Nasreddin Hoca`nın çiftçileri varmış. Onlara ekmeleri için tohumluk buğday Vermiş. Bunlar da buğdayı kaynattıktan sonra ekmişler. Tabii buğday bitmemiş tarlada buğday yerine diken bitmiş. Nasreddin Hoca bu durumu görünce onlara: ' Kardeşler nedir bu dikenler? diye sormuş.

Onlar da: 'Biz buğdayı kaynattıktan sonra ektik' , demişler.

Hoca da: 'Madem öyle yaptınız, şimdi biçin dikenleri' , demiş.

Kısaca:  Kehf Suresi ﴾103﴿ De ki: 'Size, iş ve davranışları bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi? ﴾104﴿ Onlar, iyi yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatında çabaları boşa giden kimselerdir.' ﴾105﴿ İşte onlar, rablerinin ayetlerini ve O`na kavuşmayı inkâr eden, bu yüzden amelleri boşa gitmiş olanlardır. Bu sebeple biz kıyamet gününde onların (dünyadaki) amellerine değer vermeyiz.

Dua: Rabbim  yaptıklarımızı SENİN RIZA İÇİN ve BİLEREK yapmamızı nasip et. Adet olduğu üzere değil bilinçli ibadet yapmamızı bize nasip et. (Amin)

.KİTAP YÜ KLÜ EŞEK

Nasreddin Hoca sırtında heybesi, eşeği uzun kulak da arkasında eve doğru gidiyormuş. Onu gören komşusu Hocamıza dönerek: Yahu hocam, eşeğin üstünde hiçbir şey yok boş gidiyor, neden heybeni eşeğin üzerine yüklemiyorsun diye sorar.

Hocamız da, heybenin içinde okuduğum ve okuyacağım kitaplar var onun için koymuyorum. Eşek zaten epey yük çekiyor,   yoruldu. Bir de benim kitaplarımı taşıyarak yorulmasın, cevabını verir.

Kısaca.  Nasreddin Hocamız diyor ki, beden ile nefis yük taşımak içindir. Nefis bedene destek olur ki onun ruhla birlikte Allah`a ulaşmasına yardım etsin. Biz okuduklarımızı, öğrendiklerimizi desinler diye, aferim desinler diye değil yaşamak için okumalıyız. Yaşamak için eğitim almalıyız. Bizim hedefimiz dünyada iken Allah`ın yarattıklarını tefekkür edebilmek bu konuda yol almaktır. Eğer öğrendiğimiz bilgiler, eğitimler bize fayda sağlamıyorsa kitap yüklü eşekten bir farkımız olmaz.