Beyoğlu'ndaki merkezde yarın açılacak "Alexis Gritchenko-İstanbul Yılları" serginin basın gösteriminine katılan serginin küratörlerinden Ebru Esra Satıcı, önceki yıl açılan Meşher'in programında renkli ve pek bilinmeyen konuların seçildiğini belirtti.

Satıcı, yeni serginin de en az ilk sergi kadar ilgi görmesini beklediklerini kaydederek, sanatçının yalnızca İstanbul'a ilişkin eserlerine sergide yer verdiklerini söyledi. 

Gritchenko'nun dinamik renkler ve kübizm etkisi taşıyan eserlere imza attığı ve kendisi tarafından ortaya konulan bir sanat akımı "dynamocolour" tekniğinden eserlerin de sergide görülebileceğinin altını çizen Satıcı, sanatçının bu teknikle 1923'te Fransa'da yaptığı otoportresinin sergide görülebileceğini dile getirdi. 

Küratör Satıcı, sanatçının sergide Ayasofya'ya ilişkin eserlerin bulunduğu bölümdeki eserlere de değinerek şunları aktardı:

"Ayasofya, Gritchenko için gerçekten bir tutku. Her gün olmasa bile neredeyse 2 günde bir gidiyor. Çok zor şartlar altında dahi oraya yürümekten çekinmiyor. Soğukta, kötü şartlarda İstanbul'un çamurlu yollarından bahsediyor. Hiç üşenmeden Ayasofya'yı görme isteğiyle yanıp tutuşuyor her gün. İstanbul'a gelmeden önce de bu böyle. Ayasofya bir çocukluk rüyası gibi bir şey. İçinde büyüdüğü Bizans tarihine, sanatına çok sahip çıkan bir kültürde büyüdüğünü anlıyoruz. Daha İstanbul'a gelmeden Ayasofya hakkında çok bilgisi ve ilgisi var. Gelir gelmez de ilk görmek istediği yerlerden biri Ayasofya oluyor. Burada kaldığı süre boyunca da en fazla ziyaret ettiği yapı Ayasofya."

 "İstanbul'a büyük bir hayranlık duyuyor"

Küratör Şeyda Çetin ise Gritchenko'nun 1919'da geldiği ve 2 yıl kadar yaşadığı İstanbul'da yaptığı eserlerin şimdiye kadar hiç sergilenmediğini söyleyerek, "Burada kendisi için bir geçiş dönemi yaşarken, bir taraftan da başta Hamdi İsmail ve İbrahim Çallı olmak üzere, Türk ressamlarla dostluk kuruyor. Türk aydınları diyebileceğimiz bir kesimle arkadaş oluyor. İstanbul'da her gün resim yapıyor. İstanbul'a büyük bir hayranlık besliyor. Ağırlıklı olarak suluboya yaptığı bu resimleri satma imkanı da buluyor." dedi.

Gritchenko'nun 1921'de İstanbul'dan ayrıldığının altını çizen Çetin, "Buradan Fransa'ya gidiyor. Ancak İstanbul'u o kadar kalbinde taşıyor ki, buradaki anılarını bir kitaba dönüştürüyor. Sergi süresince de görülebileceği gibi, biz bu anı kitabını bir izlek olarak kabul ettik. Çünkü gün gün, burada neler yaşadığını kitaptan okuyoruz. Bu anı kitabı, Türkçe olarak Yapı Kredi Yayınları tarafından sergiyle eş zamanlı yayınlandı." diye konuştu.

Küratör Çetin, anı kitabının, sanatçının kişiliğine ilişkin çok güzel ipuçları verdiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"Çok esprili bir kişi. Yokluk içinde, çok zor şartlarda yaşamasına rağmen her zaman olumlu. 97 yaşına kadar yaşamış, uzun bir ömür yaşamış. İstanbul'da sığınmacı olarak yaşıyor. Daha sonra Fransa'ya göç ediyor. Kitapta bir mülteci hikayesi okuyoruz aslında. Buna rağmen resimle hayata tutunuyor. Sürekli esprili yaklaşımıyla yaptığı eserlerine daha ilginç bir gözle bakabiliyoruz." 

Sergide 100'ün üzerinde eser bulunduğunu söyleyen Çetin, eserlerin özel koleksiyonlar ile Ukrayna Ulusal Sanat Müzesi, Ukrayna Müzesi New York, Centre Pompidou, College de France’ın da aralarında bulunduğu 7 farklı ülkedeki müzelerden ödünç alındığına dikkati çekti.

305 kitaptan biri Atatürk'ün kütüphanesindeydi

Gritchenko’nun Fransa’ya yerleştikten sonra, 1930'da 305 adet yayımlanan "İstanbul’da İki Yıl" (Deux ans a Constantinople) adlı anı kitabının Mustafa Kemal Atatürk'ün kütüphanesinde bulunan kopyası da sergide yer alan eserler arasında dikkati çekiyor.

Sanatçının, İstanbul'u ziyaretinden 100 yıl sonra, sanatçının o dönem ürettiği, çoğu suluboya olmak üzere, guaş, karakalem ve yağlıboya eserlerinden oluşan seçki ilk kez sergide bir araya geliyor. 

Ayasofya’dan İstanbul surlarına, Haliç’ten Galata’ya ve hatta Büyükada’ya uzanan eserlerinde kendine özgü üslubu ve renk paletiyle, İstanbul, onun perspektifinden betimlendiği eserlerin görülebileceği sergi 10 Mayıs'a kadar açık kalacak.

Basın gezisine çok sayıda gazetecinin yanı sıra araştırmalarıyla serginin kapsamını belirleyen danışmanlar Vita Susak ve Ayşenur Güler de katıldı. İTTİFAK - AA