Son asırda Müslümanların başına gelen büyük felaketlerin, musibetlerin, belaların eksik bir listesidir:

1.Hilafetin kaldırılması ve Ü mmetin başsız kalması.

2.Ü mmet birliğinin ve teşkilatının yıkılması.

3.İslam medreselerinin kapatılması.

4.Tasavvuf tekkelerinin kapatılıp yasaklanması.

5.Ayasofya`nın camilikten çıkartılması.

6.Bir ara Ezan-ı Muhammedî okunmasının yasaklanması, okuyanların canına okunması.

7.İslam vakıflarının yağma edilmesi.

8.On bin caminin, mescidin, medrese binasının, taşmektebin, hayrat vakfının satılması, yıkılması, kiraya verilmesi.

9.Kur`an, Sünnet, Şeriat, Cemaat İslamlığına savaş açılması.

10.İnançları, ibadetleri, dinî hizmet ve faaliyetleri yüzünden mâsum Müslümanlara zulm edilmesi, tutuklanması, ağır ceza mahkemelerinde yargılanıp zindanlara atılması.

11.Hakikî ismini gizleyen bir Yahudinin, bir kitabına 'Kahr olsun Şeriat' başlıklı bir bölüm koyup İslam`a ve Müslümanlara alenen hakaret etmesi.

12.İskilipli  tıf Efendinin idam edilmesi.

13.Şeyh Erbilli Esad efendinin düzmece Menemen vak`ası bahane edilerek, seksen küsur yaşında zincire vurulup Menemene götürülmesi, orada şehid edilmesi, cenaze namazı kılınmadan gömülmesi.

14.Çocuklara din dersi veren hocaların tutuklanıp zindana atılması.

15.Vatanımızın tapu senetleri mahiyetinde olan tarihî İslam kabristanlarının düzlenmesi.

16.İstiklal Mahkemelerinin karakuşî kararlarıyla nice din aliminin, şeyhin, suçsuz Müslümanın idam edilmesi, zindana atılması, sürgüne gönderilmesi.

17.Dinî yayın ve eğitim yapmanın yasaklanması.

18.Osmanlı arşiv belgelerinin bir kısmının, okkası 2,5 kuruştan Bulgarlara satılması, balyalar halinde Topkapı sarayından Sirkeci tren istasyonuna götürülüp yurt dışına çıkartılması.

19.Büyük vatanperver, samimî Müslüman, Trabzon mebusu Ali Şükrü beyin, Çankaya Köşkü muhafızı Topal Osman vasıtasıyla şehid edilmesi.

20.İslamı tahrif için reform hareketlerine başlanması.

21.Türkçeyi fakirleştiren dil devrimi yapılması.

22.İsviçre Medenî Kanunu`nun tercüme edilip, başına İslama hakaret eden bir dibace konulup Türk Medenî Kanunu yapılması.

23.Gerçek tarihimizin yerine düzmece, ideolojik bir tarih getirilmesi.

24.Ecdadımıza, tarihî büyüklerimize hakaret edilmesi.

25.İslam kadınlarının, onları kafesten kurtarıyoruz diyerek kafeslenmeleri.

26.Şapka yüzünden adam asılması.

Yazmakla bitmez... Bu kadarını yazıyorum...

***

Bu kadar arazimiz ekilmeden biçilmeden boş dururken, dışarıdan ekmeklik buğday ithal etmemiz doğru mudur? Doğrudur diyen çıkarsa ve doğruluğunu ispat ederse, onun elini öpüp yazılarıma son vereceğim.

***

Yüzde yüz yerli ve millî otomobil sanayiinde ölçütler şunlardır: Güney Kore yılda kaçotomobil üretiyorsa, biz onlardan fazla üreteceğiz... Onlar dünyanın kaçülkesinde satıyorsa, biz daha fazla ülkede satacağız... Bizim otomobillerimiz onlarınkinden daha sağlam ve güzel olacak... Devlet büyüklerimiz, elçilerimiz, kodamanlarımız yerli ve millî otomobillerimize binecek...

***

En zeki, en vasıflı gençlerimizin yeterli kısmı eğitim fakültelerine yazılıp vasıflı ve idealist öğretmen olmadıkça Türkiye kurtulmaz.

***

O Feminist kadın, İslam`ı ve Ü mmeti asla temsil edemez.

***

O şaşkın herifin ömrü hayretle geçip gitti.

***

Özel işlerde kullanılmaması gereken devlet veya belediye otomobilini, şahsî işleri için kullanan o kişi, namaz da kılsa, oruçda tutsa iyi ve ahlaklı Müslüman değildir.

***

Beyim, bana kimse bir şey yapamaz, kimse benden hesap soramaz deme. Kirâmen kâtibin melekleri yaptığın her şeyi yazıyor ve ileride yaman bir hesap vereceksin.

***

O kaza önlenebilir miydi? Bazı uzmanlar ve mühendisler önlenebilirdi diyor. Bakalım yargı kurumu suçluları bulup cezalandırabilecek mi? Yoksa facianın üzerine sünger mi çekilecek?

***

Sekülerleşmek, dünyevileşmek, din ile dünyanın ayrılması Müslümanlara ve Müslümanlığa büyük zarar verir ve insanların ebedî saadetini tehlikeye atar.

***

Buğz edilmesi gereken kötü ve münker şeylere buğz etmemek büyük felakettir, dine büyük zarar verir.

Herkes işini yapsın

HERKES vazifesini yapmalı... Askerler askerlik işlerini... Öğretmenler çocukları ve gençliği iyi yetiştirme vazifesini... Din hizmetlileri İman İslam Kur`an Sünnet Şeriat hizmetlerini... Tabipler sağlık hizmetlerini... İdareciler idare işlerini... Hukukçular hukuk işlerini...

Herkes herkesherkes payına düşen hizmet ve vazifeleri en iyi, en güzel, mükemmel şekilde yapmalıdır.

Şehrin temiz olmasını mı istiyoruz, herkes öncelikle evinin önünü temizlemeli, içine çeki düzen vermelidir.

Fırıncılar ekmekleri güzel yapmalı, börekçiler böreklerini, çaycılar çaylarını... Ahçılar yemeklerini...

Şeyhler sorumsuz kimseler değildir, o muhteremler de şeyhliklerini doğru dürüst yapmalıdır.

İmamlar imamlıklarını, müezzinler müezzinliklerini, hocalar hocalıklarını...

Bu fakire gelince: Bendeniz okur yazar pek nâçiz bir Müslüman olarak vazifelerimi doğru dürüst yapmalıyım. Nedir vazifelerim?

İman İslam Kur`an Sünnet Şeriat Ü mmet hizmetleri... Bunları kendi kafama, re`y ve hevama göre yapamam. Din imamlarına, ulemaya, fukahaya, Ehl-i Sünnet büyüklerine, mürşidlere tabi olmalıyım.

Faydalı yazılar kaleme almalıyım, faydasız lüzumsuz yazmamalıyım.

Uyarıcı yazılar... Aydınlatıcı yazılar...

Olumlu eleştiriler yapmalıyım.

Namaz kılmayanları namaza çağırmalıyım.

İnançbilgilerinin tashihi için gayret göstermeliyim.

İslam ahlakı... İhlas... Hikmet... Mürüvvet... Fütüvvet... İrfan, ah ille de irfan...

Müslüman gençliği, bin yıllık islamî yazımızı öğrenmeye teşvik etmeliyim.

Densizliklerle, dinsizliklerle, donsuzluklarla hikmetli bir şekilde mücadele etmeliyim.

Dine ilmin irfanın ve hikmetin ışığında ihlasla hizmet edenleri desteklemeli din sömürücüsü alçak şarlatan ve soytarılardan uzak durmalıyım.

Mü`minleri birliğe, uhuvvete, tesanüde, yardımlaşmaya çağırmalıyım.

Ü mmet birliği için çalışıp çırpınmalıyım.

Ü mmetin başında âdil, râşid, ehliyetli, zâhid bir İmam olması, mü`minlerin bu zata biat ve itaat etmesi için olanca gayretimi sarf etmeliyim.

Bid`atlerle, reformlarla, dini tahrife çalışan kötü insanlar ve cereyanlarla mücadele etmeliyim.

Hizmet ederken fitne fesat çıkartmamalıyım.

Hizmetlerimi paraya, menfaate, üne alkışa, şahsî nüfuz ve prestije, ego`ma alet etmemeliyim.

Goygoyculuk yapmamalı, Haliq için yaptığım hizmetlerin ücretini mahluqlardan istememeliyim, verirlerse almamalıyım.

Hizmet ederken kendimi övmemeliyim, gururlanıp kibirlenmemeliyim.

Faydasız, içi boş, kof edebiyat yapmamalıyım.

**

Bir Müslüman, kendi kendine âlim, ârif, kâmil olabilir mi?

CEVAP: Olamaz... Peki nasıl olabilir?.. Â lim, ârif, kâmil üstadlara, muallimlere, mürşidlere, rehberlere tâbi olarak, onlardan ders alarak, sınav vererek, sınavı başarı ile geçtikten sonra bunların icazetini alabilir.

Ü veysî ler yok mudur?.. Onlar yüz milyonda bir çıkar. İstisnadırlar, anlattığım kuralı bozmazlar.

Mükemmel ve mükemmil İslam mektepleri ve medreseleri olacak ki, gerçek alimler arifler hikmetli kişiler yetişsin.

İlmi var ama irfanı yok... Eksiktir.

İlmi, irfanı var ama hikmetsiz... O da eksiktir.

İlim var, irfan var, hikmet var ama geçerli bir icazeti yok. O da eksiktir.

yetiştirmek için, Endülüs medreseleri o çağın konteksti içinde ne kadar yüksek ve üstün idiyseler, bugün de öyle İslam mektepleri ve medreseleri olmalıdır.

Yüksek, geniş, engin kültürü ile dünyaya tepeden bakamayanlar, İslam`a ve insanlığa gereği ve yeteri kadar hizmet edemez.

İlim, irfan, hikmet, kültür, icazet sahibi olup da çile çekmemişler de hizmet edemez.

Çile iki türlüdür: İnsanın kendi seçimi ile çektiği çileler. Tarikat çilesi... Dünya nimetlerinden istiğna ederek çekilen çileler... Nafile oruçlar...

İkinci tür çile, İmana, İslam`a, Kur`ana, Sünnet`e, Şeriata, Tarikata, Hakikatarızaenlillah, muhlisenlillah hizmet edenlerin başına gelir. Zalimler onları yakalar, zindana atar... Bazısı idam edilir, şehitlik rütbesine nail olur. Kimisinin evleri barkları yıkılır, çoluk çocuğu perişan olur. Açve sefil kalırlar. Zulümden zulme, eziyetten eziyete uğrarlar.