Türkiye’de mimarlık alanında faaliyet gösteren Gizea mimarlığın kurucusu Mağan, depremin ardından bir yol haritasının çıkartılması gerektiği ve yapılacak olan binalarda tedbir ve önlemlerin yapım aşamasında alınması gerektiğini söyledi. Mağan, “Öncelikle Estetik kaygılar nedeniyle kolon ve kirişlere hiçbir müdahalede bulunulmamalıdır. Depreme yönelik iç mimari düzenlemeler tasarım aşamasında planlanmalıdır. Televizyon üniteleri ve dolap sistemleri gibi sabit mobilyalar bulundukları yüzeye mutlaka sabitlenmelidir. Koltuk, berjer, masa, sandalye ve sehpa gibi hareketli mobilyalar sirkülasyon alanlarında kullanılmamalıdır. Dekorseverlerin vazgeçilmezi açık rafların önlerine bariyer görevi görecek elemanlar monte edilmelidir. Bu işlem rafların üzerindeki obje ve aksesuarların düşmesini bir miktar engelleyecektir. Depremin tetiklediği en büyük tehlikelerden biri yangın olduğu için tüm pencerelere yangın geciktirici panjurlar takılmalıdır. Cam materyalinin kullanıldığı her yüzeyde patlamayan özellikte temperli cam kullanılmalıdır. Son zamanlarda çok trend olan cam kapaklı mobilyalarda da temperli ya da akrilik cam kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Mağan, son yaşadığımız Kahramanmaraş depreminin ardından özellikle dikkat edilmesi gereken bir çok konu olduğunu da hatırlatarak. “Ülke olarak mimari açıdan çok iyi projeler üretir hale geldik. Fakat aynı titizliği ve başarıyı bina güvenliği alanında da uygulayabilirsek hayatımızı kaliteli ve güvenli bir yaşam alanında geçirmiş olacağız” dedi. (İHA)

Editör: Elif Şahin