Değerli okuyucularımız, dün anlatmaya başladığımız arterio skleroz yani halk arasında damar sertliği denilen rahatsızlıkla ilgili bilgi aktarımına bugün de devam ediyoruz:

Kanda bulunan fosfolipid metabolizması düzenler;

Şimdi bu organizatörün görevini aksattığını bir düşünün. Bakalım ne oluyor?

Her taraf yağ içinde kalıyor.

Karaciğer de yağlanmaya başlıyor. Damar içine de atılması gereken yağlar dolmaya başlıyor;

Bu nasıl mı oluyor?

E her nefes alış verişte kalp tıkır tıkır çalışıyor.

Vücut kan istiyor;

Kalp de sürekli kan pompalıyor;  

Kalbin pompalaması esnasında, kanın basıncıyla bu kontrol dışı yağlar atardamar duvarının içtabakalarına doğru sürekli itiliyor.

Yağların çok fazla, yağ moleküllerinin büyük olması ve atardamar duvarının esnekliğini yitirmesi durumunda yağlar, atardamar duvarının içve orta tabakalarına adeta pres ediliyor, tıkıştırılıyor;  

Bu sefer atardamar duvarındaki enzimler, bu yağ moleküllerini parçalayarak kolesterol, yağ asitleri ve başka maddelerin açığa çıkmasını sağlıyor.

Bu açığa çıkan maddeler atardamar duvarını tahriş etmeye başlıyorlar.

Damar duvarındaki hücreler, bu tahribata tepki gösteriyor. İltihaplı bir tepki;  

İltihap sonucu gelişen sert bağ dokusu, aynı zamanda farkında olmadan damar duvarını sertleştiriyor.

Bu mücadele esnasında tahribata uğrayan atardamar duvarında, kolayca parçalanabilen yeni kılcal damarlar beliriyor.

Bu kez iltihaplı tepki daha da artıyor.

Artık o bölgelerde kan deveran sistemi istenilen düzenini kaybediyor.

Resim`height=

Bir zaman sonra ne oluyor?

Yağların sürekli birikmesi ve atardamar duvarının belirli noktalarda kalınlaşması, damar duvarının içeriye doğru katlanmasına ve aterom plakları adı verilen mini kitlelerin meydana gelmesine sebep oluyor.

Aterom plakları parçalanabiliyor, ülserleşebiliyor, ezilerek pelteleşebiliyor. 

Ü lserleşme durumunda, dolaşımdaki trombositlerin plak üzerinde birikmesiyle pıhtılaşma süreci başlıyor.

Bu, daha ileride pıhtı oluşumuna ve damar tıkanmasına yol açıyor, 

Pıhtıdan kopan parçalar kan dolaşımıyla taşınarak daha küçük çaptaki atardamarları tıkayabiliyor ve çok ciddi sonuçlara neden olabiliyorlar.

Bu bir görüş;

Ama olay % 100 böyle mi gelişiyor?

O konuda kesinleşmiş bir karar yok;

Kimi uzmanlar da diyor ki?

Bu yağ birikmesiyle ilgili gelişmeler böyledir ama bu gelişmelerin başlangıcındaki etkenler farklıdır.

Nedir peki farklı etken?

Atardamar duvarının içtabakasındaki bir lezyona bağlı pıhtılaşmadır.

Lezyon nedir?

(Herhangi bir sebebe bağlı olmadan meydana gelen hastalık belirtisidir.)

Yani,

İçtabakadaki küçük bir lezyon, o bölgede trombositlerin birikmesine sebep olur.

Trombosit nedir?

(Kanın en küçük hücresidir. Kanın bir milimetreküpünde, 200 bin ila, 400 bin trombosit bulunur.)

Bu da hastalık zincirini ilk halkası oluyor ve normalde olmaması gereken pıhtılaşmayı başlatıyor.

Bu durumda yağların damar duvarına girerek yerleşmesi, her ne kadar damar sertliği için gerçekten bir sebep olsa da, bu durumu ilk başlatan lezyona bağlı pıhtılaşma oluyor.

Bu da bir farklı görüş.

Olay % 100 böyle mi gelişiyor?

Kesinleşmiş bir karar yok;

`src=`src=Resim`height=

Damar sertliği nelere sebep olabilir?

-Damar sertliği, sadece kalp damarlarını değil, beyin böbrek ve çevre damarlarını da ilgilendirir.

-Enfarktüs vakalarının meydana çıkmasında rol sahibidir. 

-Beyin trombozu, yani beyne giden kan damarlarının pıhtı veya kolesterol plakları oluşarak tıkanmasının sebebi de damar sertliğidir.

-Beyin kanamasının başlıca nedenlerinden biridir.

-Bacak kangrenlerinin büyük bir bölümünde sebep yine damar sertliğidir.

Hangi yaşlarda ve nasıl görülür?

Hiçbirimiz doğduğumuz gibi sıfır kilometre kalamayız.

Yapılan araştırmalar, insanların tamamına yakın kısmının, damar sertliğinin ilk safhalarını geçirdiklerini göstermiştir. 

Ü çyaşından büyüklerin hepsinde, aortta bu tip bir bozukluğun mevcut olabildiği, 

Yirmi yaşından büyüklerin hepsinde ise, koroner damarlarda bu deformasyonun bulunduğu anlaşılmıştır.

Ancak, 

Damar sertliği sadece klinik tablo olarak ortaya çıkabiliyor.

Yani, damar genişliğinin % 70 - % 80`i kapanmadan herhangi bir belirti ortaya çıkmıyor. 

Vücut yine de canla başla görevini yerine getiriyor.

Belirtilerin çıkması da genellikle kırk yaş ve üzerinde oluyor. Ama günümüzde yukarıda söylediğimiz dengesiz beslenme, stres, hava kirliliği, kronik bazı rahatsızlıklar vb. sebebiyle bu yaş otuz beşe kadar inmeye başlamıştır.

Şeker hastalığı, böbrek hastalığı gibi kanda yağ düzeyinin yüksek olduğu hastalıklara yakalananlarda damar sertliği daha yaygındır.

Damar sertliğinin belirtileri nelerdir?

`height=

Arterio sklerozun yani damar sertliğinin, 'iki kere iki dört eder' gibi net bir belirtisinin olmadığını söyleyebiliriz. 

-Baş dönmesi,

-Baş ağrısı,

-Titreme,

-Yürürken sendeleme,

-Düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama,

-Sinirlilik veya damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülmesi, 

-Dokulara yeterli oksijen iletilememesi ve söz konusu bölgedeki kan dolaşımının engellenmesi, 

Beyne giden oksijen azlığına bağlı olarak

-Görme ve konuşma bozuklukları,

-İlerleyici hafıza yitimi, anlık bilinçyitimleri, 

-Yer ve zaman kavramlarının bozulabilmesi,

-Kol ya da bacaklarda kas gücünün ani ve geçici olarak zayıflayabilmesi, 

-Hastalık kalbi tuttuğunda, kalp kasının kasılma gücü, gelen oksijenin yetersizliği nedeniyle zayıflaması. 

-Kalpte ritim bozuklukları görülmesi, 

-Bazen spazma yol açan göğüs ağrılarının belirmesi, 

-Bacak damarlarını tutarsa yürüme sırasında kramp ağrıları olması, 

-Deride kalınlaşma ve rengin koyulaşması, 

-Bacaklarda ısı düşmesi ve zamanla kangren gelişmesi,

-Böbrek atardamarlarının tutulduğu durumlarda, kan basıncının yükselmesi, 

-Böbrek hareketlerinde hafif bozukluklar, 

-Sık idrara çıkma,

-Bedensel ve ruhsal çalışma gücünde azalma, 

-Gündüzleri bile uyuma ve uyuklama,

-Zayıflık ve solgunluk,

-Hafıza zayıflığı,

-Çabuk yorulma ve kalp çarpıntısı,

Damar sertliğinin kolesterol ile ilişkisi

Arterio skleroz meydana gelmesinde kolesterolün rolü de halen bir tartışma konusu.

Bir ara, damar sertliğiyle kolesterol neredeyse sebep sonuçolarak gösterilmişti.

Daha sonra damar sertliğinde kolesterolün etkisi olduğu görüşü giderek azaldı.

Şimdi ise kolesterolün damar sertliğinde ne derece etkili olduğu araştırılmaya devam ediliyor.

İnsan vücudu birçok hayvandan farklı olarak kolestiramin bulamazsa kendisi üretiyor. Çünkü cinsiyet hormonları da dâhil, birçok önemli maddeye yapıtaşı oluşturuyor. Bu yüzden kolesterol damar sertliği konusunda suçlu tutulmamalı.

Ama şu bir gerçek ki bu rahatsızlık bol yağlı besin tüketen kimselerde daha sık görülüyor.

Dolayısıyla dengeli ve doğal beslenmenin önemi bu açıdan çok büyüktür.

Damar sertliğinin hipertansiyon ile ilişkisi

Yüksek tansiyon, şüphesiz damar sertliğini ilerleten etken, çünkü yüksek tansiyonda atardamar duvarına kan basıncı daha şiddetli olur. 

Ne ilginçtir ki, araştırma sonuçlarına göre, atardamar duvarındaki kolesterol miktarı, besinlerle alınan ya da kanda bulunan kolesterol miktarından çok, yüksek tansiyon ile ilgili.

Bir kimsede hem yüksek tansiyon hem de damar sertliği varsa bu kişinin riski daha fazladır.

Çünkü damar sertliği damarların esnekliğini azaltırken, yüksek tansiyon bu damarlara kan basıncını artırarak ters orantı meydana getirmektedir.

Damar Sertliği hastalığının tedavisi 

Geleneksel tıp, arterio sklerozun nedenleri bilinmediğinden, bu hastalığa has özel bir tedavi yöntemi uygulamıyor.

Hastaya belirli bir beslenme programı izlemeleri öneriliyor.

Aşırı yağlı besinlerden uzak durulması gerekiyor. Çünkü yağların damar sertliği oluşumundaki etkisi çok fazladır.

Damar sertliği teşhisi, tanısı konulan kimse, perhiz ( diyet) yapmalı, alkol ve sigara gibi keyif verici maddeleri bırakmalı, özellikle margarin yağları, katkı maddeli gıdaları, doğal olmayan besinleri mümkün olduğunca terk etmeli, tuzu da azaltmalıdır. 

Ayak damarlarında meydana gelebilecek herhangi bir hastalığı önlemek için de dar ayakkabı giymekten kaçınmalıdır. 

-Bol kükürt ihtiva eden (içeren) sarımsak, soğan, turp vb. yenilmelidir. 

-Zeytin yaprağı, zerdeçal, enginar yaprağı, servi tohumu, limon, elma iyi gelmektedir.

`height=

Damar Sertliğine karşı beslenme tavsiyesi

Sağlıklı beslenme deyince kiminin aklına, herkesin alamayacağı derece pahalı, zor bulunan egzotik yiyecekler, beş yıldızlı lüks sofralar gelebilir. 

Oysa her zaman sofraya gelebilecek sebzeler, meyveler, baklagiller ve kepekli tahıllar, örneğin, lahana, pırasa, fasulye, havuç, roka, maydanoz, kayısı, üzüm, nohut, pazı, bakla, bamya, elma, portakal, erik, kepekli ekmek ile de çok rahat dengeli beslenme gerçekleşir. 

Maraş Akupunktur ve damar sertliği tedavisi

Damar sertliği tedavisinde de akupunktur, bilinen tedaviler arasında çok etken bir yere sahiptir. Çünkü akupunktur, vücudu bir bütün olarak tedavi eder, yeniler;

Vücuttaki bütün hücrelerde tamir bakım ve onarım faaliyetinde bulunur. Bununla birlikte elbette ki damarların içcidarlarındaki tahribatı ve pıhtılaşmayı dağıtır. 

Ödem çözücü özelliği sayesinde, damarlar ve sinirlere yapılan basıyı önler. 

Hormonların, enzimlerin daha iyi çalışmasını temin eder. 

Rahatlayan sinirler sebebiyle ağrı ve şikâyet ortadan kalkmış olur. 

Akupunktur tedavisinin hiçbir yan etkisi yoktur. 

Sağlıklı günler dileriz;