Çanakkale Zaferi, Osmanlı Cihan Devleti`nin tarih sahnesinden çekilmezden hemen önce yazdığı son destandır; Emsaline zor tesadüf edilir bir azim ve mücadelenin destanı;
Çanakkale ve Çanakkale ruhu unutulmamalıdır. Çünkü Çanakkale, 'ruhu' unutulursa geçilir!
Çanakkale içinde(ki) aynalı çarşı` gönül evlerimizde her daim kurulmalı 18 Mart Çanakkale Zaferi şanlı bir miras olarak tüm yönleri ve maneviyatıyla nesiller boyunca elden ele, dilden dile, gönülden gönle aktarılmalıdır. Çanakkale ruhu unutulursa Çanakkale geçilir. Çanakkale unutulursa ecdadın, şühedanın ruhu hû n olur!
Medeniyet tarihimizi Osmanlı ruhunun müşahhas bir şahs-ı maneviye dönüştüğü Çanakkale`yi hafızalarda canlı tutmalıyız. Çanakkale`de 105 yıl önce Ü mmet`in maşeri vicdanında yaşananları, meydan-ı harpte cereyan eden kahramanlık vakıalarını ortak bir şuur haline getirmeliyiz.
Bir zaman, Hazret-i Halid (ra) beldesinde Boğaziçi Ü niversitesi öğrencileriyle birlikte Boğaziçi Yöneticiler Vakfı nezdinde tertip ettiğimiz kahvaltılı bir sohbet programında Prof. Dr. Nurullah Genç`i dinlemiştik. Sabah namazının akabinde Nurullah Hoca Çanakkale ruhuna dair önemli tesbitlerde bulunmuştu. Ajandama not ettiğim tesbitleri paylaşma vaktidir;
'Niçin geri kaldığımızı hep sorarız. Dönemin Başbakanı Turgut Özal da bu soruyu çok sorardı; Japonya nın kalkınma mucizesini bilirsiniz. Özal, Japonya örnekliğinden yola çıkarak 'Türkiye nin niçin geri kaldığını' tesbit ettirmek üzere Japonya`dan bir heyeti Türkiye ye davet eder. Heyet, Türkiye de uzun süre gezip araştırmalar yapar.
'Türk çocuklarında tarih ve geçmiş bilinci yok!'
Çalışmalar bitince rapor, Turgut Özal`a sunulur. Özal`ın makamında dönemin Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler de bulunmaktadır. Raporun son cümlesi şöyledir: Türk çocuklarında tarih ve geçmiş bilinci yok!
-Dünya tarihi içerisinde Türk tarihinin önemli bir yeri var. Bununla birlikte çocuklarına tarihini öğretemeyen milletlerin başında Türklerin bulunması manidardır!
Bunun üzerine tarih bilinciyle alakalı olarak Turgut Özal sorar: Bu bilinçle ilgili siz neler yapıyorsunuz?
Japon Heyet Başkanı cevap verir:
-'Biz çocuklarımız 4-5 yaşına gelince onlara 'şoklama' yaparız. Deriz ki 'Çocuklar dünyanın teknoloji devi biziz. Robotları en iyi otomobilleri, hızlı trenleri hep biz yapıyoruz. Biz, dünyada bir numarayız. Bizden daha büyüğü yok.'
Daha sonra çocuklarımızı Hiroşima`ya, Nagazaki`ye götürürüz; Orada da onlara, 'İkinci Dünya Savaşı nda burada hepimiz öldük, mağlup olduk, 200-250 bin kişi öldü. Bitkiler, hayvanlar her şey öldü.' deriz. Bunun üzerine çocuklarımız hemen sorar.
-'Hani biz bir numaraydık? Dünya birincisiydik?'
Bunun üzerine şu cevabı veririz.
-'O zaman bizler tembeldik. Hiççalışmazdık. İşte sizler de, dedeleriniz gibi ölmek istemiyorsanız çok, çok çalışmalısınız.'
Heyet Başkanı, konuşmasına devam eder:
-'Japon insanı 20`li yaşlara geldiğinde artık medeniyetine ait değerleri çok çok iyi bilip geçmişine ve tarihine sahip çıkmaktadır.'
Bunun üzerine Özal`ın danışmanlarından biri müdahil olur.
-'Bizim, siz Japonlar gibi tarihi bir geçmişimiz, çocuklara anlatacağımız acıklı hikâyelerimiz yok ki!'
'Çanakkale ne güne duruyor?'
Japon heyetinin Başkanı hazır cevaptır:
-'Çanakkale ne güne duruyor? Çanakkale savaşlarında metrekareye 6 bin mermi düşmüştür. Çocuklarınızı Çanakkale ye götürüp 'şoklama' yapabilir, onlara tarihinizde olup bitenleri öğretebilirsiniz.'
Tekrar edelim; Çanakkale 'ruhu' unutulursa geçilir.
Geçmişini, tarihini, ecdadının marifetlerini bilmeyenler, geleceklerinin sahibi olamaz. Maziyi iyi bilmeyenler âtî kurgusunu gereği gibi inşa edemez.
Çanakkale, 'ruhu' unutulursa geçilir!
Bu vesileyle 105 yıl önce Çanakkale`de omuz omuza vererek toprağa düşen şühedanın pak ervahına Fatihalar okuyalım;
