Sadaka,  Allah rızası için fakirlere, muhtaçkimselere, karşılıksız olarak verilen şey yapılan yardım, her türlü iyilik Allah yolunda yapılan harcamadır.

Yapılan herhangi bir yardım veya iyiliğin  sadaka  sayılabilmesi için şu  üçözelliğin  birlikte bulunması gerekmektedir.

1.  Allah rızası için yapılmalıdır,

2.  Özellikle fakir ve ihtiyacı olan kişilere yapılmalıdır,

3.  Karşılıksız olarak yapılmalıdır.

Bu üçşart birlikte gerçekleşmezse verilen şey sadaka olarak değer kazanmaz.

Sadaka, Allah`ın buyruklarına uymanın açık bir işareti ve fiili bir şahididir.

Resulullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:

'Kim ki helâl kazancından bir hurma değerinde bir şey sadaka verirse -ki Allah, helâl maldan verilen sadakadan başka hiçbir sadakayı kabul etmez- işte bu helâl sadakayı kabul eder. Sonra o bir hurma (kadar sadaka) yı dağ gibi oluncaya kadar, -birinizin erkek küheylân tayını büyüttüğü gibi- sahibi için büyütür, nihayet o bir hurma dağ kadar olur.'  (Buhari)

Sıhhatli iken verilen sadaka hasta iken verilen sadakadan daha faziletlidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

Hangi sadakanın ecri daha çoktur?` diye sual edenlere:

'Sıhhatli olduğun, çok cimri olduğun, fakirlikten korkup zenginliği ümit ettiğin zaman sadaka vermendir. Can boğaza gelip falan için şu kadar, filan için bu kadar diyeceğin zamana kadar bekleme. Çünkü o zaman mal falanın olmuştur.'

'Kişinin hayatında iken bir dirhem sadaka vermesi, ölümü anında (ölmek üzere iken) yüz dinar sadaka vermesinden hayırlıdır.' 

'Sadaka Rabbin gazabını söndürür ve kötü ölümden kurtarır.'buyurmuşlardır.

Resulullah Efendimize (s.a.v.):

'Hangi sadaka daha faziletlidir'  diye soruldu

'Ramazan-ı şerifte verilen sadakadır'  buyurdular.

(Kitâbü Fezâili`l-Amâl, Ziyaüddin el-Makdisî )