Dünya`nın en merkezi bölgesinde, Avrupa ile Asya`nın köprüsü konumunda cennet gibi topraklar üzerinde yaşıyoruz. Verimli toprakları Anadolu`dan Trakya`ya kadar geniş bir coğrafyada her türlü bitkinin yetiştiği verimli araziler; Her köşesi ayrı bir güzel. Her dağı, her ovası ayrı bir hazine.

Orta Anadolu Mezopotamya gibi dünya tarihinin önemli eski yerleşim merkezlerinden biridir. İlk medeniyet merkezlerinin kurulduğu çok sayıda yerleşim bu civar ve bölgededir. Dünyanın eski yerleşimlerinden biri olan Ereğli (Neolitik Çağ M.Ö.7bin-) Çumra, Çatalhöyük gibi yerleşimler sakinlerine benzer ilk tarımcı toplulukların yaşadığı alanlardandır. Ereğli`deki 5-6 höyük`te yapılacak olan Arkeolojik kazı sonrası, bu husus da kesinleşmiş olacaktır.

Ereğli 1935 yıllar 1. Kalkınma planında yer alan 3 beyaz ifade edilen, Bez, Un, Şeker üretimi idealini gerçekleştirmiş ve bölgesinde bugünün Ü niversitesi sayılan Köy Enstitüsü, Tarım, Hayvancılık ıslah tesisleri (Merinos ) ve Nişasta, un üretim tesisleriyle aynı dönemde sektörel faaliyeti gerçekleştirmiş olması yönüyle başarısı nadir kentlerdendir.

1985` e kadar şehirden geçen akarsu ve Roma İmparatorluğu zamanında açıldığı bilinen 'toprak kanallar' (Ereğli ağzında 'arklar') sayesinde İçAnadolu`nun en yeşil yeri idi. 'Yeşil Ereğli' den bereket
fışkırırdı.

İbni Haldun`un Mukadime`sinde şehirlerin kuruluşunda ideal koşullar sayılırken bakınız ne diyor

'; .dikkat edilecek cihetlerden biri de su işidir. Şehir bir ırmağın kenarında kurulmalı veyahut şehir kurulacak yerin hizasında suları tatlı olan kaynaklar ve çeşmeler bulunmalıdır.'

Bu satırları okuyunca İvriz`i ve Ereğli`yi düşünmek,  kenti görmek ve ne denli önemli bir şansı elinde bulundurduğunu bilmek. Hitit ve Selçuklu medeniyetlerinin izleri üzerinde oturan bu kadim şehirle alakalı, Kâtip Çelebinin 16. yüzyıla ait Cihannümasında Ereğli ile ilgili bölümü okuduğumda ne kadar heyecanlandığımı anlatamam. Kâtip Çelebi bilimsel coğrafya çalışmasında Ereğli hububatı çoktur. Envai çeşit ürünleri olur. Hatta derler ki sadece 90 tür armut yetişir   ifadelerini kullanır. Bu ve benzeri diğer çalışmalarda bize verilen bilgi, Ereğli`nin geçmişte su ,toprak yapısı ve iklim avantajları dolayısıyla çok çeşitlilik içeren zengin bir tarımsal üretim alt yapısına sahip olduğunu son bir asır içerisinde kantitatif olarak büyük miktarlarda olmasa da kalitatif ölcülerde önemli çeşitliliklerde organik usullerde tarımsal ürün yetiştirildiğini gösteriyor. Son 25 yıldır artan makineleşme ve kurak arazilerin tarıma açılması, toplulaştırma, öz tüketime yönelik küçük üretim modelinden kitlesel üretime geçişle birlikte bugün gelinen noktada 4 bin yıllık Anadolu tarım tarihi son dönemde olduğu kadar hiçbir döneminde bu denli değişim ve riskler içeren şartlar taşımadı.

Şehir 1940 1985 yılları arası Sümerbank ın katkısıyla önemli tekstil üretim merkezlerinden biriydi. Şehir dönemsel olarak Akgöl alanı yönüyle

Turizm
Halıcılık

At ciftlıkleri ve pansiyonları
Elmacılık
Tekstil üretimi
Meyve suyu ve gıda alanlarında dönemsel olarak büyük etkinlikler ve büyük üretimler yapmıştır.

Bugün sadece süt işleme ve peynircilik ve et ve tarımsal üretim üzerinde kalıcı ilerlemeler sağlayabilmiş ve istihdamı sadece bu sektörlerde artırabilmiştır.

Mazide, Konya`nın Ereğli ilçesi 1980`lere kadar hayalleri zorlayacak derecede güzel, harikulâde, masallar diyarı misal efsanevi bir tekstil endüstrisi şehri idi. Yöresel tabirle dere, akar, çay ve arklarla kılcal damarlar gibi örülmüş son derece verimli, işsizlik sorunu olmayan, insanları mutlu, sağlıklı, neşeli, nüktedan, hayat dolu yemyeşil, cennetsi bir diyardı.

Ereğli kent merkezi ve bağ evleriyle meşhurdu. Şehir merkezi mahallelerde 1 milyon a yakın ağaçsayesinde şehir yemyeşil idi. 1950 li yıllara kadar iki göz bir aralık şekliyle tarif edilen izbe yada kiler olarak tabir edilen gıda maddelerinin saklanma ve bekletilmesi amacıyla taş bodrum şeklindeki yerler buzhane gibi kullanılırdı, Bu mekan üzerine inşa edilen tek katlı kerpiçyada taş yapıdaki konutlar ile ahşap ve kerpicin beraber kullanıldığı daha çok kent merkezinde olan iki katlı konaklar hemen akla gelir. Bağ evlerinde nohudun ütmesini, buğdayın ütmesini, patatesin közlemesini, pancarın tandırını, sıkmanın böreğin en güzeli yapılır. Vişneli tirit`i, vişne terletmesi yaygındı.

Nerede o eski Gülbahçe pazarından aldığımız ev üretimi bakraçlardaki çingillerdeki yoğurtlar,ev peynirleri, küçük bahçelerden, bostanlardan toplanan sebze ve meyveler.

Güz döneminde toplanan üzümler tavana asılır, karanlık odalara kavunlar konur, yapılan bandırma ve köfterler serilirdi. Organik olarak yapılan bu tarz üretim az ise de nüfusun az olması nedeniyle tüketime yeterli idi.

Sonra mı? Sonrası çok hazin bir hikâye.

Seksenli yıllarda yapılan İvriz Barajı ile Akgöl e yeterince su verilemedi ve ekolojik sorunlar başladı. Bir yönüyle civar sahalar ve köyler sulu tarım imkanlarına kavuşur iken diğer taraftan Türkiye`nin en lezzetli meyve ve sebzelerinin yetiştiği bahçeler kurudu. Son 9 -10 yılda, Türkiye çapında haber olan, toz fırtınaları oluşmaya başladı (bkz. TV ve gazete haberleri). Ortalama yıllık yağış can suyu  kesilmeden önceki 23 yılda 315 mm iken sonraki 23 yılda 287 mm oldu (% 8,9 azaldı, bu azalma max. ve min. değerlerde de görülmektedir). Yeşil alan kuruduğundan yağmur bulutları yağmura dönüşemeden Ereğli`yi terk etmektedir.  Dünyanın sayılı sulak alan ve kuş cennetlerinden olan Ereğli Sazlıkları (Akgöl)`ün alanı 21500 hk dan 3000 hk a indi. Geçmişte önemli sayıda üreyen özel kuş türlerine artık rastlanmamakta.

Beşeri yönden ise, bugün benzer küçük Anadolu kenti gibi yoğun taşra göçüne hazırlıksız yakalanmış merkez nüfusda bir hayli arttı. Sıkışık yaşam alanları oluşturan ve 50 yıldır yapılmakta olan apartmanlar mahallelerin orjinalliğini ortadan kaldırmıştır. Alternatif sektörlerin yeterince gelişememesi ve kent merkezi 100 bini asan nüfusa ulaşmasıyla bugün ciddi bir işsizlik de oluşmuştur. Kent merkezi yoğun motorlu araçsayısı nedeniyle otopark sorunu olan ses ışık ve hava kirliliğine maruz kalır hale gelmiştir.

Tarımsal üretimde organik küçük üretim yerine kitlesel üretime büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde aile işletmelerinden büyük işletmelere dönülmüştür. Bunun hayvancılık organize bölgesinde yapılamaması nedeniyle de kentte pek çok mahallede büyükbaş hayvan atıkları dolayısıyla azot kirliliği oluşmaktadır, dolayısıyla biyogaz üretimi yönüyle önemli bir fırsatta elden kaçmaktadır. Kentte planlaması yapılan ve 2 bölüm olarak ihale edilen damlama sulama sistemi projeside bölgenin tarımsal gelişmişlik seviyesine ivme kazandıracak önemli bir projedir.

Bugün için şehrin beşeri yön, eğitimli insan potansiyeli, ekonomik, sosyal, kültürel, coğrafi, tarihi acıdan potansiyeli ile gelinen noktalar bir hayli büyük zıtlıkları içermektedir.

Pek çok ülke geneli büyük yatırım bölgede, Ereğli merkeze 2 saatlik mesafede cumhuriyetin en büyük yatırımı nükleer santral projesi, Aksaray doğalgaz depolama alanı projesi, Karapınar-Ayrancı termik santral projesi süreçler tamanlanınca ihalesi yapılacak olup 30 dakika mesafededir. Güneş enerjisi ile enerji santralleri projesi ve Şeyl petrol, Şeyl gaz rezervleri şartlar uygun oluşunca işletmeye alınabilecek gibi görünmektedir. Bu tip projeler ekolojik olarak bazı riskleri de getirse de pek çok doğal kaynakların rezerv alanlarına yakınlığı ve ileriye yönelik de büyük projeler olmaları dolayısıyla Ereğlileri bir hayli umutlandırmaktadır.