Medeniyetlerin, iklimlerin, dinlerin, dillerin ve yolların kesiştiği ve asırlarca hududu bekleyen şehir olan Erzurum zengin bir kültürel envantere sahiptir. Sular, yollar ve kültürler şehri olan Erzurum, Türk tarihi ve dünya tarihi açısından önemli, sayısız sır ve hikâye barındırır. Avrupa’dan doğuya hücum eden ordular, kuzey-güney ve doğu-batı arasında akan halklar, göçler Erzurum’dan geçtiği gibi seyyahlar, bilim adamları, din adamları, tüccarlar, ozanlar da uzun yolculuklarında Erzurum hanlarında dincelmiş, kahvehanelerinde birbiriyle yarenlik etmiş ve tanışmış, sokaklarını adımlamış, acısıyla tatlısıyla birbirinden kıymetli hatıralar bırakmıştır. Bu hususiyetleriyle Erzurum sosyo-kültürel hinterlandı Avrupa’dan, Kuzey Afrika’ya, Uzakdoğu Asya’dan Güney Asya’ya büyük bir coğrafyaya uzanmıştır. Eski dünyanın yaşanmışlıklarının (kırıntılar halinde olsa da) izlerine Erzurum’da rastlarız.
Sular, yollar ve kültürler şehri olan Erzurum binlerce yıllık hikâyesiyle Türk dünyası için çok değerli olan Dede Korkut’un, Âşık Kerem’in, Köroğlu’nun, Yunus Emre’nin, Horasan erenlerinin dil ve kültür coğrafyasıdır. Azerbaycan’da; Nahçıvan ve Gence’de Erzurumlu olduğumuzu işiten gardaşlarımız bize Âşık Kerem’i hatırlatmışlardır. Âşık Kerem’in Aslı’nın ardından yanındaki sofuyla Erzurum’un gediğine vardığında nasıl üşüdüğünü söylemişlerdir.
Âşık Kerem’in yol arkadaşı kimi kaynaklarda “Lala” kimisinde “Sofu”dur. Erzurum’un doğu girişinde Laleli dağının eteğinde Deveboynu geçidinde tipiye yakalanan Âşık Kerem’e arkadaşı geri dönme teklifi yapar. Âşık Kerem’in Lala’sına verdiği cevap hikâyenin en meşhur dörtlüklerindendir:
*
Erzurum’un gediğine varanda,
Orda gördüm burum burum gar gelir.
Lala dedi, gel bu yoldan gayıdax,
Dedim dönmek namusuma ar gelir.
*
Bu cevaptan sonra Lala da şunları söyler:
*
Erzurum’un gediğine varanda,
Orda gördüm burum burum gar gelir.
Dedim: Kerem gel bu yoldan gayıdax,
Gördüm han oğludur, ona ar gelir.

Özbekistan’da çarşıdaki esnaf Erzurum’u işitince Âşık Kerem’den söz açmıştır. Mart 2022’de İsfahan’dan Âşık Kerem’in izinden Erzurum’a gelen Kaşkay Türklerinden Ali Beg ile Fatma Hanım, kızları Nigâr oğulları Nima ziyaretime gelmişlerdi. Nima adı ünlü şair Nimâ Yuşik’ten mülhem… Aile Köroğlu destanını ezbere biliyordu. Erzurum onlar için kutsal şehir gibi. Çünkü Kerem ile Aslı hikâyesinde Erzurum önemli yer tutuyor. Hikâyenin Kaşkay varyantında Kerem’in Lalası (Sofu) Erzurum dağlarında kar buz altında ölmüş. Mart ayında Erzurum’un dağlarında kar buz görünce çok heyecanlanmış, sevinmişlerdi. Mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Kerem ile Aslı hikâyesinin Anadolu varyantı İsfahan’da başlar, Anadolu’yu dolaşır ve Halep’te biter. Şiraz varyantında hikâye Gence’de başlar, Anadolu’yu dolaşır İstanbul’da sona erer. Hikâyenin her varyantında Âşık Kerem ile Aslı İsfahan’dan sonra ilk defa Erzurum’da birbirleriyle karşılaşır ve görüşürler. Aslı Caferağa Caminin yanındaki hamamdan çıkarken Âşık Kerem onu dışarda karşılar. Yakın zamanda bu hayattan göçen Edip Akbayram’ın meşhur ettiği türküde geçen sözler tam da Aslı’nın hamam önünde kendisini bekleyen Kerem’e Erzurum’da söylediği sözlerdir:
*
Ne gezersin melûl melûl bu yerde?
Aman Kerem beni rüsva eyleme
Kısmet etmiş beni sana yaradan
Aman Kerem beni rüsva eyleme.
*
Ağa Kerem, paşa Kerem, han Kerem
Ateş Kerem, tutuş Kerem, yan Kerem
Aslı sana kurban olsun can Kerem
Aman Kerem beni rüsva eyleme.
*
İsfahanlı ailenin ifadesiyle hikâyede Aslı’nın çimdiği hamamı gezip yanıma gelmişlerdi. İsfahan’dan Erzurum’a tam iki bin kilometre yol almışlar. Modern zaman turizm sektöründe bir kavram var: Kültür turizmi rotası. Tastamam bu. Aile Âşık Kerem rotasını takip edip Erzurum’a gelmiş. Beni de 2022’den evvelki yıllarda “Kerem ile Aslı Hikâyesi Erzurum Kültür Turizmine Kazandırılmalıdır” başlıklı basın açıklamalarıma internette arama motorlarında rastlayınca bulmuşlar.
Bir Erzurum türküsü olan “Nasıl Methedeyim Sevdiğim Seni” türküsünde Anadolu’da İzmir, İstanbul, Maraş, Adana, Van, Bursa, Konya, Kars, Ardahan gibi illerin yanında kadim Türk-İslam coğrafyasından Revan, Basra, Tunus, Trablus, Yemen, Hicaz, Acem, Şiraz, Bağdat, Şam, Belh, Buhara, Hint, Habeş, Ahıska, İskender ve Mısır’ın anılması tesadüf değildir. Erzurum’un han kahvehanelerinde ve çarşılarında bu illerin ve coğrafyaların ruhu vardır. Erzurum’un doğudaki ilçesinin, adını Türkistan coğrafyasının önemli dinî-tasavvufi merkezi Horasan’dan almış olması da tesadüf değildir.

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği olarak Âşık Kerem hikâyesine kamuoyunun dikkatlerini çeken açıklamalar ve etkinlikler yaparken Erzurum Büyükşehir Belediyemiz Âşık Kerem’e sahip çıkmış, Kerem’in Erzurum’da Aslı’sıyla buluştuğu noktaya üzerinde Kerem ile Aslı yazan kitap şeklinde büyük bir anıt yapmıştır. Daha sonra derneğimiz Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle “EİT 2025 Turizm Başkenti Erzurum” etkinlikleri kapsamında Erzurum Kalesi’nin yanında, Caferağa Cami’nin hemen yukarısındaki “Sümmanî Baba Aşıklar ve Gelenek Evi”nde üç haftada bir “Âşık Kerem Erzurum’a Varanda” adıyla hikâye anlatıcılığını yeniden canlandırmıştır. Etkinlikte bu kitabın da hazırlayıcısı eğitimci-yazar Selim Adım hikâyeyi anlatırken Metin Kara dostum Kerem’in türkülerini seslendirmiştir. Etkinlik 2025 yılı boyunca devam edecektir. Âşık Kerem hikâye anlatıcılığı Erzurum’da bilhassa 1980’ler ve evvelinde Hekatçı Behçet Emi (Behçet Mahir), Nalbant İshak Emi tarafından kahvelerde yapılırdı. Bunu yeniden canlandırmış olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.

Erzurum’un somut olmayan kültür varlığı “Âşık Kerem”e sahip çıkan, bizleri destekleyen, bu kitabın yayımlanmasını üstlenen Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’e, EBB Kültür Daire Başkanı Sayın Ergün Engin’e, kitabı titizlikle ve aşkla hazırlayan TDED Erzurum Yönetim Kurulu Üyesi Selim Adım hocamıza şükranlarımı sunuyorum. TYB 2024 Kamu Yayıncılık Ödülü alan Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne “Âşık Kerem Erzurum’a Varanda” kitabı çok yakışacak.
İsfahan Hanının oğlu Âşık Kerem’in keşişin kızı Aslı’nın aşkıyla İsfahan’dan başlayıp Azerbaycan, Kafkasya ve Anadolu coğrafyasında sürüp Halep’te biten yolculuğu “Avrupa Konseyi Kültür Rotası” veya “UNESCO Kültür Rotası” olarak tescillenebilir ve birçok proje yapılarak kültür turizmine kazandırılabilir. Ayrıca bu rota üzerindeki şehirlerin ve kültürlerin tanıtıldığı “Kerem ile Aslı Atlası” yayına hazırlanabilir.

YORUMLAR