Kitleler halinde insanlar öldürülüyor bu dünyada. Milyonlarca… İnsanın gıda ihtiyacı için koyun, keçi, inek, öküz, deve, tavuk, kaz... hayvan kesiliyor. Milyonlarca...

Eti helal olan birçok hayvan türü (balık, keklik...) avlanıyor. Milyonlarca…

Ama başka bir hayvan olan köpekler kısırlaştırılmıyor, öldürülmüyor!

Demedi demeyiniz!

Biz gideceğiz, köpeklere kalacak dünya!

İnsanların soy kırıma uğratıldığı dünyada, insansız yaşam alanına doğru sürüklenen bu yaşlı dünyada "Yaşasın Köpekler!"

Bu gidişle ite köpeğe kalacak dünyamız!

Önceki yazımda sosyal medya hesabımdaki paylaşımımıza gelen yorumlara verdiğim cevapları yazmıştım. İlgili paylaşımımıza destek yorumları da geldi elbette. Onlardan da birkaçını paylaşmak isterim:

Kenan Gülerci:

Ülkemize son yirmi senedir uygulanan çok zararlı çok kötü bir projedir (Başıboş köpek sorunu) hayvan hakları kanunu ile köpeklere dokunulamaz gibi algı oluşturuldu. Oysa tek bir çözümü var meselenin. Yüzyıllardır hep bu yöntem uygulanmıştır; adına uyutmak deyin, ne derseniz deyin ama “itlaf” yani köpek sayısını kontrol altında tutmak tek yöntemdir. Gelişmiş ülkelerde de böyledir. Yakın zamanda bu konu çözüme kavuşacak, aklın yolu birdir.

Abzer Sair:

Her canlı, fıtratı gereğince Cenabı Allah'ın koruyup rızıklandırdığı yere aittir.

Kuş gribi bahanesiyle milyonlarca evcil kanatlı itlaf edildi kimsenin sesi çıkmadı.

Martı karga güvercin serçe kuş değil miydi?

Köpeklere gelince...

İnsan sağlığını tehlikeye sokacak ölümcül virüsler taşıdıkları bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Caddeler sokaklar köpek tuvaleti desem…

Evinde besleyen beslesin, evinin her alanını köpeğiyle paylaşsın sıkıntı yok.

Ben sokaklarda köpek boku üzerinde yürüyüp, kuruyup toz olan virüsleri yutmak istemiyorum. Köpeklere ait oldukları ortamlarda merhametle muamele edilmeli. (Abzer Sair)

Çetin Ekren:

Hayvanları sevmek korumak başka, hayvanlarla beraber yaşamak başka.

Bugün yine bir kuş gribi vakası çıksa köyde kuluçkadaki tavuğu itlaf ederler, kimsenin sesi çıkmaz... İnsanımızı bu mama firmaları o kadar kolay kullanıyorlar ki bizim insanımızda saf saf bu oyuna geliyor… Bir lobi oluşturulmuş sosyal medya üzerinden, üç beş ağzı laf yapan kişiyi seçmişler uyuz olmuş ya da hastalıklı bir kaç köpek bulup sosyal medya üzerinden resmen bu köpeklere bağış yağdırıyorlar… En köpek savunucusunun 5 yıl önceye kadar bir şeyi yokken simdi yedi, sekiz dairesi çıktı ortaya.. Yine en köpek savunucusunun evinde tek bir köpek yokken bizim saflar evlerine köpek alıyorlar.

Bunlara desen ki şurda bir yetim var Git başını okşa ben onun başına elimi sürmem der..

Halâ insan da eşittir hayvan da eşittir diyenler var ise de o kendi eşitliğidir… İnsanoğlunu yaratılmışların en üstünü olarak yaratan Rabbimiz tüm yaratılmışları insanoğlunun önünde secdeye davet etmişse bu eşit olmadığımız anlamına gelir ki aksi olsaydı bugün onlar bizim itlafımız için konuşuyor olurlardı.

Ömer Dursun:

Evi fareler basınca her türlü yöntem elzem olurken, sokakları köpek basınca tepki niye? Köpek hayvan da fare hayvan değil mi?

Av. Dr. Ahmet T. Keşli’nin, insan için “Güvenli sokaklar anayasal haktır.” şiarıyla mücadele veren “Güvenli Sokaklar Derneği”nin sitesi “güvenlisokaklar.org” sitesinde rastladığım yazısından (Başıboş Köpek Terörü Niçin Başıboş?) iki alıntı yapmak istiyorum:

Ülkemizin de taraf olduğu 20 Ekim 2003 tarih ve 25265 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi” “ÖLDÜRME” kenar başlıklı 11. maddesinde başıboş hayvanların öldürülmesini ve öldürmenin usulünü düzenlemiştir.

Türkiye’de yıllık 1 MİLYAR $ (USD) civarında köpek maması rantı döndüğü konuşuluyor. MİLYAR dolarların havada uçuştuğu yerde çocukların, yaşlıların, gençlerin vs. insanların ölmesinin hiçbir öneminin kalmıyor olduğunu görmek çok korkutucu... Bu rantın da iki yönü var; Birincisi yolsuzluğa alet edilen mama rantı, Belediyeler bütçelerinden köpek maması alabiliyor. Mama faturasını alıp köpeklere dağıtınca para “buharlaşıyor”. Ancak insanların ihtiyaçlarına dağıttım dese, “Size bu yardım yapıldı mı” diye insanlara sorulabilir, ancak köpeğe gidip de “Sana belediye mama verdi mi” diyemeyeceğimize göre mama faturasıyla mamalananlar olduğunu göz ardı edemeyiz. İkincisi mama dilencilik/dolandırıcılık rantı; bunlar da köpeklere mama vereceğim diye sosyal medyada, şurada, burada para dilenen, topladıkları para ile beslenen “köpekler” sorunu. Hatta mama rantı lobisinden birilerinin çok kısa sürede yat filan sahibi olduğu konuşuluyor.

Mama konusunun bir ranta dönüşüp dönüşmediğinin de denetimi yapılmıyor zira, 2021 yılı küresel kedi-köpek maması pazarı 130 milyar $. Bu bağışların da devlet denetimine açılması, devletin kontrolünde bağış usulü geliştirilmesi lazımdır. Her önüne gelenin sokaklara mama dökmesi, hatta çiğ et vererek hayvanı saldırganlaştırması, dilediği yere kulübeler koyması vs. yasaklanıp bunları yapanlara para ve hapis cezası verilmesi gerekir. Kuduz riski, kist hidatik, parazit gibi sağlık problemlerine neden oldukları gibi Monkeypox'un, yani maynun çiçek hastalığının ABD'de köpeklerden yayıldığı da belirtilmektedir. Bu risklerin de sokaklarda serbest yayılması halk sağlığını tehdit ediyor. En önemlisi de 5199 Sayılı Kanun büyük ölçüde değiştirilmelidir. Son olarak, idareler (belediye ve valilik) ortaya çıkan her türlü mağduriyetten “sosyal risk” esasına dayalı olarak hukuki sorumluluk altındadır. Bu hukuki sorumluluk yolu, ihmal suretiyle kusurlu yöneticilere rücu edilmek üzere kurumlara yönelik işletilmelidir.

Veteriner Hekim Prof.Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu’nun 8 Aralık 2022’de “fikirturu.com” sitesinde yayımlanan “Köpekler Sokaktan, Sokak Köpeklerden Nasıl Kurtulur?” başlıklı yazısında 5199 sayılı yasanın uygulama maliyetine ve yanlışlarına dikkat çekiyor:

Türkiye Cumhuriyeti de 2004 yılında, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununu yürürlüğe koyarken, hayvan haklarının yasalarla korunması yolunda tarihi bir adım attı. Ancak, orta büyüklükte bir belediye sınırları içerisinde bulunan hayvan bakımevinde, maksimum 3-4 veteriner hekim, 1 taşıma aracı, 8-10 yardımcı personel ile, her doğumda yaklaşık 6-7 tane yavrulayan binlerce sokak köpeğinin kısırlaştırma, aşılama, küpeleme, diğer tedavi ve bakım işlemleri yetersiz kaldı, köpeklerin üreme hızına yetişilemedi.

Bu prosedür hem maliyeti ve meşakkati artırdı hem de sürdürülebilir olamadı.

Sayısı geometrik olarak artan, 20-50 kg arasında, insanlarda korku oluşturabilen, saldırma veya oyun amaçlı insana yaklaşabilen başıboş köpeklerin sayısı, yıllar içinde, arttıkça arttı.

2022 yılını geride bırakırken, vatandaşlarımız, köpeklerin saldırısına uğruyorlar. Sürü halinde saldırma sonucunda yaşlılar ve çocuklar yaralanıyor; çocuklarımız, gençlerimiz sokak köpeklerinin saldırısından kaçarken trafik kazası geçiriyor, hayatlarını kaybediyorlar. Yaşlılar veya çocuklar, işe, okula, gezmeye, sokağa çıktığı zaman stres ve endişe yaşıyor, köpeklerden korkuyorlar. Ülkemizde, her gün yüzlerce kez -gelişmemiş ülkelerdeki oranlar kadar- ‘kuduz şüpheli ısırık vakaları’ gerçekleşiyor, yılda yaklaşık 250 bin (2021) insan tıbbi tedavi alıyor.

Yazımı bir müjdeyle tamamlayayım:

Başıboş köpeklerin kontrol edilememesi ve köpek saldırısıyla 300’e yakın canın kaybedilmesi ve yüzbinlerce insanın kuduz, farklı hastalık kapması ve yaralanması dolayısıyla 2 Ağustos 2024’te 5199 sayılı kanunda bir değişiklik yapıldı. CHP kanunda yapılan değişikliğin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin sahipsiz başıboş köpeklerle ilgili düzenlemeler içeren 5199 sayılı "Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu"nun iptal talebini reddetti. 5199 sayılı yasada yapılan değişikliği iki cümle ile özetleyebilirim:

1-Sokaklarda kesinlikle başıboş köpek olmayacak. Bu sorumluluk belediyelerde ve valilerdedir.

2-Başıboş köpekler barınaklara toplanacaktır, barınakların yetersiz kaldığı yerlerde köpekler uyutulacaklardır.

Anayasa Mahkemesi’nin onadığı değişiklikten sonra hiçkimse algı oluşturmasın! Sokakta başıboş köpek beslemek suçtur artık, onları toplamamak da suç! Vatandaşlar haklarını bilsinler ve başıboş köpeklere çiğ et, mama ve türlü besin atan insanları şikâyet etsinler.