Hep deriz ya, düşmez kalmaz bir Allah. İnsan insana her zaman muhtaçtır. İhtiyacımız olduğu durumlarda başkalarından borçalır, veya gerektiğinde başkalarına borçveririz. Elbette borçbir emanettir. Zamanında verilmesi gerekir. Ancak, bir aksilik olur  borcumuzu zamanında ödeyemezsek özrümüzü ilgili kişiye önceden bildirmemiz gerekir. Bu durum alacaklının hoşuna gidecek, size ek süre tanıyacaktır. Bazen, borçverme durumunda meydana gelen olumsuzluklardan, insan ilişkileri zarar görmektedir. Toplumda derin yaralar açılmaktadır.

Borçvermek aslında iyilik yapmak ve faydalı olmak içindir. Borçverenin olumsuz bir davranışla karşılaşması, başkasına yapılacak olan  bir iyiliğe engel teşkil edebilecektir. Bir şeyi borçolarak almak, mutlaka bir ihtiyaçtan dolayıdır. Hâlbuki kendisine sadaka verilen kimsenin ihtiyacı olmayabilir. Borçisteyen bir kimseye: Bunu sana borçdeğil, sadaka olarak veriyorum`, demek de çok kere hoş olmaz. Bununla o kimse rencide olabilir. Borçalmak ise sadaka almak kadar rencide etmez. Fakat borçveren zat, bu alacağını bilâhare münasip bir surette borçlusuna bağışlayabilir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:

'Bir şeyi borçolarak vermek, onu sadaka olarak vermekten daha hayırlıdır.' 

'Bir kimse sıkıntıda olan bir şahsa kolaylık gösterirse Allâhü Teâlâ da o kimseye dünyada da, ahirette de kolaylık ihsan buyurur.' 

Bir Müslüman a yakışan, bütün insanlara karşı daima kolaylık göstermesidir. Meselâ: Fakir bulunan bir borçlusundan alacağını karşılıksız bağışlar veya ona bir müddet daha mühlet verir ve sair muhtaçolanların da imkân dâhilinde yardımlarına koşar. Böyle âlicenap bir zat, bunun mükâfatını dünyada da ahirette de görür, Allâhü Teâlâ`nın lütfuna, yardımına mazhar olmak şerefine nail olur.

İyilik yapalım ki, bizler de başka zaman iyilik görelim. Allah, bizleri sürekli olarak başkalarına iyilik yapan kullarından eylesin...