Başpehlivan İsmail Balaban, fotoğraf çektirmek isteyen bir hayranıyla yaşadığı tartışmanın ardından gelen eleştirilere tepki gösterdi. Er meydanına hasta halde çıkıp serum takıldığını söyleyen Balaban, “‘Survivor’a katıldı, sonra başkalaştı, kibirlendi’ gibi yorumlar yapılıyor. Kardeşim ben hala aynı İsmail Balaban’ım. Ben değişmiş olsam er meydanlarından vazgeçerdim. Ben yerimden kalkamıyorum, nefes almakta zorlanıyorum, fotoğraf çektirmek istiyor. Ben hastayım, nabzım çok yükselmiş, nefes alamıyorum. Benim derdim fotoğraf değil ki” diye konuştu.
Seydikemer ilçesinde gerçekleştirilen yağlı güreşlerde Enes Doğan’ı yenerek başpehlivan olan İsmail Balaban, müsabakadan sonra dinlenirken yanına gelip, sarılıp fotoğraf çektirmek isteyen bir hayranıyla tartışmıştı. Balaban ile hayranının arasındaki tartışma sosyal medyada konuşuldu. Başpehlivan İsmail Balaban da bu görüntüler sonrasında gelen eleştirilere Antalya’daki İhlas Haber Ajansı aracılığıyla yanıt verdi.
“KENDİ EVİMDE VE TARAFTARIMIN ÖNÜNDE ŞAMPİYON OLMAK İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUM”
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Konyaaltı ilçesindeki spor salonunda antrenmanlarına devam eden İsmail Balaban, “2023 yılında şimdiye kadar 30 müsabakaya katıldım. Sezon başından beri hedefim sevenlerimi en iyi şekilde temsil etmektir. Bunu bazen başardık, önemli başarılar kazandım. Kırkpınar’da finalde kaybederek ikinci oldum. Herkesin hedefi burada birinci olmaktır, benim de hedefim birinci olmaktı. Sevenlerime şampiyonluk sevinci yaşatmak istedim ama nasipte ikinci olmak varmış. Sezonumuz bitmedi, önümüzde Elmalı güreşi var. Kendi evimde ve taraftarımın önünde şampiyon olmak için çalışmaya devam ediyorum” dedi.
“SEVENLERİM İÇİN MÜCADELE EDİYORUM”
Yağlı güreşi, dünyanın en zor sporlarından birisi olarak nitelendiren Balaban, “Başarı ve başarısızlık, her şey sizin elinizde oluyor. Biz her zaman zinde ve güçlü olmak zorundayız. Bir müsabakada en az 5-6 rakibinizi yenmek zorundasınız. 30 dakikadan hesaplasak 3 saatlik bir enerji demek. Buna uygun antrenmanlar yapıyoruz. Bir de güneşin altında savaşıyoruz. Haftanın 6 günü antrenman yapıyoruz. Sabah saat 08.00’de güne başlıyorum. Sosyal hayatımız yok, başarılı olmak için daha çok fedakarlık yapmamız gerekiyor. Zirvede kalmak istiyorsanız bunu yapacaksınız. Ben de sevenlerimi üzmemek adına daha çok fedakarlık yapıyorum. Sahaya çıktığımda kendi başarımı düşünen birisi değilim. Sahaya çıktığım zaman benimle beraber sevinen birçok insan var, onları düşünerek er meydanına çıkıyorum. Sevenlerim için mücadele ediyorum” şeklinde konuştu.
“ARABADAN İNDİĞİM ANDA FOTOĞRAF ÇEKİMİ BAŞLIYOR”
Sahada karşılaştığı zorlukları da anlatan Başpehlivan Balaban, “Sıcağın altında güreşmek gerçekten kolay bir şey değil. Nabzın 200’leri aştığı zamanlar oluyor. O an sağlıklı düşünmek zorlaşıyor. Sahanın içinde olduğu kadar sahanın dışında da zorluklar çekiyoruz. İnsanlar beni seviyor, saygı duyuyor, hepsine çok teşekkür ediyorum. Fotoğraf çektirip sohbet etmek istiyorlar. Ben de elimden geldiği kadar onlara zaman ayırarak kırmamaya çalışıyorum. Başarılı olamadığımız zaman eleştiri alıyoruz. Bir yandan seyirciler sizinle fotoğraf çektirmek istiyor, her birine en az 1 dakika zaman ayırsak ben en az akşama kadar bir organizasyonda 500 kişi ile fotoğraf çektiriyorum. Bu çok zor bir durum. Ben insanları kırmıyorum, keşke herkes ile fotoğraf çektirsem. Ama ben tek kişiyim, herkese yetişemiyorum. Sahaya girdiğim andan itibaren sevgi gösterisi ile karşılaşıyorum. Arabadan indiğim anda fotoğraf çekimi başlıyor” ifadelerini kullandı. (İHA)