NBA, tarihi boyunca en büyük yıldızların boy gösterdiği bir arena olmuştur. Yetenekli bir basketbolcu dünyanın neresinde olursa olsun NBA scoutları tarafından keşfedilip lige kazandırılır. NBA bu yönüyle sadece Amerika`nın değil dünyanın en büyük yıldızlarını barındırır. Ancak koçlar için aynı tanımı yapmamız mümkün olmaz. Avrupa basketbolunun aksine NBA koçların değil basketbolcuların egemen olduğu bir yapıdır. Bu sebepten NBA`de koçlar taktik, teknik yönlerden daha çok yıldız oyuncuların rahatsız olmayacağı kişilerden seçilir. Bu durumun Phil Jackson, Pat Riley ve Gregg Popovich gibi saygın istisnaları olmakla beraber bu seçkin koçlar sınıfının yeni üyeleri de var. Bunlardan biri Boston Celtics koçu Brad Stevens.

yılında takımı 2 kez şampiyon yapan Doc Rivers`ın Clippers`a gitmesinin ardından Celtics`in NCAA takımlarından Butler`ı iki sezon final-four`a sokan Brad Stevens ile anlaşması çoğu basketbol otoritesi tarafından hata olarak nitelendirilmiş, GM Danny Ainge bu kararından dolayı eleştirilmişti. Ancak KoçStevens`ın Celtics serüveni umulanın üstünde başarılı geçti. Yeniden yapılanma sürecinde devraldığı Kevin Garnett, Paul Pierce gibi yıldızların takımdan ayrıldığı vasat kadrolarla playoff yapan Stevens, çalıştığı oyuncuların genelinin gelişim göstermesini sağlayarak, kapasiteleri üzerinde verim almayı başardı. Çok iyi bir savunmacı olan ama hücumda etkisiz eleman olan skorer gard Avery Bradley, Stevens`ın elinde çift haneli skor yapar hale geldi. Kısa boyu ve savunma defosuyla hak ettiği değeri göremeyen Isaiah Thomas Stevens`la kariyer patlaması yaparak, All Star seçilecek seviyeye geldi. Al Horford, KoçStevens`la çalışmanın ardından hücumdaki etkisi kadar savunma ve ribaund performansı ile dikkat çeker oldu. Brad Stevens`ın aşama kaydettirdiği çok sayıda isim sayabiliriz. Bu isimlerin çoğu takımdan ayrılıp başka kulüplere gittiğinde Celtics günlerinin çok gerisinde performans gösterdi. Bu durum Brad Stevens`ın ve sisteminin oyunculara katkısını apaçık ispatı oldu.

2014 NBA draftında 6. Sıradan Celtics ailesine katılan Marcus Smart, Brad Stevens`le vitrine çıkan son isim. NBA kariyeri boyunca sadece Brad Stevens`la çalışan 94 doğumlu skorer gard sürekli gelişim gösterdi. NBA`ye adım attığı ilk yıllarda iyi savunmacı ama yanlış tercihler yapan, savruk biri olarak dikkati çeken Smart, zamanla Stevens`tan dengeli oyunu ve doğru tercih yapmayı öğrendi. Savunma yönünü sürekli geliştiren Smart, 1,2,3 ve 4 numaraları savunabilir hale geldi. Asla geri adım atmayan sertliğiyle 190 boyuna rağmen pivot bile savunabilecek seviyeye ulaşan Marcus Smart, bu sene kariyerinin en yüksek ortalamalarına ulaştı. Oyunda kalma süresini 32 dakikaya çıkaran 190`lık basketbolcu 12.3 sayı ve 5 asist ortalamaları ile kariyer ortalamasının üstüne çıkmış durumda.

Bu ortalanmalardan daha dikkat çekici olan Marcus Smart`ın takıma yaptığı katkı. Pota altı oyuncularının savunma zaafı, Smart`ın rakip kısalara yaptığı baskı ile azaltılmış durumda. Doğu Konferansı`nın 2. sırasında yer alan Celtics, Kyrie Irving, Al Horford gibi yıldız isimlerin takımdan ayrılması ve Gordon Hayward`ın sakatlığına rağmen playoff yarışını rahat götürüyor. Bu başarıda en önemli pay kuşkusuz Marcus Smart`a ait. Kariyerinde NBA`in en iyi savunma beşine seçilen Smart`ın bu seneki performansı, adının şimdiden yılın savunmacısı ödülü için anılmasına yol açtı. Brad Stevens ile tavan yapan isimler arasına adını yazdıran Marcus Smart`ın bir önemli avantajı var. O da halen Brad Stevens ile çalışmaya devam ediyor olması. Bakalım bu birliktelik Smart`ı nereye taşıyacak?