Küçük işletme sahipleri ile büyük işletmelerin emeklilik şartlarının aynı şekilde değerlendirilemeyeceğine dikkat çeken Bakan Bilgin, “Küçük işletmelerdekiler hem emekçi hem sermayedar. Bu işletmelerin sahipleri için büyük işletmelerin emeklilik şartlarını geçerli sayamayız. Dolayısıyla mikro işletmelerde prim gününü yeniden düzenlemek lazım. Bu da önümüzde. Bütün hazırlıklar bitmiş, ilk fırsatta yapacağımız düzenlemelerden biridir. Esnafımıza, tüccarımıza verdiğimiz sözdür.' diye konuştu.

BAKAN BİLGİN ATO’DA KONUŞTU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) 29. Dönem 6. Olağan Meclis Toplantısı’na katıldı. Bakan Bilgin, ATO Meclis Salonu’nda gerçekleşen ve ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ile ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal’in açılış konuşmalarını yaptığı toplantıda meclis üyelerine yönelik konuşma gerçekleştirdi.

Bağ-Kur kapsamındaki küçük işletme sahipleri ile büyük işletmelerin emeklilik şartlarının aynı şekilde değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çeken ve Bağ-Kur’lulara yönelik prim indirimi müjdesi veren Bakan Bilgin şu ifadeleri kullandı:

“Küçük işletmelerde çalışanlar hem emekçi hem sermayedar. Bu işletmelerin sahipleri için büyük işletmelerin emeklilik şartlarını geçerli sayamayız. Dolayısıyla mikro işletmelerde prim gününü yeniden düzenlemek lazım. Bu konu önümüzde, ilk fırsatta yapacağımız düzenlemelerden biri.”

Bakan Bilgin, Türkiye’nin 2008 krizinden sonra gerçekçi bir politika ile milli kalkınma stratejisi uyguladığını kaydederek “Krizden çok iyi çıktık, 2010’da dünyanın en hızlı büyüyen iki ekonomisinden biri olduk. Bizim bu süreçte başarıyla ilerlememizi engelleyen iki olay oldu; birisi pandemi. Pandemi bizi çok sarstı, olağanüstü bir sosyal destek verdik. Sadece bizim bakanlığımız bünyesinde yaklaşık 120 milyar TL kaynak aktardık. Türkiye toplamda 120 milyar doların üzerinde bir kaynak harcadı. Pandemi sonrası dünya bir krize girdi ve bu bize çok fazla yansıdı. Bu konjontür değişecek. Enflasyon düşmeye devam ediyor daha da düşecek” ifadelerine yer verdi.

Bütün bu iktisat politikalarını izlerken toplumu korumak zorunda olduklarını belirten Bilgin devamında şu sözlere yer verdi:

“Biz bu konuda sosyal devlet sorumluluğuyla hareket ettik. Kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge düzenlemesiyle, geçici işçilere kadro verilmesi konusunda, reel olarak asgari ücreti yüzde 100 arttıran bir artışla çalışanlarımızı, emekçilerimizi koruduk. Türkiye’nin bu sorunları aşması için iki önemli gücü var bunlar; üretim gücü ve insan gücüdür. Bu sosyal reformları yaparken EYT, geçmişe yönelik bir kanun düzenlemesi olduğu için bizim tarafımızdan görüldü ve düzenlendi. O mağduriyeti giderdik ama bunun bir maliyeti var, işverene maliyetini giderecek bir düzenleme yaptık sosyal güvenlik destek primini indirdik.”

“KÜÇÜK İŞLETMELERDE PRİM GÜNÜNÜ YENİDEN DÜZENLEMEMİZ GEREKİR”

Bakan Bilgin, sorunları dosya dosya çözdüklerine belirterek küçük esnafların sorunlarını da çözeceklerine işaret etti:

“Önümüzde iki dosya kaldı onların sebebi de depremden dolayı Meclis çalışamadı ve intikal ettiremedik. Bunlardan birisi taşeron işçiliğidir. Meclise en son gönderdiğimiz sorun geçici işçiler sorunu, önümüzde duran bir dosya önümüzdeki dönemde çözeceğiz. Küçük işletmelerde çalışan insanlar hem emekçidir hem sermayedardır. Bu insanlara büyük işletmelerdeki emeklilik prim gününü geçerli sayamazsınız. Dolayısıyla küçük işletmelerde prim gününü yeniden düzenlememiz gerekir. Onun da bütün hazırlıkları bitti önümüzde, ilk fırsatta yapacağımız düzenlemelerden biridir. Çalışanlarımıza, esnafımıza, tüccarımıza verdiğimiz sözdür, onu da çözeceğiz.”

“BAĞ-KUR’LULAR UZUN SÜRE PRİM ÖDEYİP, GEÇ EMEKLİ OLUYOR”

ATO Başkanı Gürsel Baran ise yaptığı konuşmada ATO’nun, işveren kuruluşu olması ve üyelerinin istihdam sağlayan işletmeler olması nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ATO’yu doğrudan ilgilendiren Bakanlıkların başında geldiğini belirterek, Bakan Bilgin’in kapısını sorun aktarmak üzere defalarca çaldıklarını söyledi. ATO olarak ilettikleri sorunların çözümüne ilişkin Bakan Bilgin’den her zaman olumlu karşılık aldıklarını kaydeden Baran, “Kısa çalışma ödeneğinin uzatılmasından, nakdi ücret desteğine, işsizlik ödeneğinden, normalleşme desteğine, SGK Prim borçlarına, Sağlık Uygulama Tebliği bedellerinin güncellenmesine kadar pek çok konuyu gündeme getirdik. Bunlardan biri de asgari ücretteki işveren yükünün azaltılmasıydı. Hem kendisine gerçekleştirdiğimiz ziyarette hem de Odamızda yaptığımız toplantıda konuyu dile getirmiştik. Hepinizin de bildiği gibi asgari ücretteki gelir ve damga vergisi kaldırılarak işveren maliyeti aşağıya çekildi.” dedi.

Pandemi sürecinde verilen desteklerin de çok önemli olduğunu belirten Baran, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin’e teşekkür etti. Bağ-Kur’luların emekliliği için uygulanan prim gün sayısı konusunda üyelerinden gelen talepleri Bakan Bilgin’e geçen haftalarda ilettiklerini hatırlatan Baran, “Bağ-Kur’luların emekliliği için uygulanan prim gün sayısı 9 bin gün yani 25 yıl boyunca prim ödenmesi gerekiyor. Oysa işçi ve memurlar için bu süre 7 bin 200 gün ve 20 yıl. SGK'lı çalışanla Bağ- Kur'lu çalışan arasında 1.800 gün yani 5 yıllık süre farkı var. Bağ- Kur'lular daha uzun süre prim ödeyip, daha geç emekli oluyor. Yatırım yaparak, risk üstlenerek katma değer ve istihdam yaratarak ekonomiye katkı sağlayan işverenlere yönelik uygulanan 9 bin günlük prim süresinin üyelerimizi de kapsayacak şekilde 7 bin 200 gün şeklinde uygulanmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.

“İLK FIRSATTA YAPACAĞIMIZ DÜZENLEMELERDEN BİRİ”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de konuşmasında, ATO Başkanı Baran’ın Bağ-Kur’luların emeklilik prim gün sayısının SSK’lılarla aynı seviyeye getirilmesi talebini ilettiğini hatırlatıp, “İlk fırsatta yapacağımız düzenlemelerden biri” diyerek Bağ-Kur’luların emeklilik prim gün sayısının indirileceğini kaydetti.

Küçük işletme sahipleri ile büyük işletmelerin emeklilik şartlarının aynı şekilde değerlendirilemeyeceğine dikkat çeken Bilgin Bağ-Kur’lulara yönelik olması gereken çalışmalardan şöyle bahsetti: “Küçük işletmelerdekiler hem emekçi hem sermayedar. Bu işletmelerin sahipleri için büyük işletmelerin emeklilik şartlarını geçerli sayamayız. Dolayısıyla mikro işletmelerde prim gününü yeniden düzenlemek lazım. Bu da önümüzde. Bütün hazırlıklar bitmiş, ilk fırsatta yapacağımız düzenlemelerden biridir. Esnafımıza, tüccarımıza verdiğimiz sözdür.”

İttifakgazetesi.com

Editör: Mehmet Poyraz