsi 'Öğr.Gör.', 'Y.Doç.lik' kaldırıldı hepsi 'Dr.Öğr.Ü yesi' oldu.

Ü niversite, araştırma demektir. O nedenle kitap sayısının, öğrenci başına düşen cari giderlerin önemi büyüktür.

'Merhum N.Erbakan, İTÜ `de Öğr.Gör. iken 57 yıl önce) , uçak motorunun prototipini yaparak seri halde üretilmesi için rahmetli C.Bayar`dan bir yazı ile izi ve imkan istemiş. C.Bayar`ın cevabı şu olmuş 'gerek yok, biz ABD`den uçak alıyoruz!..'

Bir üniversitede öğretim elemanı olmak prestij, saygınlık demektir.

Ancak, görüyoruz ki, yapılan araştırmalarda en çok öne çıkan konular

  • Mobbing,
  • İntihal,
  • Etiklik`tir. Bu acınacak ve üzerinde önemle durulacak bir konudur.

Ü niversite avukatları, maalesef bu gibi işlerle -yoğun olarak- uğraşmaktadır.

Gelişme, büyüme elbette çok iyidir, ama sağlıksız büyüme yanlış insanların, yeni yerlere sirayet etmesi ve bu hastalıkları dağıtmasıdır.

Çalışmalardan anlaşılıyor ki üniversitelerimizin büyük bölümünde, verilen eğitimin 'kalitesi ve araştırma performansı' bakımından sorunlar var. Bu durum, tüm alanlarda yetişecek öğretim elemanlarının niteliği -niceliği değil- konusunda olumsuzluğa yol açmaktadır.

Prof.Abidin Kumbasar`ın verdiği güzel örnekten yola çıkarsak

Akademisyen sadece işine gelip gidiyor, derslerine girip çıkıyor, verimi düşünmüyorsa, sadece bir 'işçi'dir.

Akademisyen dersinin daha verimli olması için kendinden bir şeyler katıyor, yeni metotlar geliştiriyorsa, o bir 'usta'dır.

Akademisyen hem derslerini verirken, ders verdiği öğrencilerle iyi ilişkiler kurup onları yarına hazırlamayı düşünüyorsa, öğrencilerinin en iyi olmasını düşünüyorsa, gerekirse aileleri ile iyi ilişkiler kuruyorsa, o bir 'sanatçı' 'dır.

Her işin/mesleğin bir sanat yönü vardır.

O nedenle sürekli 'nicelik' değil, 'nitelik' diyoruz.

Neden acaba?

Olmadığı/oluşturulamadığı için olmasın?!...

Alanımızdan örnek verelim

Anadolu GSL mezun bir öğrencinin Konservatuar sınavını kazanamaması ne demektir?

Kazanan öğrencilerin, bir çok konudan habersiz olmaları nedendir?

Anadolu GSL mezunu öğrencinin bir çalgı çalamaması ne demektir?

Bazı Anadolu GSL`lerin, eğitimde iyi olup, bazılarında eksik olması ne demektir?

Kısaca, insanlar işini iyi ve düzenli neden yapmamaktadır?

Yapılmayan iş, ders, alınamayan sonuç,verim, kamu zararı değil midir?

Amacımız kurumsallaşmayı önleyen uygulamaların ortadan kaldırılmasıdır..

YÖK`ün 2018 Raporundan 2021`e ne değişti?

2018`de 193 üniv ersitemiz vardı. Bunların 109`u Devlet Ü niv., 76`sı Vakıf Ü niv.,8`i Vakıf Meslek Yüksek Okulu. Nisan 2018 verilerine göre, öğretim elemanı sayısı da aşağı yukarı şöyledir 24.000 Prof., 16-17.000 Doç., 35.000 Dr.Öğr.Ü y.,24.000 Öğr.Gör. idi. Şimdi sayı çok büyüdü; Prof. olmak kolaylaştı, yayın olmayanlar Prof. oldu;

Bunları geçtiğimiz yazılarda açıklamıştım.

Ama, her zaman 'nicelik' değil, 'nitelik' demekte ısrarlıyız;

YÖK, 29.06.2018`de yayımladığı Vakıf Yükseköğretim Kurumları 2018` raporuyla, vakıf üniversitelerinin karnesini ortaya koymuştu.

Raporda, üniversitelerin yıllara göre artışı, cari giderleri, kitap sayıları, burs miktarları gibi bilgiler de açıklandı.

Buna göre (2018), vakıf üniversitelerinin sayısı 76. İstanbul 47, Ankara 12, İzmir 4, Antalya 3, Mersin-Konya-Gaziantep 2, Trabzon-Nevşehir-Kayseri, Bursa 1 vakıf üniversitesi var.

Fakülte sayıları ise 33 Hukuk, 23 Tıp, 11, Diş Hekimliği, 8 Eczacılık Fakültesi.

Nedense Konservatuar ve GSF benzeri fakülteler gözükmüyor. Yine bilim/sanattan sayılmamış galiba!...

Dekanlar ve Müdürlerimiz bu durumdan ya haberleri yok, ya da makam için ses çıkarmıyorlar.

Öğrenci başına düşen cari giderlerde Konya Gıda ve Tarım Ü niversitesi 116 bin 269 TL, KoçÜ n. 60 bin 87 TL,Sabancı Ü n. 51 bin 610 TL ile ilk üçe girmiş. Aradaki fark çok büyük.

Burs sıralamasında ise İbn Haldun Ü n. ile Konya Gıda ve Tarım üniversiteleri %100 ile birinci oldu. Onları % 23 ile Beykoz Ü n.ve % 20 ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf üniversiteleri izlemişti.

YÖK, üniversitelerde öğrenci başına düşen kitap sayılarına da raporda yer vermiş İstanbul 29 Mayıs Ü niversitesi 46.67, Bilkent 39.40, Koç37.40 ile ilk üçe girmiş. Bilkent Ü niversitesi ise kütüphanedeki basılı kitap sayısıyla (500 bin 437) diğer üniversitelerin önüne geçti. Bilkent`i 248 bin 773 ile KoçÜ n. ve 200 bin 924 ile Başkent Ü n. izlemişti.

Acaba, 2021`de gelişme nasıl oldu?