Geçen yazımızda çocuklarla iletişim konusuna değinmiştik. Çocuklarla iletişim gerçekten çok önemli. Ama bugün biraz daha hassa davranırsak bebeklerle de iletişim konusunda bir iki fikir paylaşabiliriz...

Görüştüğümüz uzmanların bu konudaki tavsiyelerine göre bebekler ilk altı aydan itibaren konuşamasalar da kendilerine söylenenleri anlamaya başlıyorlar.

Örnek olarak annesi bebeği beşiğinde veya pusetinde yalnız bırakıp mutfağa geçerken veya birkaç dakikalığına tuvalete gidip gelecekken, balkona çamaşır asacakken bebeği arkasından ağlamaya başlar.

Niye?

Çünkü anlıyordur artık, annesinin gittiğini...

Rahmetli Doğan Cüceloğlu hocamızın o göz yaşartan “annen yok kimsen yok” diye anlattığı anekdottaki dört beş yaşın çocukluk yılları gibi anlamazlar ama annesi gittiğinde yalnız kalacağını bebekler de anlıyorlar.

Yalnız kalmaktan korktuğu için de tek iletişim hali olan ağlamaya başlar...

Ama aynı anne mutfağa giderken veya birkaç dakikalığına onu odada yalnız bırakacakken bebeğine dönüp dese ki:

“Ben mutfağa gidip hemen geleceğim tatlım, tamam mı?”

O zaman bebeğinin ağlamadığını, ağlamadan annesinin gelmesini beklediğini görecektir... Yine konuşarak kendini ifade edemeyen çocukların ifade dilleri ağlamaktır... Anneler çocuğun ağlamasına göre onun neye ihtiyacı olduğunu bilirler veya bilmelidir...

Karnı acıkan çocuğun ağlaması farklıdır... Uykusu gelen çocuğun ağlaması farklıdır... Karnı ağrıyan çocuğun ağlaması farklıdır...

Çocuk eğer bunların dışında ağlamaya başladıysa o ağlama mızmızlanma şeklinde değil de canhıraş şekilde olursa çocuğu hemen kucağa alıp üzerindekileri çıkartıp çocuğu kontrol etmek önerilir...

Bir şey mi ısırıyor, bir çorap mı sıkıyor, vücudunda bezini bağlarken bir yanlışlık mı yapıldı vb. gibi durumlar kontrol edildikten sonra zaten çocuk da rahatlayacak ve o tarz ağlamayı sonlandıracaktır.

Bu sebeplerden dolayı eskiler derler ki bebeklerin yanında “o anlamaz” diyerek kontrolsüz hareket etmemelidir...

Çocuğun korkacağı şeylerden bebeklerin yanında da konuşmamalıdır.

Bebeklerin korkacağı şekilde bir gürültü veya klakson sesi gibi frekansı yüksek sesler duyduğunda çocuğa korkmaması gerektiğini anlatırken bir yandan da onu hemen kucağına alarak duygusal bağ kurmayı ihmal etmemelidir.

Bebeklerin uyku düzeni de bazen büyüklerin uyku düzenine uymayabilir.

Çocuğu büyüklerin uyku düzenine uydurmaya çalışmak yerine onun uyuduğu saatte uyumak ve o uyanıkken onunla birlikte uyanık olmaya dikkat etmek hem anne açısından hem bebek açısından çok daha sağlıklı iletişimdir.