Yıldırım, partisinin Ilgaz Belediye Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ilgaz 7. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik etti. AK Parti'nin 18 yıllık başarısının gizli kahramanlarının, AK Kadınlar olduğunu belirten Yıldırım, "18 yıl geçti ama nasıl geçti. Kolay geçmedi. Bir yandan vesayet odaklarıyla bir yandan hızımızı kesenlerle mücadele ederken kalan vakitlerle de millete hizmet ederek geçti. Geride bıraktığımız eserler bunun en güzel şahididir." diye konuştu. Suriye ve sığınmacılar konusunda, bilen bilmeyen herkesin konuştuğunu söyleyen Yıldırım, "Suriye işi 2011'den itibaren kontrolden çıktı. 2011'e kadar Suriye'de ne vardı? Baba Esad rejiminden sonra Türkiye olarak orada yaşayan insanların en temel taleplerinin barışçıl yollarla karşılanmasını bekliyorduk." ifadelerini kullandı. "Kırım Harbi'nden beri topraklarından olan bütün insanlara kucak açmışız" Gelişen dünyada baskı rejimini sürdürmenin mümkün olmadığını ve o dönemde gerekli tavsiyeleri Suriye'deki muhataplarına anlattıklarını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti: "Onlar masum taleplerini dile getiren Suriye'nin güneyindeki kendi vatandaşları üzerine silahlarla, bombalarla müdahale etti. Ondan sonra ülke karıştı. Yılların getirdiği birikim ve sonunda iç savaş patladı. İç savaş patlayınca yine bedelini masumlar, siviller, çocuklar, korunmasız insanlar ödedi ve bir göç dalgası ülkemize doğru gelmeye başladı. Peki ne yapacaktık? Ölümden kaçan, canlarını kurtarmak için her şeyini bırakan insanlara yüz mü çevirecektik, kapımızı mı kapatacaktık? Biz Kırım Harbi'nden beri topraklarından olan bütün insanlara kucak açmışız. Onlar sığınacak güvenli liman görmüş bu toprakları. Biz ülke olarak, millet olarak tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın gereğini yaptık." Suriyeli sığınmacı konusunda Türkiye'nin yalnız bırakıldığını vurgulayan Yıldırım, "Darda, zorda kalan insanlara kucak açtık, evimizi açtık, ekmeğimizi paylaştık. Biz, bize yakışanı yaptık. Ancak bizim bu hareketimizi alkışlamakla, sırtımızı sıvazlamakla beraber yük alma noktasında hiç kimse bekleneni yapmadı. Buna rağmen biz gereken neyse yapmaya devam ettik." değerlendirmesini yaptı. Suriye'de rejimin İdlib sahasından 4 milyon insanı söküp atmak istediğini belirten Yıldırım, rejimin Suriye'de etnik yapısına göre yeni bir Suriye inşa etmek istediğini, farklı düşünenleri ülkeden söküp atmak isteğini aktardı. "Orta Doğu'da 100 yıldır kurulan oyunu bozduk" Esed rejiminin vatandaşların vergisiyle aldığı silahları kendi vatandaşlarına çevirdiğini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti: "İşte zalim yönetim budur. Vatandaşını silahıyla gözünü kırpmadan yok eden bir rejimdir. Biz de diyoruz ki, 'Ülkenin nüfusunun yarısı ülkeyi terk etti. 4 milyona yakını bizde. Biz bir 4 milyon daha alamayız. Yapacağımız iş çok basit. Senin topraklarında bizdeki 4 milyon ve gelmeye hazırlanan 4 milyona gerekli yeri açacağız. Çünkü bu topraklar onların hakkıdır, onların hür ve bağımsız yaşayacağı yerlerdir.' dedik. İşte Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekatı'nı da bunun için yapıyoruz. Sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için yapıyoruz. Vatandaşımızın mal ve can emniyetini sağlamak için yapıyoruz. Oyunu bozduk. Orta Doğu'da 100 yıldır kurulan oyunu bozduk. Oyunu bozan ülkenin adı Türkiye, liderin adı da Recep Tayyip Erdoğan'dır." "Meselenin ciddiyetinin ancak farkına vardılar" Avrupa'nın sığınmacılar konusunun ciddiyetine yeni vardığının altını çizen Yıldırım, "Kapıları açtık, herkes iradesiyle gidiyor. Avrupa telaşlandı. Anca uyandılar, meselenin ciddiyetinin ancak farkına vardılar. Tehdit kapılarına dayanıncaya kadar lay lay lom... Şimdi de 'yetiş ya Erdoğan' diye pazartesi Brüksel'e çağırdılar. Brüksel'de 18 Mart 2016'da yapılan anlaşma masaya yatırılacak. Şimdi göçmenler Yunanistan'ın kapısına dayandığında işin ciddiyetine yeni vardılar. Pazartesi toplantıda önemli adımlar atılacağını bekliyoruz." dedi. İTTİFAK - AA