Aziz okurlar, iftarlarda, sahurlarda ve seherlerde dua ettik. Merhamet, şefkat ve günahlardan tövbe ayı geri de kaldı. Dualar, niyazlar ve yakarışlarla yerler ve gökler bir nevi inledi. Nefis mücadelesinden geçtik. Müminler olarak Ramazanda hem günahlardan uzaklaşıp yakarak olgunlaşırken diğer yandan rahmet yağmuruyla temizlendik. Şimdi bayrama ulaştık. Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. 2021 Ramazan Bayramı başta ülkemiz olmak üzere tüm insanlığa huzur, barış, kardeşlik ve esenlikler getirmesini Yüce Allah tan niyaz ederim. Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu nice bayramlara..

Bayramınız bereketli, yüreğiniz umutlu, umutlarınız atlı, sevdanız kanatlı, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekânınız tahtlı, ömrünüz bahtlı, yuvanız bereketli olsun...

Damağınızı, ruhunuzu ve çevrenizi tatlandıran, gerçekten güzel ve bereketli bir bayram dilerim. Bayramlar, ilahi rahmet ve nur yağmurlarıyla, günah kirlerinden temizlenmiş, dini ve manevi vazifelerini en güzel şekilde yerine getirmeye çalışmış kullarına, Mevla mızın bir mükâfatıdır...

Dayanışma ve kaynaşma günleri!

Bayram günleri Müslümanların birbiriyle kaynaştığı, karşılıklı sevgi ve kardeşliğin zirveye ulaştığı günlerdir. Bütün bu duygu ve düşüncelerle bayramınızı bir kez daha tebrik ediyor, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi Allah tan niyaz ediyorum.

Bayramda Doğu Türkistan, Afganistan, Filistin, Burma, Suriye, Yemen, Libya, Keşmir ve diğer bölgelerdeki insanlık dışı muamele ve zulmü hatırlamadan geçebilir miyiz? Bosna-Hersek`te yaşanan katliamları hafızalarımızdan silebilir miyiz? Başta Amerika olmak üzere İsrail ve Avrupa nın oyun ve tuzaklarına karşı bana ne diyebilir miyiz?

İsrail Vahşeti!

Hele hele İsrail`in Ramazan ayı içinde Filistinli kardeşlerimize karşı zalimle tutum, davranış ve soykırımına sessiz kalabilir miyiz? Yahudiler kendileri için, 'Şabullahi l-Muhtar' (Allah ın seçilmiş milleti) derler. Millet olarak kendilerini kuyumcuya benzetirler. Kuyumculuk ne kadar önemliyse Yahudilik te o kadar önemlidir. Siyonizm bu seçilmişlik inancından doğmuştur.

Filistin e yardımcı olacak Arap dünyası büyük bir keşmekeşin içinde. Hiçbir Arap ülkesinde istikrar yok. Arap rejimleri İsrail ile dostluklarını geliştirirken, Müslümanlara olan düşmanlıklarını artırıyorlar. İsrail bundan güçalarak, 'Bu toprakların mülkiyeti bize aittir' diyor.

'İsrail Kuvvetlerinin özellikle Ramazanda ilk kıblemiz, Mescid-i Aksa`da Filistinlilere yönelik tüm insanlık normlarını ihlal eden saldırısını şiddetle kınıyorum. Filistinlilere desteğimizi yineliyoruz. Uluslararası toplum, Filistinlileri ve meşru haklarını korumalıdır. Ancak İsrail bugüne kadar Birleşmiş Milletlerin aldığı kararların hiçbirini takmamış, bildiğinden de geri kalmamış ve olanda Filistinli kardeşlerimize olmuştur. Her defasında İsrail karlı çıkmıştır. İsrail tek anlayacağı güçtür. Bunun için de İslam ülkelerinin güçlü ve kararlı bir şekilde İsrail`in üzerine gitmesi gerekir.Prof.  Dr Necmettin Erbakan ın  işaret ettiği gibi: '8 milyonluk İsrail için 1,5 milyar Müslüman ebabil bekliyorsa, ebabiller gelse İsrail`i değil bizi taşlar.'

Yeni Dünya Düzeni

Amerika nın 19.yüzyılın sonlarında başlayan dünyaya çeki düzen verme hareketi içinde bulunduğumuz yüzyılda da tüm hızıyla devam ediyor. ABD nin dünyaya yeniden şekillendirme hareketinin başarısız olacağına inanlardanım. Çünkü Amerika dünyaya sözüm ona çeki düzen verirken, insan hakları ve hukuk tanımıyor. Ben yaptım oldu mantığıyla hareket ediyor. Her türlü gayrı meşru yolları kullanıyor. ABD nin devlet olarak kısa tarihinde vurgun, soygun ve gasplarla doludur. İsrail`e sınırsız destek veren Amerika bölgede yeni bir dünya düzeni kurma peşindedir. Yeni Dünya Düzeninin mihenk taşı İsrail gibi görünüyor. Bölgede Irak, Suriye ve Lübnan`ı etkisiz ve kendi içinde problemli ülkeler olunca İsrail bundan fazlasıyla yararlanmaktadır. İsrail`i durduracak tek güçTürkiye`dir. Türkiye`nin ise kara yoluyla bir sınırı olmadığı için Filistinli kardeşlerine karşı doğrudan yardım konusunda zorluk ve sıkıntı çekmektedir. Türkiye`de de istikrasızlık ve devleti zayıflatma girişimi İsrail`in fazlasıyla işine yarayacaktır.

Eski ve yeni savaşlar!

Eski harplerde ölenlerin büyük bir ekseriyeti askerlerden olurken günümüzde askerlerden çok siviller ölüyor ve zarar görüyor. Bu da geniş ve sessiz kitlelerin maşeri vicdanında kin ve nefrete neden oluyor. Bu kin ve nefret uzun vadede fiili mukavemete dönüşüyor. Bugün Amerika dünyanın pek çok yerinde güçgösterinde bulunuyor. Bu gösteriyi yaparken, insan hakları, hukuk, temel ve hak ve hürriyetler ayaklar altına alınıyor.

Geniş bir İslam coğrafyasında istediği gibi at oynatan ABD işgal ettiği ülkelerde ekonomik ve siyasi olmak üzere iki yoldan ilerliyor. ABD nin haksız ve hukuksuz işgal ve saldırılarına karşı kimse bir şey demiyor. Bugün İran, Kuzey Kore veya Pakistan a, niçin nükleer veya kimyevî silah geliştirdikleri sorulabilir, fakat ABD, İsrail, Rusya veya Fransa ya sorulamaz. Yani güçlü olan haklı görülüyor. Ü nlü bir Türk atasözü ABD nin yaptığını net bir şekilde özetliyor: Ablanı öpen kadı ise, şikâyetin beyhudedir!

Hayat yeni umutla başlar!

Dünya, her sabah yeni bir umutla başlar. Geleceğe atılan her yeni adımda, bütün zamanların sırrı gizlidir yılların, asırların ve çağların şifresi vardır. Bir güne başlamak her gün yeniden doğmak gibidir. Bu yeni doğuşun içinde zıtların dengesi vardır. Bu denge tabiatta olduğu gibi, insanın biyolojik ve psikolojik yapısında da vardır. Dünyanın ekolojik, biyolojik ve demografik yapısını bozmak, değiştirmek için kimi devletler var güçleriyle çalışmaktadır. Zıtlar dünyasında içten ve dıştan müdahaleler dengeyi bozmaktadır.

Zulüm ve ahlaksızlık evrensel insani değerlerin sınırlarını aşmaya zorladığında tabiî afetlerin beklenmesinden daha doğal ne olabilir! Bunun en güzel tanığı tarih değil midir? Benzer örnekleri kendi şahsi hayatımızı incelediğimizde görmüyor muyuz? Ancak tabiatta oluşan değişim ve deprem gibi tabi afetleri sadece bir şeye bağlamak elbette doğru olmayabilir. Ama büyük bir payının olduğunu da göz ardı etmemek doğru olsa gerektir.

İsrail in bölgede hâkim olması ve Filistinlileri susturması için her yıl ABD de karşılıksız 20 milyar dolar İsrail`e veriyor.

Zıtların dünyası!

Zıtlar dünyasında çok ince dengeler var. 'Bizim tarihimizde Ortadoğu nun gerçek önemini kavrayarak buna uygun politikayı takip eden iki deha çıkmıştı: Yavuz Selim ve İkinci Abdülhamid. Onların politikalarından sadece Türklerin değil, fakat bütün Ortadoğu devletlerinin çıkaracakları çok ders, öğrenecekleri çok şey vardır' (Güngör 1983. s. 264),

'Ortadoğu her şeyden önce bir Müslüman devletler bloğudur. Yüzyılların Batılı hafızalara yerleştirdiği peşin hükümler, İslam dünyasını daima uyanık ve şüpheci olmaya mecbur bırakmaktadır. Batılılar laik olabilirler, fakat Hıristiyan dırlar ve medeniyetleri de Hıristiyanlığın temel prensiplerine dayanmaktadır... Hz. İsa yı çarmıha götürenler Yahudi olduğu halde Hıristiyanlar Müslümanlığa düşmandırlar, çünkü Yahudilik hiçbir zaman Hıristiyanlığa rakip olmamıştır. Din ile alakası olmayan bir Batılı Hıristiyan bile, içinde yaşadığı kültürün tesiriyle Arapları ve Türkleri sevmez, hatta bunlar arasında soy farkı olduğunu dahi bilmez'(Güngör 1983, s. 264).

Rahmetli Erol Güngör ün yaklaşık 35 yıl önce yaptığı bu değerlendirmelerin üzerinden geçen yılları göz önüne alınca, üstelik de vefatının üzerinden yirmi yıl geçmesine rağmen Ortadoğu, Türkiye ve Batı üçgeninde değişen bir şeyin olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Erol Hoca nın, K. Manhaim den naklen tekrar ettiği bir cümle son derece önemlidir: 'İnsan, toplumun sosyal ve tarihî yapısı hakkındaki en açık görüşe ya o toplumun içinde yükselirken, ya da düşerken ulaşır.'

Bayram günü bunları düşündüm, bilmem fikirlerime iştirak eder misiniz? Unutmayalım ki, her şey zıttı ile kaimdir. Düşmana karşı ilmen, fikren, zikren ve bedenen hazırlıklı olmamız gerekir. Zıtlar dünyasında yerimizi almamız için, düşünmemiz, üretmemiz, çok çalışmamız ve harekete geçmemiz icap der. Bayramınız kutlu, geleceğiniz umutlu olsun.

Bayramda Alvarlı Efe Hazretleri`nin mısraları, duamız olsun:

'Can bula cananını, bayram o bayram ola

Kul bula sultanını, bayram o bayram ola

Hüzn-ü keder def ola, dilde hicap ref ola

Cümle günah afola, bayram o bayram ola..'