'Nasıl hatırlamak istiyorsanız yüzüme öyle bakın. Bu, beni son görüşünüz; ' diye sesleniyor Abrek Çavuş geride bıraktığı yakınlarına; 1. Dünya Savaşının en zorlu cephesinden yürek burkan bir öyküyü beyazperdeye aktaran yönetmen Kenan Korkmaz`ın 'Beyaz Hüzün / Sarıkamış' filmi işte bu hüzünlü sözlerle başlıyor.

Tiyatro oyunculuğu ve yönetmenliği yapan dostum Kenan Korkmaz`ın ilk sinema filmi 20 Aralık`ta sinemalarda gösterime giriyor. Sarıkamış Harekatının yıl dönümünde gösterime girecek filmde sevgili Kenan, büyük komutanların ve bilinen kahramanların değil de Kafkasya`dan Anadolu topraklarına göçeden bir çavuşun öyküsünü anlatıyor.

Yazar İsmail Bilgin`in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan filmde, Sarıkamış`ın unutulan binlerce insan öyküsünden birini izleme imkanı bulacağız. Erzincan ve Bayburt`un çok zorlu coğrafyasında olumsuz hava koşullarında tam iki yılda çekilen filmde bölge insanının da yer aldığı bin 500 kişi rol almış.

Filmde Kenan Korkmaz ile birlikte Murat Yatman, Duygu Poyraz, Suat Ergin ve Yavuz Gürbüz oynuyor. Çerkez Sürgününde Kafkasya`dan Anadolu`ya göçeden Abrek Çavuş`un mangasıyla Birinci Dünya Savaşındaki en acı olaylardan biri olan Sarıkamış Harekatına katılmasını konu eden film, askeri harekat anlamında çekilen ilk Sarıkamış filmi;

Senaryo aşamasından çekimlerine kadar her aşamasına şahitlik ettiğim filmle ilgili sevgili Kenan`ın ne kadar kendini adadığını ve özveri gösterdiğini biliyorum. Başka yönetmenlerin çoktan havlu atacağı koşullara rağmen kararlılık gösterdi, şartları zorladı ve Türk sinemasına nitelikli bir film kazandırdı. Görüntüleriyle oyunculuklarıyla ve müziğiyle her Türk vatandaşının gurur duyarak izleyeceği bir filmi ortaya koydu.

Dönem filmlerinin bilinen zorluklarını aşmak hiçde kolay değil. Televizyon dizilerinin son dönemde yakaladığı başarıyı sinemada tekrarlayamıyoruz. Bunun nedenleri arasında bir öyküyü 90-100 dakikada anlatmayı becerememiz de yatıyor. Uzayıp giden bölümleri ve öyküleri çekmeyi başarıyoruz ama bir tarihi olayı veya karakteri sinema filminin boyutlarında bir türlü anlatamıyoruz. Sevgili Kenan bu filminde hem öyküsünü anlatıyor, hem tarihi dönemi kurguluyor hem de mesajını doğru ve düzgün bir dille veriyor.

Geçtiğimiz günlerde filmle ilgili son hazırlıklarını gözden geçirirken konuştuğumda, yine çekimlerde yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Sinemaseverlerin tepkisini çok merak ediyordu, 'Acaba beğenecekler miydi? Beklediği etkiyi yaratacak mıydı? Umduğu seyirci sayısına ulaşabilecek miydi?' Sorular çoktu ama yanıtlar için daha bir süre beklemek gerekiyor.

Her şeye rağmen sinemaseverlerin emeklerinin karşılığını teslim edeceğine güvenci tam Kenan`ın; 'Oyuncu arkadaşlarımızı her çekimin ardından hastaneye yetiştirmek zorunda kaldık. Sette görev yapan sağlık ekibimiz, oyuncularımızın sağlıklı bir şekilde görev yapabilmesi için olağanüstü gayret sarf etti. Çekimler sırasında Sarıkamış Harekatının ne kadar zor koşullarda yapıldığını bir kez daha anlamış olduk.' diye konuşuyor filmin çekim aşamasıyla ilgili;

Türk sinemasına dair büyük hayalleri var. Daha aktaracak çok hikayesi var ama önce bu filmi görmek istiyor. 'Zor bir dönemin zor bir filmini çektik. Amacım hep bir hikaye anlatmaktı. Ben büyük bir savaşın büyük komutanlarını, büyük meydan muharebelerini değil sıradan bir çavuşun öyküsünü anlatmayı tercih ettim. Savaş gibi yıkıcı bir gerçekliğe Abrek Çavuş`un gözüyle bakmaya gayret ettim. Umarım seyirci beğenir, çabamızı takdir eder.' deiye konuşuyor.

Sevgili arkadaşıma bol seyirci, yüksek gişe ve hep güzel eleştiriler diliyorum. Yolun açık olsun;