Geçen hafta Kızılay ve Avrasya Türk Dernekleri Federasyonunun işbirliğiyle İstanbul Sepetçiler Kasrı`ndaki iftar yemeğinde Türk Dünyası adeta bir araya geldi. Kasrın bahçesini kurulan masalarda Özbekistan`dan, Kırgızistan`a, Afganistan`dan Tacikistan`a, Doğu Türkistan`dan Azerbaycan`a, Türkmenistan`dan Suriye, İran ve Irak`a kadar misafirler denize nazır bahçede her renkten çiçekler gibi açtılar. Bizim masanın bir yanında Doğu Türkistan asıllı Dr.Ferhat Tanrıdağlı ve tüccar Seyfullah Bey ve diğer yanında ise Şafak Okulları sahiplerinden ve MHP eski İl Başkanı Mustafa Şatıroğlu vardı. İftar sahibi Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı ve Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Başbakanı İsmail Cengiz gelen misafirleriyle tek tek ilgilendi. İftar öncesi Kur`an-i Kerim okundu, oruçlar açıldı ve daha sonra protokol konuşmalarına geçildi.

Gönül Birliği!

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Türk İslam coğrafyasının ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, 'Bu sorunları bizler bazen sözle bazen el ile bazen de kalben buğuz veya dua ederek gidermeye çalışıyoruz. AK Parti nin 17 yıllık iktidar döneminde ve düşüncesi içerisinde var olan herkesin birlik ruhu içinde hareket ediyoruz. Biz sadece 82 milyon vatandaş değiliz, sınırlarımızda misak-i millimiz çok değerlidir ama bu sınırlar birileri tarafından çizilmiş olsa da bizim sınırımızdır. Gönlümüz, hem din ve dil birliği yaptığımız hem de ülkü birliği yaptığımız kardeşlerimizledir, onların hepsiyle aynı duyguları aynı heyecanı ve aynı işi her zaman paylaşırız' dedi.

Dağ, Haça karşı Ay ı önemseyenlerin her yerde ne kadar önem arz ettiğini bildiklerini dile getirerek, şunları söyledi: '82 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hep birlikte, kardeşlerimizin yaşadıkları sıkıntıları gidermek adına elimizden geleni bugüne kadar yaptık, bugünden sonra da yapmaya gayret edeceğiz. Sorunlara, dünyadaki problem yaşayan bölgelere baktığımızda Türk İslam coğrafyasının ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti madden ve manen ne kadar güçlü olur ve elindeki imkanlar ne kadar büyük olursa, Doğu Türkistan`dan, Keşmir e, Suriye`ye, Filistin`e, Gazze`ye kadar yaşanan bütün problemlere karşı sesi daha güçlü çıkacaktır.'

Samsun`da birlik fotoğrafı!

İftarın ev sahibi Yeşilay Genel Sekreteri Av. Osman Baturhan Dursun, 'Yeşilay olarak dernek ve federasyonlarla çalışıyor ve bağımlılıkla mücadele edip, ciddi başarılar elde ediyoruz. Bağımlılık hepimizin ortak derdi. Nasıl aynı hilalin altında hepimiz toplanıyorsak, bağımlılıkla mücadelede de hep birlikte mücadele ediyoruz' dedi.

Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Cengiz ise aynı bayrak altında ve ezan sesleri eşliğinde iftar yapmanın önemine değinerek, Türk dünyasının pek çok yerinde Müslümanların zülüm gördüğünü, selam alıp-vermenin bile yasak olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti nin 2023 hedeflerine hızla yol alırken, çeşitli engellemelerle karşılaştığına dikkati çeken Cengiz, 'Her türlü engellemeleri usanmadan önümüze koyuyorlar ve bunda ısrar ediyorlar. Lakin biz de ülke olarak büyümekte, baskılara direnmekte ısrar ediyoruz. Samsun da ki birlik fotoğrafını, 19 Mayıs milli birlik ruhunun 2023 e ve daha sonraki yıllara kadar süreceğinin bir işareti olarak o fotoğrafı görüyoruz. Samsun da çekilen milli birlik fotoğrafını alkışlıyoruz. Biz ülke olarak nerede bir kardeşimiz gözyaşı döküyorsa ona mendil tutmalı, nerede bir kardeşimizin derdi varsa ona derman olmalıyız' dedi.

Dombıra Dinletisi!

Konuşmaların ardından özellikle Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Doğu Türkistan, Afganistan gibi Orta Asya Ü lkelerinde ve ayrıca Tataristan ve Doğu Türkistan`da kullanılan ve tezeneli çalgılar grubuna dahil olan Dombıra dinletisi sunuldu. İftara İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Dr.Coşkun Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Bölge Müdürü Hüseyin Altınalan, Basın İlan Kurumu Kontrol Hizmetleri Müdürü İbrahim Delibaş ve çok sayıda davetli katıldı. Samimiyetin ve birlikteliğin doruğa ulaştığı, manevi bir atmosferde Sepetçiler Kasrı nın bahçesinde kurulan iftar sofrasında birlik mesajı verildi.

Doğu Türkistanlılar Terörist değildir!

Öte yandan Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Başbakanı (DTSH) İsmail Cengiz, 'ÇHC İstanbul Başkonsolosu`nun ardından Çin Dışişleri Bakanlığı`nın hür dünyadaki Doğu Türkistan halkının temsilcilerini terörist olarak nitelendirmesi kabul edilir değildir. Ayrıca Pekin yönetiminin, Türkiye`den (Uygurları kast ederek) teröristlere karşı mücadelede yardım talep etmeleri ise iki yüzlü siyasetin gereğidir. Ancak Pekin ziyareti esnasında, Çin`in baskı altında tuttuğu Uygurların kast edildiği ayan&ndash beyan ortada iken, bu iftiraları işiten Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal`ın 'Çin`in terörist unsurlara karşı mücadelesini destekliyoruz' şeklinde cevap vermesi bizleri üzüntüye sevk etmiştir' dedi.

Uygurlar tarihin hiçbir döneminde terörizme bulaşmadığını, terörist hareketlere yeltenmediğini ve prim de vermediğinin altını çizin İsmail Cengiz, 'Tarihi geçmişe bakıldığında Doğu Türkistan daki Uygurların, Kazak ve Kırgızların asla terörist eylem içinde olmadıkları, sadece haksızlıklara karşı başkaldırdıkları görülecektir. Yakın geçmişte Çinlilerce 'Karşı Devrimci' olarak suçlanan Osman Batur da, Gani Batur da haksızlığa karşı namuslarını korumak için başkaldırmışlardır. Günümüzde de halkımız insan hakları ihlallerinden, yargısız infazlardan, çifte standartlardan, inançlara yönelik yasak ve baskılardan, geleneklere yönelik hakaretlerden ve zorunlu kamp yaşamından bunalmış vaziyette adeta cehennem hayatı yaşamaktadır. Bölgede eğer huzur, istikrar, barış isteniyorsa öncelikle Pekin Hükümeti Doğu Türkistan halkının sorunlarını duymak, dinlemek, çözüm önerilerini kabul etmek ve insani açıdan sorunları çözme yönünde somut adımlar atmak mecburiyetindedir. Pekin Hükümeti nin ifade ettiği gibi en büyük tehdit 'Doğu Türkistan' değil, aksine bölgede uygulanan 'Keyfi İdare', 'Baskı ve Yasaklar' ve 'Yargısız İnfazlar' ile 'aşağılayıcı ve ayrımcı' siyasettir' dedi.

Çin`de toplama kampları!

Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri adı verilen Toplama ve Ceza Kampları`nda eğitim seviyesi yüksek binlerce insanın, binlerce masum gencin iki yılı aşkın süredir zorunlu olarak tutulmaları bölgede huzur ve barışı değil, aksine ayrımcılığı körüklemekte, kin ve nefret tohumlarının ekilmesine neden olduğunu belirten sürgündeki hükümetin başbakanı İsmail Cengiz şunları söyledi: 'Pekin Yönetimi Doğu Türkistan halkını anlamak durumundadır. İnançlarına, örf ve adetlerine, medeniyetine, diline saygı göstermek durumundadır. Kendi topraklarında dini ve milli kimliklerini koruyarak özgürce, insanca yaşama arzusunda olan Uygurları terörist olarak görme anlayışından vaz geçmek durumundadır.'

Pekin yönetimini kendi topraklarında insanca yaşamak isteyen Doğu Türkistan halkının dert ve davasının her zaman takipçisi olacağını açıklayan Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti yetkilileri ile sorunların çözümü ve önerilerin görüşülmesi için diyalog adına, huzur adına, barış adına ve insanlık adına masaya oturmaya davet ettiklerini, Türkiye, Suudi Arabistan ve Amerika ile Rusya`yı da bu konuda aracılık yapmaya çağırdıklarını söyledi.