Bağırsaklar vücudun tüm sistemini etkilediği için bizim ikinci beynimiz sayılır, dedik. Ve ekledik:
'Bağırsaklar iyi çalışıyorsa vücut da iyi çalışıyordur. Bağırsaklar iyi çalışmazsa vücut da iyi çalışmaz'
Bağırsaklar iyi çalışırsa ne olur?
Karaciğer iyi çalışır,
Tansiyon riski az olur,
Kalp ritmi düzenli olur
İdrar problemi daha az olur,
Gözler daha parlak bakar,
Kulaklar daha iyi duyar.
Elimizin hassasiyeti daha fazlalaşır.
Zihnin açıklığı hissedilir.
Öğrenci dersini daha iyi anlar daha kolay ders çalışır.
Çalışanın iş verimliliğini artar.
Bağırsaklar kadar kendini yenileyen bir organımız yok diyebiliriz. Bağırsaklarımızda her gün milyonlarca, milyarlarca hücrenin tamir ve onarımı söz konusudur. Bu tamir ve onarım durumu, bağırsağın kendi normal fizyolojik gelişiminde vardır.
Ama bağırsak iyi çalışmadığında veya diğer adıyla kabız olunduğunda bu kendi kendini yenileme, tamir ve onarım aksamaya başlıyor. Bağırsak boşalmadığı için tamir onarım aksıyor.
Bağırsak kendini yenileyemediği zaman da hastalık riski artıyor ince ve kalın bağırsağın yapısı bozulmaya başlıyor. Bağırsak kendi beslenmesini de yapamaz kan alamaz hale geliyor.
Bağırsak tembelliği neden olur?
-Troid bezinin çalışmaması bağırsak tembelliğine sebep olur.
-Kaza, düşme, kırık gibi durumlar da bağırsak tembelliğine sebep olabilir. Bu hallerde bile bağırsak hareketlerini mümkün mertebe yaptırmaya çalışmak lazım.
-Yüksek topuklu ayakkabılar fizyolojik duruş bozukluğu sebebiyle bağırsağı tembelleştirir.
-Boyundaki düzleşmeler tembelleştirir
-Boyun kireçlenmeleri tembelleştirir,
-Boyun fıtıkları tembelleştirir,
-Bazı ilaçlar (ülser ilaçları gibi) tembelleştirir,
-Bağırsak tembelliği kabızlığa dönüştüğünde 'kalp yetmezliği' ve 'hipertansiyon' gibi rahatsızlıkları olan yaşlı hastalarda nefes almayı zorlaştırır.
-Kandaki oksijen miktarının azaltır. Böylece zihinsel fonksiyonlarda değişikliklere ve unutkanlıklara neden olabilir,
-Bebek ve çocuklarda sıklıkla karın ağrısı yapar,
-İştahsızlık ve beslenme problemlerine ve sonuçta gelişme geriliğine neden olur,
-Vücuttan atılamayan toksinler sebebiyle vücudun yavaş yavaş zehirlenmesine sebep olur,
-Sindirim sisteminin dengesini bozar,
-Baş ağrısı ve uykusuzluk yapar,
-Vücudu tepeden tırnağa olumsuz etkiler. Çünkü vücuttan dışarı atılması gereken toksinler atılamamıştır. O maddenin dışarı atılması için tüm vücut dikkati oraya toplar. Bunu başaramayınca da sistem zorlanmaya başlar.
Sağlıksız mı besleniyorsunuz?
Bağırsakların düzenli çalışmasında beslenme alışkanlığı çok önemli. Sağlıksız beslenme deyince aklınıza eğer et, süt, tereyağı, bal kaymak gibi zengin beslenmek geliyorsa yanılıyorsunuz.
Bunları yiyememek sağlıksız beslenmek demek değildir.
Sağlıksız beslenme, vücudun ihtiyacı olan gıdayı zamanında ve yeteri kadar almama demektir.
Örnek verelim:
Bulgur pilavını hiçyemeyen insan sağlıksız besleniyor demektir.
Çünkü bulgurda bağırsakların çalışmasına yardımcı olacak selülozik madde vardır. Ama çok insan bulguru sıradan görür ve yemez.
Yine örneğin, hayatımıza 'ekmek arası bir düzen' girdi. Yarım ekmek döner, hamburger, dürüm vs. gibi;
Beraberinde sulu yemekler alışkanlığı neredeyse yok oldu.
Hepsinden önemlisi sofrada oturup yemek yerine ayak üstü çabuk çabuk tıkınıp işine devam etme mantığı oluştu.
Hele işinin çokluğundan (!) hem yürüyüp hem yiyenler oluyor ki şaşırmamak elde değil.
Burada kimseyi suçlamak istemiyoruz.
Büyükşehir insanı bu anlamda kendine esir etmiş durumda? İnsan kendi sağlığı için dahi şöyle oturup da yemek yemeye bile vakit bulamıyor?
Bu olacak şey mi?
Hayatımız ekmek arası oldu inanın.
Beraberinde iş yerlerinde hareketsiz kalmak ve stres yüklü ortamda çalışmak da beslenmeye etki eder.
Yine ruhsal değişimlerin en yoğun yaşandığı büyüme ve ergenlik çağı, sindirim sistemine bağlı fonksiyonel şikayetlerin sıklıkla görüldüğü çağdır.
Özellikle öğrenime devam eden gençlerde sınav stresi de eklenmesi geçici fakat sıkıntılı süreçyaşanabilir.
Yine Multiple skleroz, Parkinson gibi kas ve sinir sistemini tutan hastalıklar omurilik travmaları ve diğer fonksiyonel nedenler bağırsağı hareket ettiren sinir uyarılarının oluşmasını veya iletimini engelleyerek bağırsak hareketlerini azaltır, kabızlığa neden olur.
Omurilik yaralanmalarından sonra kalın bağırsağın refleks kontrolü kaybolduğu için inatçı kabızlık görülebilir.
Akupunktur ve kabızlık tedavisi
Kabızlık şikayetine yüzeysel bakmak yanlıştır. Yani
'-Doktor Bey kabızlık var bende.'
'-Al şu ilacı kullan geçsin.'
Böyle tedavi olmaz. Kabızlığın sebeplerini araştırmak lazım.
Çocukluktan itibaren beslenme alışkanlığı nasıl? Tuvalet alışkanlığı nasıl?
Kaza travma vb. gibi etkiler olmuş mu?
Kabızlık, vücudun verdiği önemli bir işaret, bir sinyaldir.
Kabızlığın giderilmesi için kabızlığa sebep olan rahatsızlıkların tespit edilmesi lazımdır.
Akupunkturla, kabızlığın tedavisi o açıdan önemlidir. Çünkü, akupunktur vücudu bir bütün olarak tedavi eder.
Hormon dengesini düzenler,
Bağışıklık sistemini düzenler,
Bağırsağın kendi içve dış cidarının kanlanmasına ve beslenmesine sebep olur.
Bağırsak boşaltım görevini daha sağlıklı yerine getirir.
Sindirim sistemini düzenler.
Tedavi ile birlikte tavsiyeler:
Yemek yeme alışkanlığını doktorunuzla konuşunuz. Çünkü bağırsak hareketleri arasında yakın bir ilgi vardır.
Sabahları belli bir saatte uyanmayı sağlayan vücut ritmi gibi, bağırsak sistemi de ritim içinde çalışır.
Kendisini bu ritme göre ayarlar.
Beslenme saatlerinin düzenli olması, mide bağırsak sisteminin de bu ritme uygun olarak çalışmasına neden olur. Beslenme saatleri düzenli olmalıdır.
Posalı, lifli dediğimiz, genel adıyla selüloz bulunduran gıdalar ihmal edilmemelidir. Sebze meyve veya tahıl her ne ise mevsimine göre alınmalıdır.
Bol bol soğan ve sarımsak yenmelidir.
Bol su içmelidir.
Yürüyüş alışkanlığı edinmelidir.
