Bakan Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, Milli Savunma Bakan yardımcıları ve ordu komutanlarıyla 'Ateş Serbest-2022'nin Seçkin Gözlemci Günü faaliyetlerini takip etti.

Kuvvet komutanlıkları ve Özel Kuvvetler Komutanlığından 825 personelin katıldığı, F-16 savaş uçaklarının yanı sıra ATAK taarruz helikopterleri ile 39 silah ve silah sisteminin görev aldığı faaliyetin sonunda konuşan Akar, sözlerine, Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesine ait maden ocağındaki patlamada hayatını kaybeden işçilere rahmet, yaralılara şifa dileklerini ileterek başladı.

Faaliyetin, personelin eğitimini gözden geçirmek, kuvvetler arası ateş desteğinin koordinasyonunu geliştirmek ve subay, astsubay adaylarına meslek hayatları boyunca görecekleri harp silah, araç, gereç, mühimmatın mekaniğini tanıtmak, etkisini göstermek ve onların tecrübe sahibi olmalarını sağlamak amacıyla yapıldığını vurgulayan Akar, 'Ateş Serbest-2022'nin başarıyla icra edildiğini bildirdi.

Faaliyetin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolun kapısını açan önemli zaferlerden Sakarya Meydan Savaşı'nın yapıldığı alanda gerçekleştirildiğine dikkati çeken Akar, 'Etkin, caydırıcı ve saygın olarak ifade ettiğimiz, 'peygamber ocağı' olarak da bilinen Silahlı Kuvvetlerimizin, ordumuzun her an harekata hazır olması, herhangi bir şekilde seçenek değil bir mecburiyettir. Bunun bilincinde olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.' diye konuştu.

Bakan Akar, personelin aldığı eğitimi, tatbikata dönüştürebilmesinin önemine işaret ederek, bu sene planlanan 147 tatbikattan şimdiye kadar 64'ünün başarıyla tamamlandığını aktardı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Cumhuriyet tarihinin en yoğun günlerini yaşadığına dikkati çeken Akar, bir tarafta hudutların güvenliği diğer tarafta terörle mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini bildirdi.

Mehmetçiğin hudutların korunması için 'Hudut namustur.' anlayışı içinde görevini kararlılıkla ve fedakarlıkla yaptığını ifade eden Akar, hudutlarda, Cumhuriyet tarihinin en yoğun önlemlerinin alındığını vurguladı. Akar, terörle mücadelenin de kararlılıkla devam ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

'Bizim tek hedefimiz teröristler. 85 milyon vatandaşımızın, hudutlarımızın güvenliğini sağlamak, asil milletimizi başına musallat olan bu musibetten kurtarmak için mücadelemiz devam ediyor. Nerede terörist varsa bizim hedefimiz orası. Bunun dışında bir hedefimizin olmadığını herkesin bilmesi lazım. Biz, başta Irak ve Suriye olmak üzere tüm komşularımızın hudutlarına, egemenlik haklarına saygılıyız. Herhangi bir yeri işgal etmemiz söz konusu değil fakat ülkemizi ve 85 milyon vatandaşımızı savunmak ve onların güvenliğini sağlamak mecburiyetindeyiz. Yapmaya çalıştığımız konu bundan ibarettir.'

Hem ülkenin ve milletin güvenliği hem de bölgesel ve dünya barışına katkı sağlamak için çalıştıklarının altını çizen Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin uluslararası arenadaki saygınlığı ve etkinliğinin herkes tarafından görüldüğünü, bu etkin ve saygın yerinin her geçen gün daha da geliştiğini dile getirdi.

'Nihai amacımız, barış ve istikrarın sağlanması'

Son dönemde Yunanistan ile yaşanan sorunlara da değinen Akar, 'Bu sorunların, karşılıklı görüşmeler ve diyalogla çözülebileceğine inanıyoruz. Bu yaklaşımımızı ısrarla sürdürüyoruz. Fakat diğer taraftan hiçbir şekilde bir oldubittiye, herhangi bir şekilde istenmeyen bir duruma izin vermeyeceğimizi de herkesin bilmesi lazım. Türkiye olarak bizler daima sorumlu, sağduyulu ve sabırlı bir politika izliyoruz.' dedi. Türkiye'nin bir devletten beklenen neyse o şekilde davrandığını dile getiren Akar, şöyle devam etti:

'Başta, Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm birimler bu şekilde çalışıyor. Gayretlerimizin nihai amacı, barış ve istikrarın sağlanması. Geçtiğimiz hafta Brüksel'deki NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nda Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile görüşmemiz oldu. Bu görüşmede, kendilerine duygularımızı, düşüncelerimizi açık şekilde ifade ettik. Kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için görüşmemiz, buluşmamız gerektiğini, diyaloğun sürdürülmesi gerektiğini belirttik. İyi komşuluk ilişkileri içinde uluslararası hukuk çerçevesinde bu sorunlara çözüm bulunabileceğini ifade ettik. Bu konuda üçüncü tarafları karıştırmadan karşılıklı iki komşu, iki müttefik olarak konuşup, görüşüp samimi diyalogla problemlerimizin, sorunlarımızın çözülebileceğine hala inanıyoruz.'

'Türkiye kimse için tehdit değil, Türkiye güçlü, güvenilir, etkin bir müttefiktir.' diyen Akar, bunun herkes tarafından bilinmesi gerektiğini söyledi.Kıbrıs'taki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirten Akar, 'İster Yunanistan ister GKRY'nin silahlanma heveslerinin, gerginliği artırmaktan başta bir şeye yardımcı olmayacağını ve bunun olayı bir çözümsüzlüğe doğru götürdüğü herkes tarafından bilinmelidir.' dedi. Bakan Akar, Türkiye'nin garantör olarak hak ve sorumluluklarını yerine getirmeye sürdüreceğini de kaydetti.

'Lüks değil bir mecburiyet'

Yerli ve milli savunma sanayisinin önemini de vurgulayan Akar, 'Bu bir seçim değil bir sorumluluk. Lüks değil bir mecburiyet.' diye konuştu. Akar, yerli ve milli savunma sanayisinin yüzde 80'lere ulaştığına dikkati çekerek, 'Bütün hafif silahlarımızı, obüsleri, havanları, İHA, SİHA, TİHA'ları ihraç eder duruma geldik. MİLGEM, gemilerimiz, denizaltılar bunları yapıyoruz. Milli Muharip Uçak ile tank ile ilgili çalışmalarımız sürüyor, inşallah tankı da uçağı da yapacağız. Azimliyiz, kararlıyız, yoğun şekilde çalışmalar sürüyor.' ifadelerini kullandı. Konuşmasının ardından Bakan Akar, başarılı personele ödüllerini verdi, faaliyeti takip eden subay ve astsubay temel kursiyeri ve askeri öğrencilerle fotoğraf çektirdi.  İTTİFAK-AA