Microsoft un kurucusu Bill Gates`i bilmeyeniniz var mı?

`height=

Amerikalı yazar, yazılımcı, girişimci, yatırımcı ve iş adamı. Geçtiğimiz yıla göre 110 milyar dolar net değer ile dünyanın en zengin insanı.

Aynı zamanda son günlerde dünyayı kasıp kavuran Korona virüsü ile ilgili bir sürü polemiğin odak noktasındaki isim; ABD Başkanı Donald Trump ın eski danışmanı Roger Stone, corona virüs salgınını Bill Gates in yaratmış olabileceğini öne sürmüştü.

İddiasında Roger Stone, 'Bill Gates in bu salgının yaratım ve yayılım sürecinde rol oynayıp oynamadığı tartışmaya açık' ifadelerini kullanarak Gates in insanlara mikroçip takmak için salgını kullandığını iddia etmişti;

Bunların ne derece doğru olup olmadığı gelecek yılların konusu; Biz isterseniz 66 yaşındaki bu süper insanın, eşi Melinda Gates ile birlikte geçtiğimiz sene yayınladığı yıllık mektubuna göz atalım;

Mektubunda neden söz etmiş biliyor musunuz Gates?

Tarımsal faaliyetlerden;

`height=

Yanlış duymadınız evet; Tarımsal faaliyetlerin ve inşaat sektörünün küresel ısınmaya yol açan sera gazları salımındaki rollerine dikkat çekmiş;

Mektubunda önce inşaat konusuna el atmış; Demiş ki 'dünyadaki inşaatların sayısı 2060 yılına kadar iki katına çıkabilecek. Bu da muazzam miktarda çelik ve çimento üretmek anlamına geliyor. Başka bir ifadeyle bu her ay yeni bir New York inşa etmek demektir'

Sonra sera gazına getirmiş mevzuu;

Sera gazlarında % 24 payı olduğunu söyledikleri tarımsal faaliyetlerle ilgili olarak da 'Bu, geğirirken ve gaz çıkarırken metan yayan inekleri de kapsıyor' ifadelerini kullandı.

Bir an insanın kendinden şüphe edesi geliyor bu tanımlamaları okurken;

Öyle ya; Dünyada şu kadar milyar insan var; Bunların geğirmesi ve gaz salınımı da şu kadar sera gazı etkisi yapıyor derse insanlığın hali ne olacak?

Neyse, Bill Gates CNN de katıldığı bir programda ise bizim hayret ettiğimiz gibi kendi de kendine hayret ederek şu açıklamada bulunmuş:

'Bir gün ineklerin bağırsak hareketleri hakkında konuşacağım hiçaklıma gelmezdi. İnekler, bakterilerin metan gazı biriktirmesine neden oluyor ve sıra dışı mideleri var'

Ve bu süper zekâ, süper deha ve dünyanın en zengin insanı öneri de getirmiş;

Hayvan yemlerinin değiştirilmesi için çaba harcanması gerekir'

***

Bunun üzerine birileri bu konuya kafa yormaya başlamış;

Enteresan sonuçlar çıkmış ortaya; Demiş ki bir internet yorumcusu:

'Dünya üzerinde beslenen evcil hayvan sayısı 20 milyar kadar; Bunların 1,5 milyarını danalar oluşturuyor. Kesimlik hayvan sanayi atmosfere salınan karbondioksitin %9`undan ve metanın % 37`sinden sorumludur. Bir ineğin midesinde yılda 75 kilo metan gazı oluştuğunu, bunun da toplamda yıllık 112 milyon ton gaz olarak atmosfere salındığını hesaba katarsak, ortaya çıkan sonuç, ineklerden çıkan gazların küresel ısınmaya katkısının karbondioksit salınımına kıyasla 23 kat daha fazla olduğudur. Bu da demektir ki inekler tüm dünyada var olan trafikten daha fazla zararlı gaz çıkartıyor.

Bir başka internet yorumcusu arkadaş söze giriyor ve işi biraz da mizaha çevirerek diyor ki:

'Birçok yazar ya da okuyucu bu duruma pek inanmak istemiyor. Onları anlıyorum çünkü ben de ilk duyduğumda 'olur mu öyle şey?' falan demiştim. Fakat oluyor şimdi başlarda ben de dâhil olmak üzere birçok kimsenin anlayamadığı şey şu:

Burada suçineklerde falan değil.

İnek deyince hemen pastoral bir köy manzarası geliyor akla; Her şey doğal, öyle küresel sorunlardan uzak bir köy gitmesek de görmesek de;

Ancak, kazın ayağı veya ineğin toynağı öyle değil işte;

Burada sözü edilen 'endüstriyel hayvan besiciliği'

Tam 20 milyar evcil hayvandan ve konu özelinde 1,5 milyar inekten bahsediyoruz. Bunlar planlı ve programlı bir biçimde sayıları daha da artacak bir şekilde yetiştiriliyor.

Çünkü insan nüfusu ve talepleri artıyor.

Doğal ortamlarında olsa ineklerin sayıları hiçbir zaman bu niceliğe varamayacaktı;

Dolayısıyla biz endüstriyel hayvan besicileri olarak bu hayvanatı doğal ortamında yaşatmıyor, tamamen yapay bir çevrede kendi ihtiyaçlarımız için üretim bandındaki herhangi bir nesne gibi çoğaltıyoruz.

İnsan nüfusu arttıkça, insan denen canlıyla sembiyoz halinde (bir arada) yaşayan bu hayvanın nüfusu da artıyor ve çevreye en az insan kadar zarar veriyor.

Burada yıllık 112 milyon ton metan gazından söz ediyoruz;

Metan gazı ki, o istisnasız herkesin tu kaka dediği karbondioksite oranla küresel ısınmada 20 kat daha fazla etkili bir gaz.

`height=

Porsche ile inek örneği

Örnek verilecek olursa, bir Porsche ile yılda 10. 000 km yol yapsanız, salınım yapacağınız karbondioksit oranı 3 tondur.

Birim olarak hesapladığımızda, evde yetiştirdiğiniz iki inekle de aynı oranda çevresel zararı verirsiniz. Şöyle ki bir ineğin yılda saldığı metan gazı 75 kilo, bu metan gazı küresel ısınmada karbondioksite kıyasla 20 kat daha etkili.

75kg x 20 = 1500 kg, 1500 kg x2 = 3 ton.

Ne oldu?

Porsche yerine iki inek sahibi olduğumuzda çevreye aynı zararı veriyoruz;

Tabii ki inek de en az Porsche kadar saygı duyduğumuz, etinden, sütünden yararlandığımız bir hayvan. Ancak, kaldırmıyor artık dünyamız bu kadar ineği.

Yani, tüm dünya toptan etyemez olsun da demiyorum, ama arada sırada sebze, meyve, balık falan da yemek lazım, değil mi sarıkız?'

***

Ya mesele bu kadar önemli mi diye biraz internet kurcaladığımızda hayretler içinde kaldığımızı itiraf etmeliyiz;

Biz geçen seneden söz ediyoruz ama meğer mevzuu Birleşmiş Milletlerin gündemine gelmiş;

BM bu konuda kim bilir kaçyıldan beri yaptığı araştırmaları 2006`da gündeme getirmiş;

Raporda dönemin BM Gıda ve Tarım Örgütü ( FAO ) yetkilisi Henning Steinfeld: 'Hayvancılık günümüzün en ciddi çevre sorunlarına en önemli katkıda bulunanlardan biri' demiş.

Ardından 'Durumu düzeltmek için acil eylem gerekiyor' çağrısında bulunmuş;

FAO raporunda[1] sığır yetiştiriciliğinin ayrıca önemli bir toprak ve su bozulması kaynağı olduğuna dikkat çekilmiş.

Raporda, 'refahın artmasıyla birlikte insanlar her yıl daha fazla et ve süt ürünleri tüketiyor. Küresel et üretiminin 1999/2001 de 229 milyon tonun 2050 de 465 milyon tona yani iki katına çıkması beklenirken, süt üretimi de 580 den 1043 milyon tona çıkacak' diye belirtilmiş.

Raporda 'Hayvancılık, dünyanın giderek artan kıt su kaynaklarına en zarar veren sektörler arasında yer almakta, hayvan atıkları, antibiyotikler ve hormonlardan kaynaklanan su kirliliğine, tabakhanelerden gelen kimyasallara, gübrelere ve yem bitkilerini püskürtmek için kullanılan böcek ilaçlarına katkıda bulunmaktadır' diye tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekiliyor.

Ne yapalım şimdi?

Hayvanların sera gazı çevreyi kirletmesin diye BM raporlarına da uyup hayvancılığı kontrollü olarak azaltalım mı?

Köylerde 100 tane 500 tane inek beslemek yerine sekiz on tane inek mi besleyelim? Ya da 20 kilo, 30 kilo süt veren inekleri ayırıp, bir iki kilo süt veren ki bunlar doğada kay hayatı yaşayan doğal beslenen inekler- bunları 'sera gazından başka bir şey üretmiyor' diyerek kasaba mı gönderelim?

Sonra da Bill Gates amcamızın dikkat çektiği şekliyle endüstriyel hayvan besiciliğinde metan gazı çıkartılmasını azaltacak yeni yemlere mi yönelelim?

Yoksa bu muhabbeti,

'Almanya da inek osursa Rize`de üşiiiyuuurum' diye ince bir mizah ile dile getiren;

İnekleri kurban etmek yerine deodorantlardan vazgeçmeye ne dersiniz' çağrısında bulunan;

Yani 1945 ten 1991 yılına kadar atılan -ikisi savaş nitelikli Hiroşima ve Nagazaki olayı olmak üzere- toplam 1917 nükleer bombanın etkisini ağzı var dili yok masum ineklere mi yükleyeceksiniz?' sorusunu soran;

Yorumcularımızın penceresinden mi değerlendirelim?

Ne dersiniz?

 

 

[1] https://news.un.org/en/story/2006/11/201222-rearing-cattle-produces-more-greenhouse-gases-driving-cars-un-report-warns