MÜJDEM ÇETİNKAYA

100 yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü Pozantı’ya getiren buharlı kara tren, 'Atatürk’ün Pozantı’ya gelişi ve Pozantı Kongresi’nin 100. Yıl Dönümü Etkinlikleri' için ilçeye getirildi.
Buharlı kara tren, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un katılımıyla 5 Ağustos Çarşamba, gerçekleşecek olan 'Atatürk’ün Pozantı’ya gelişi ve Pozantı Kongresi’nin 100. Yıl dönümü' etkinlikleri kapsamında İzmir'den Pozantı Garı'na getirildi.


Çok sayıda fotoğraf sanatçısı ve vatandaş, Mustafa Kemal Atatürk'ü Pozantı'ya getiren buharlı kara treni gömek için çevre il ve ilçelerden Pozantı Garı'na akın etti.
Pozantı tren istasyonuna gelen fotoğrafçılar, kara trenin çalışıp buhar çıkarmasını dört gözle bekledi. 100 yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü Pozantı'ya getirir gibi canlandırma yapan tren, buharını ilçe semalarına bıraktı.


Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Olmaz denilen birçok işi başardığımız Pozantı’da, şimdi de gelmez denen Kara Treni 5 Ağustos Pozantı Kongresi’nin 100. Yılı Etkinlikleri için İzmir’den Pozantı’ya getirmekte bize nasip oldu çok şükür. Pozantı’nın değerini ortaya koyacak projelerimiz devam ediyor. Pozantı Kongresi’nin 100.Yılını şanına yakışır bir şekilde organize etmenin onur ve gururunu yaşarken,100 Yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclis Başkanı olarak katıldığı Pozantı Kongresi’ne 100 yıl sonraki Meclis Başkanımız Prof.Dr.Sayın Mustafa Şentop Beyefendinin teşrifleriyle onur koyması anlamlı ve değerli olmuştur.Katkısını esirgemeyen herkese şahsım ve memleketim Pozantı adına şükranlarımı sunuyorum.' ifadelerini kullandı.
Ultra Maratoncu Akın Yeniceli de etkinlikler kapsamında geldiği ilçede, buharlı kara tren önünde Belediye Başkanı Mustafa Çay ile fotoğraf çektirdi.

'Türkiye büyüdü, gelişti, güçlendi'

TBMM Başkanı Mustafa Şentop 'Dünyada insan haklarından, hukuktan, adaletten, haktan, haksızlıktan bahsedebilecek en son devlet Fransa'dır. Son iki yüzyılın tarihi, Fransa'nın yüzündeki karayı, alnındaki lekeyi silmesinin mümkün olmadığını gösteriyor.' dedi.

Şentop, Pozantı Kongresi'nin 100. yılı dolayısıyla düzenlenen ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ile Adana Valisi Süleyman Elban'ın da katıldığı törende, vatan kıldıkları bu topraklarda bin yılı aşan bir zamandır varlıklarını sürdürdüklerini söyledi.

Bu vatanı toprağı, bitkisi, insanı, mimarisi, kültürü ve hayat tarzıyla bir oya işi gibi incelikle işlediklerini belirten Şentop, şöyle devam etti:

'Bu bin yıl boyunca bulunduğumuz coğrafyalarda, toprağa, insana, kültüre hizmet ettik, emek verdik. Büyük devletimiz Osmanlı'nın yüzlerce yıl kaldığı topraklarda mevcut inançlar, yerel diller, yerel mimari, kültür, sanat itinayla korundu. Yüzlerce yıl sonra çekildiğimiz bu topraklarda yaşayan herkes inancını, dilini, kültürünü, sanatını hiçbir kopukluk olmadan sürdürdü, sürdürmeye devam ediyor. Her zaman, barışın, huzurun, insan hürriyetinin ve kişiliğinin koruyucusu olmanın unutulmaz örneklerini verdik. Yüz yıl önce, her zerresiyle, her hücresiyle sahip olduğumuz, sahip olmayı hak ettiğimiz bu vatan topraklarını işgal ve istila etmek isteyenlere de hak ettikleri cevabı, dersi verdik. Peki yüz yıl önce Adana ve havalisini işgal etmeye gelenler nerede? Onlar neler yaptılar? Fransızlardan bahsediyorum. Sömürgeci, barbar, insana ve kendinden olmayan insana dair her şeye saygısızca, vahşice yaklaşan Fransızlar, tam 75 sene önce, evet, tam bugün Cezayir’de büyük bir katliam gerçekleştirdiler. 2. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası tarafından işgal edilen Fransa, sömürgesi altındaki Cezayirli gençlerden yardım ve destek istemişti. Hatta Cezayir’e bağımsızlığını vadederek ancak Fransa işgalden kurtulunca, ilk işleri Cezayir’de büyük bir katliam gerçekleştirmek oldu. Nazi Almanyasının işgaline direnemeyen, işgalden kendi milli direnişiyle değil ancak İngiltere ve ABD’nin yardımıyla kurtulan Fransa ilk iş olarak Cezayir’e saldırmıştır. 'Kul kullun ya'melu ala şakiletih' Herkes karakterinin gereğini yapar. 90’lı yıllarda Ruanda’da yaşanan katliamda da bu Fransa’yı görüyoruz.'

Fransa'nın, Birleşmiş Milletler raporunda açıkça suçlandığını aktaran Şentop, aynı Fransa'nın bugün, Libya’da meşru hükümete karşı ayaklanan darbeci hainlerle beraber olduğunu söyledi.

'Tarafını ve tutumunu cesaretle kafasını kaldırarak savunamıyor bile.' diyen Şentop, şöyle devam etti:

'Tersinden güya Türkiye’yi suçlayarak, kirli tutumunu örtbas etmeye çalışıyor. Suriye’de aynı şekilde, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık ediyor. PKK’lı teröristleri Cumhurbaşkanlığı sarayında ağırlıyor. Tabii Afrika’nın güzel insanlarının milli servetlerini, alın terlerini, gözyaşlarını çalmaya da devam ediyor, merkez bankası üzerinden. Dünyada insan haklarından, hukuktan, adaletten, haktan haksızlıktan bahsedebilecek en son devlet Fransa’dır. Son iki yüzyılın tarihi, Fransa’nın yüzündeki karayı, alnındaki lekeyi silmesinin mümkün olmadığını gösteriyor. 21. Yüzyıl Fransa için, geçen iki yüz yılındaki katliamları, soykırımları, zulümleri, işgalleri, sömürüleri için özür dileme yüzyılı olabilir. Belki bir yüzyıl yeterli olur.'

Şentop, bu vesileyle ülke topraklarını işgal eden sömürgecileri bir defa daha lanetle andığını aktardı. Yüzyıl sonra, dünyanın değiştiğini vurgulayan Şentop, şu ifadeleri kullandı:

'Türkiye büyüdü, gelişti, güçlendi, ilkeli, ahlaklı, adaletli, barışı ve dayanışmayı esas alan uluslararası siyasetiyle çok büyük mesafeler kazandı. Yeryüzünde mazlumların haklı ve gür sesi oldu. Cumhurbaşkanımız, bütün uluslararası platformlarda adil bir uluslararası düzeni ısrarla ve hakkıyla dile getiren sembol bir lider oldu. Özellikle salgın sürecinde, sadece kendi halkımıza değil Avrupa ülkeleri dahil dünyada 100’ün üzerinde ülkeye yardımda bulunduk, uluslararası dayanışmanın en güzel örneklerini verdik. Bazı Batı ülkeleri birbirinin tıbbi malzemelerine el koyup onları gasbederken bunu yaptık. Herkes karakterinin gereğini yapar. Yeni bir dünyanın eşiğindeyiz. Israrla, kararlılıkla, birlik ve beraberlikle, uluslararası dayanışma ile hakkı, adaleti, hukuku, ahlakı, insanlığı savunacağız, yükselteceğiz. Yüz yıl öncesinin kararlığıyla. Yüz yıl önce Pozantı’dan yükselen kararlılık ve iddia ile.'

Şentop, TBMM’nin 29’uncu başkanı olarak Pozantı Kongresi’nin 100’üncü yılını anma faaliyetine katılmanın kendisine nasip olduğunu, bu sebeple kendisini bahtiyar addettiğini kaydetti.

Şentop, Pozantı Kongresi'nin 100. yılı dolayısıyla düzenlenen ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ile Adana Valisi Süleyman Elban'ın da katıldığı törende yaptığı konuşmada, Milli Mücadele ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihinin en önemli adımlarından ve çok incelikle düşünülmüş stratejik hamlelerinden birine ev sahipliği yapan Pozantı'da, tam 100 yıl sonra aynı gün tekrar toplandıklarını söyledi.

Pozantı Kongresi'nin 100. yıl dönümünde, Milli Mücadele'nin aziz kahramanlarını ve gazilerini, şehitlerini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Pozantı Kongresi'nin ebediyete intikal eden mensuplarını rahmetle ve minnetle anan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Üzerinde yaşadığımız toprakların vatanımız olarak devamını mümkün kılan, onların azmi, gayretleri, mücadelesi ve fedakarlıklarıdır. Ruhları şad olsun. Malumunuz, içinde bulunduğumuz bu yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 100'üncü yıl dönümü. Gazi Meclisimizin Başkanı olmak, bizatihi başlı başına en büyük iftihar vesilelerinden biridir. Açılışının 100. yılında, çok anlamlı bir tarihte, Meclisimizin Başkanı olmak ise benim için ayrıca çok kıymetli ve ilave bir iftihar sebebidir. Bunun için Cenabıhakk'a ne kadar şükretsem azdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yılı, tarihimizdeki bir çok önemli ve büyük olayın 100. yıl dönümü aynı zamanda. İşte bugün burada, bunların en önemlilerinden biri için, Pozantı Kongresi'nin 100. yıl dönümü için bir aradayız.'

Pozantı'nın, Çukurova ve Suriye bölgesinin hakimiyeti ile Ankara'nın ve Milli Mücadele'nin geleceği açısından stratejik bir mevkide yer aldığını ifade eden Şentop, Anadolu demir yolunun sona erdiği noktada yer aldığı için de aynı zamanda önemli bir sevkiyat merkezi durumunda olduğu dile getirdi.

Şentop, bu stratejik konumu sebebiyle, Birinci Dünya Savaşı sırasında Irak, Suriye cephelerindeki askerin ihtiyaçlarını Pozantı’dan sevk edilen malzemelerle karşılandığını anlattı.

Pozantı'nın stratejik önemini iyi bilen Mustafa Kemal Paşa'nın, Fransızların kısmen işgal ettiği bölgedeki cepheyi düzenlemek maksadıyla Pozantı’da bir kongre toplanmasını desteklediğini anımsatan Şentop, kongreye ilişkin bilgiler verdi.

Pozantı Kongresi'nin, esasen Milli Mücadele'nin güney cephesinin oluşturulduğu, tarihin askeri, idari ve siyasi bakımdan çok önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Şentop, sözlerini şöyle tamamlandı:

'Tarihi olaylar, olanı biteni anmak, bir heyecanı tekrar yaşamak için değil bugüne bir anlam taşımak, bugünü önceki olayların ışığında değerlendirmek için, yani anlamak için anılır. Pozantı Kongresi ve bir bütün olarak Milli Mücadele, milletimizin tam istiklal, tam bağımsızlık iradesinin, hürriyet sevdasının şartlar ne kadar güç ve ağır olursa olsun geçerliliğini koruduğunu ispat etmektedir. Pozantı nutkunda, TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa bunu ifade eder, 'Peygamber'in esaret tanımayan dindar ümmetinin cihat ordularına öncü olmak şerefiyle mübahi bulunan siz aziz Adanalı dindaşlarımız' der. Adanalılar, esaret tanımamakla, cihat ordularına öncü olmakla övünürler. Bütün bir vatan sathı böyledir. İstiklal savaşını kazandıran işte bu azim, bu kararlılıktır.'

Öte yandan, törende konuşmalardan önce Kaymakam Muammer Sarıdoğan ve Belediye Başkanı Mustafa Çay, Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla istasyonda devam eden törende, Atatürk'ün buharlı kara trenle Adana'ya gelişi temsili olarak canlandırıldı.