Hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Ben de eskisi gibi değilim, Mesela duygularım da köreldi. İnsanlara güven, birisine karşı duyulan ilgi her şey bitti. 'Ama'ları, 'keşke'leri düşünmekten yoruldum artık. Birisine verdiğimiz gönlün karşılığını alamamaktan tüketildik. Bir sohbetin devamı olmaması, bir kahvenin 40 yıllık hatrının sadece lafta olması üzüyor işte insanı bir nebze. 

Geçmişte beni kıran, günlerce uykusuz bırakan olayları artık önemsemiyorum.
Sanırım insanları tanıdıkça onlardan beklentim azaldı. Gerçi çok büyük   bir şey de beklemiyordum. Büyük beklentilerin olmayınca hayal kırıklıkların da olmuyor. Gitmez dediklerim giderek, o asla yapmaz dediklerim yaparak öğrettiler bunu. Bütün insanlar aynıdır demiyorum fakat her insanın hata yapabileceğini çok iyi biliyorum. Yani ben biriyle arama mesafe koyuyorsam, tereddüt ediyorsam ve   ondan uzak duruyorsam, bu kibirden değil   kendimi koruma çabamdandır. İçimdeki en derin kırıklar çok sevdiğim insanların çabasızlığından, duyarsızlığından, umursamazlığından kaldı. Şimdi tek başına oturup içtiğin kahvenin her yudumunda bir geçmişten iz gelir aklına ve sonra 'Neden?'   dersin...
İnsanın insana her zaman ihtiyacı olduğunu biliriz   ama insan üzmekten kendimizi geri tutmayız. 

' Kentin ışıkları söner, insan o eşikte her şeyden vazgeçer.'