İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi eski Uluslararası Para Fonu (IMF) İktisatçısı Prof. Dr. Murat Ali Yülek, Trump'ın ekonomi ve diğer ülkelere uyguladığı yaptırım politikalarının, 20 trilyon dolar dış borç ile dünyanın en yüksek borcuna sahip ülkesi ABD'ye olan kısa ve uzun vadedeki etkilerini değerlendirdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD'de uyguladığı vergileri düşürücü politikasının 2018 ve 2019'da ekonomiyi olumlu etkileyeceğini anlatan Yülek, " Ancak 2020'lere doğru bütçe açığı sebebiyle ekonomi uçurumdan aşağı gitme tehlikesi içine girebilir. Çünkü bu bütçe açığıyla Amerika dünyanın en büyük borcu olan devleti. 20 trilyon dolara yakın borçları var. Bu kriz, Trump'ın son 2-3 yılında görülmeye başlanacak"dedi.

Trump gerileyişin tohumlarını ekiyor

Yülek, " Amerika şu anda hızlı bir büyüme kaydediyor. Ancak altını tekrar çizecek olursak daha evvel Obama dönemindeki ekonomideki yapılan hareketlerin olumlu eğilimlerinin bunda önemli etkisi var. Bu büyüme kısa dönemli olacak, bu kesin. Trump'ın bu içe dönük, korumacı politikaları Amerika'nın ekonomik gerileyişinin tohumlarını ekiyor" dedi. Trump'ın da vergileri düşürücü politika uyguladığını belirten Yülek, bu defa kontrol edilemeyecek seviyede, orta vadede Amerika'nın bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranını arttıracağını ve bu yüksek oranın kontrol edilmesi çok zor noktalara da gelebileceğinin altını çizdi.

Çelikten fayda sağlanamaz

ABD'de son dönemde yaygınlaşan "sektör kurtarma" sürecini de değerlendiren Yülek,  "Trump'ın yaptığı en büyük hatalardan biri çelik endüstrisini kurtarmak. Çelik sektörü, artık katma değeri son derece düştüğü ve bir meta yani ticari mal sektöründe olduğu için para kazandırmayan bir alan. Amerikan ekonomisi şu anda geldiği durum sebebiyle nereden para kazanır ona bakması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

Bedeli Amerikan ekonomisi ödeyecek

Trump'ın iktisadi anlayışına da değinen Murat Ali Yülek, "Yani çelik gibi bir sektör kaybedilmiş olabilir. Yeni bir teknoloji çıkarsa ötekiyle rekabet etmeyi bırakabilirsin. Ancak dinamik bir ekonomiysen bunun yerine gelen diğer sektörler bunun eksiğini kapatır. Hatta buna 'yaratıcı yıkım’ denir. Bunun bedelini Amerikan ekonomisine ödetecek" değerlendirmesinde bulundu.