`height=

Çok sık duymuşsunuzdur:

'Ters bir hareket mi yaptım nedir, belim tutuldu'

'Yastıkta ters yatmışım galiba, boynum tutuldu'

'Dün çok zorladım galiba omuzlarım kasılmış'

Bu ve benzeri durumlar sizde de olmuştur zaman zaman; Ya da ailenizde arkadaş çevrenizde iş ortamında duyarsınız.

Bir fizyoterapist olarak biz de klinikte en çok bu tür vakalarla karşılaşırız;

Mesleğimiz gereği en geniş vaka grubu haliyle kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarıdır.

Dolayısıyla bize gelen şikâyetler daha çok bel problemi, boyun problemi, omurga problemi kaslardaki spazmlar, tutulmalar gibi hadiselerdir ve bunlar sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.

Gelen hastaların tanı aşamasında söyledikleri de aşağı yukarı aynıdır:

Bir gün bakıyorsunuz bir hastamız geliyor: 'Hocam boynum felaket tutulmuş, yastıkta ters yatmışım galiba, boynum dönmüyor' diyor;

Bir gün bakıyorsunuz bir başka hastamız boyun fıtığı şikâyeti ile geliyor, boyun tutulmuş...

Bir gün bir boyun düzleşmesi vakası gelmiş boyun tutulmuş,

Bir gün bir başkası mekanik bel problemi şikâyetiyle gelmiş beli tutulmuş kilitlenmiş eğilip doğrulamıyor belini bükülemiyor. Belindeki boynundaki kaslar kasılmış kazık gibi olmuş, sertleşmiş.

Uhuletle ve suhuletle

Bu gibi şikâyetlerle gelen hastalara yaklaşım çok ince bir hassasiyet gerektiriyor;

Ve hemen hepimizin aklına gelen ilk şey kas gevşetici bir ilaçbir iğne bir krem vb. kullanarak bu sıkıntıdan moda söylemle 'uhuletle' ve 'suhuletle' kurtulmak; Uhulet ve suhulet ne demek mi? Sessiz ve sakin, kolayca ve nazikçe;

Peki bu tür durumlarda kas gevşetici iğne ilaçveya bir takım ajanlar kullanılmalı mı?

Elbette kullanılmalı;

Ama nerede ne zaman ve hangi vakada kullanılacağı da iyi düşünülmeli;

Bu hassasiyetin sebebi nedir?

Sebebi vücudun mükemmel bir koruma içgüdüsüne sahip olmasıdır;

Bu yazının bam teli de burasıdır;

Vücudun bakterilere mikroplara vb. karşı kendini korumaya aldığı bir otoimmün sistemi olduğu gibi aynı şekilde kas ve iskelet sisteminde de kendini deformasyona karşı korumaya alan bir savunma mekanizması var;

Bu mekanizma ne mi? Kasların kendini kilitleyerek, kendisine bağlı bölgede meydana gelmiş veya gelebilecek olası dejenerasyona, olası deformasyona olası tahribata ve ödeme vb. karşı çalışmayı geçici olarak durdurma ve ara verme mekanizması; Tıpkı kablolarda ısınma veya sürtünme veya kısa devre olma durumunda sigortanın otomatik elektriği devre dışı bırakması gibi;

Vücut kendini nasıl kısıtlıyor?

Söz konusu kas kasılması denilen kas tutulması denilen bölgede, gerçekten de kaslar kasılmış, sertleşmiş oluyor ve hasta duruma göre bel boynunu oynatamıyor... Omurga hareketini -önceki kontrolsüz haliyle- rahat yapamıyor. Eğilip bükülemiyor;

Çünkü o bölgede vücut bir tehlike sezinlemiştir; Ters yatan vücudun boyun omurlarına verebileceği veya verdiği sıkıntıyı giderme sürecinde boynun çalıştırılmaması gerekmektedir. Kaslar kasılıyor ve boynunuzu oynatamıyorsunuz;

Bu size göre sıkıntılı bir durumdur ama vücut esasında otomatikman içrehabilitasyonu tamamlayana kadar kendini korumaya almıştır;

Peki bu tür kas kasılması, bel boyun tutulması yaşayan kimseler bu şikayetle sağlık kuruluşuna gittiğinde genelde nasıl bir hizmet alıyorlar?

Haklı olarak meslektaşlarımız veya sağlık uzmanları hastayı inceleyip değerlendirdiğinde uhuletle ve suhuletle kendisine ya bir kortizon enjeksiyonuyla birlikte kas gevşeticiyi iğne veya hap veya krem vererek hastayı rahatlatıyor;

Bir an önce kurtulmak iyi ama

Çünkü hastamız kasılan kaslarından, tutulan boynundan bir an önce kurtulmak ve vücudunun gevşemesini istemektedir;

Oysa bu istek, burada koruyucu olan bu mekanizmayı göz ardı eden bir istektir.

Bu istek boyunda bir problem varsa, sinir sıkışması, daralma, kök basısı, dejeneratif omurga rahatsızlığı veya travmatik bir hadise varsa vücudun harekete geçen koruyucu mekanizmasının dengesini bozmaya yöneliktir;

Bu istek vücudun kendisini hareketsiz bırakarak orada tahribat varsa orada bir kesi varsa orada bir yırtık varsa orda bir enflamasyon varsa, orada bir ödem varsa hatta ve hatta orda ilerleyecek ve yapısal bütünlüğe zarar verecek bir deformasyon olacaksa bölgeyi ve o yapıyı kas kasılmasıyla koruma amacını devre dışı bırakıyor;

Ve o bölgeye kas gevşeticiyi, kortizonu enjekte ettiğinizde bu bölgeyi korumaya gayret eden kasılmış kaslar hamur kıvamına geliyor; O kasın bölgeye vereceği statik destek devre dışı bırakılıyor;

O an için rahatlamış olunsa bile söz konusu omurgaya diske sinire köke binecek bası kontrol edilemiyor hatta çok daha ileri hale gelmeye sebep olabiliyor.

Erken manuel terapi de olmamalı

Yine aynı şekilde bir an önce rahatlamak amacıyla bir fizyoterapistten veya fizik tedavi uzmanından manuel tedavi yardımı istendiğinde da sonuçvücudun oto kontrol ve koruma sistemine müdahale oluyor;

Bel boyun spazmı, omuz tutulması ve yukarıda saydığımız kas tutulmalarına bağlı tabloda hastaya akut dönemde yapılan manuel terapi, masaj, egzersiz, germe veya benzeri fizik tedavi teknikleri hastayı o an rahatlatsa da söz konusu kasın bölgeye vereceği statik destek devre dışı bırakılıyor;

Bu gibi erken ve akut dönemdeki müdahaleler fizyolojik olarak iyileşme sürecini mümkün kılıyor olsa da o bölgedeki tabloyu kronik hale getirip iyileşmesini de vücudun kendi kendine yapamayacağı boyuta dönüştürmüş oluyorsunuz.

Aman kısır döngüye dikkat

Kısır döngü çok gecikmiyor; Arkasından gelsin fizik tedavi uygulamaları, gelsin iğne ilaçuygulamaları; Yine netice alınmayınca da o kas bölgesini bekleyen risk, operasyon.

Bu açıdan konuya bakıldığında aslında bu tür operasyon vakalarını kendi kendimize çoğaltıyor ve artırmış oluyoruz değil mi?

O bakımdan diyoruz ki;

Hasta akut ve subakut dönemde tutulma spazm şikâyeti ile gelse de o kasılmayı, sebep sonuçilişkisi değerlendirilmeden hemen kas gevşetme sürecine tabi tutulmamalı. Hemen fizik tedavi ve manuel terapi sürecine başlanmasın. Aradan üçgün beş gün geçsin. Beden yavaş yavaş o süreci doldursun. Fizyolojik olarak perfizyon sağlamaya başlasın. Dolaşım sağlansın, göreceğiz ki bu süreçte vücut zaten kendi kas gevşeticilerini sağlayacaktır.

Özetle diyoruz ki;

Kas tutulmasıyla, boyun tutulmasıyla veya bel tutulmasıyla gelen bir hasta akut olarak bize başvurduysa hastayı 72 saat veya beş güne kadar takip etmeli.

Ağrısı çok fazla olursa ağrı giderici ajanlar veya ilaçlarla hasta desteklenmeli ama çok mecbur kalınmadıkça kas gevşetici verilmeyeceği gibi kasları gevşetici masaj, yoğurma, fizik tedavi teknikleri, manuel terapi vb. uygulamalarından da acele etmemek lazım.

O anda hastanın kası gevşer ve rahatlamış olduğunu hisseder ama aradan birkaçsaat geçtiğinde o spazm halkası daha fazla ve daha şiddetli olarak kısır döngüye girmeye başlar.

Bu şekilde 72 saatte toparlanması gereken fizyolojik süreci de aynı zamanda uzatmış olur.

Dolayısıyla bu tür hastalara akut dönemde gerek kas gevşetici, gerekse fizik tedavi teknikleriyle gevşemeyi hızlandırıcı yöntemlerde acele etmemeli vücudun koruyucu mekanizmalarını devre dışı bırakmamaya özen göstermelidir.

Sağlıcakla;