Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ruanda Dışişleri ve Uluslararası İş Birliği Bakanı Vincent Biruta ile Ankara'da yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Ruanda'da 27 yıl önce yaşanan soykırıma değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin her zaman insanlığa karşı işlenen suçların, zulmün ve ırkçılığın karşısında olduğunu söyledi. Ülkenin bugün Afrika'da istikrar ve refah abidesi olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, ikili ilişkilerin ise 2013 ve 2014'te karşılıklı büyükelçilik açılmasıyla ivme kazandığını vurguladı. Çavuşoğlu, bugün imzalanan KOBİ'ler, yüksek öğrenim bursları, protokol ve spor alanlarında iş birliği mutabakat zabıtlarına değinerek 'Siyasi ve ekonomik ilişkilerimizde katetmemiz gereken mesafeler var.' diye konuştu.

Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame'nin, Türkiye'ye ziyaretinin planlanacağına işaret eden Çavuşoğlu, 'Bu ziyaret kapsamında cumhurbaşkanlarımız da uygun görürse bir iş forumu düzenlemeyi planlıyoruz. İkili ticaret hacmimiz halen istediğimiz seviyede değil. Geçen sene 81 milyon dolar civarındaydı. Fakat iş insanlarımızın Ruanda'daki yatırım miktarına baktığımızda 400 milyon doları buluyor. Şu anda Ruanda firmalarımız için önemli fırsatlar sunuyor ve firmalarımızın da ilgi gösterdiğini görüyoruz.' ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, Türk firmalarının Ruanda'daki Kigali Havalimanı'na gösterdiği ilgiye de değinerek 'Bu aslında firmalarımızın oradaki potansiyeli gördüğünü gösteriyor. Birlikte firmalarımızı teşvik etmemiz lazım.' dedi. Biruta'nın, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile de görüştüğünü söyleyen Çavuşoğlu, ekim ayında Türkiye-Afrika 3. Ekonomi ve İş Forumu'nun düzenleneceğini de bildirdi.

'Türkiye, Afrika'nın istikrarı, barış ve huzuruna önem veriyor'

Sağlık, güvenlik, savunma ve eğitim alanında iş birliği imkanları bulunduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Ruanda'nın 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülkedeki FETÖokullarını kapatmasından dolayı da teşekkürlerini iletti. Çavuşoğlu, Ruanda'nın Türkiye Maarif Vakfından mesleki ve teknik eğitim okulu açma talebi olduğunu da belirterek 'Şu anda hazırlıklar sürüyor. En kısa zamanda Maarif Vakfımız bu okul açacak. Ama sadece bir okulla yetinmememiz gerekiyor. Eğitim alanında Türkiye'ye ilgi oldukça biz Türkiye Burslarını da artırabiliriz.' değerlendirmesini yaptı. Gine'de yaşanan darbeye ilişkin de açıklamada bulunan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu darbeyi kınadığını ifade ederek 'Biz Türkiye olarak Afrika'nın istikrarına, ekonomik kalkınmasına, barış ve huzuruna gerçekten çok önem veriyoruz, çok da katkı sağlıyoruz. Bundan sonraki süreçte yine bu çabamızı sürdüreceğiz.' dedi.

'Gelin hep beraber Afrika'nın kalkınmasına, istikrarına, terörle mücadelesine ve Afrika'nın her alanda gelişmesine katkılar sağlayalım'

Basın toplantısının sonunda gazetecilerin Gine'deki darbeye ilişkin sorularına da yanıt veren Çavuşoğlu, 'Biz nerede olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın demokrasi dışı müdahalelere, darbelere karşıyız. Bunu her seferinde güçlü şekilde vurguluyoruz. Darbelerden çok çekmiş bir milletiz.' ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, eski sömürge güçlerini eleştirerek 'Eski sömürgeci anlayış, eskiden Afrika ülkelerini sömürüyorlardı. Bunun olmayacağını anladılar ve istedikleri yönetimleri iş başına getirmek için, yönetimleri değiştirmek için ya da işine gelmediği yönetimleri değiştirmek için değişik yollara başvuruyorlar. Darbeleri destekliyorlar ve sonra da göstermelik bir şekilde darbeyi kınıyorlar.' diye konuştu. Bu güçlere, 'Afrika'dan elinizi çekin' çağrısı yapan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

'Gelin hep beraber Afrika'nın kalkınmasına, istikrarına, terörle mücadelesine ve Afrika'nın her alanda gelişmesine katkılar sağlayalım. Afrika'nın gelişmesi ve kalkınması demek dünya ekonomisine çok önemli katkılar sağlanması demektir. Her şey yolunda giderse 2050 yılında Afrika'nın dünya ekonomisine katkısı 50 katrilyon dolar civarında olacak. Diğer taraftan Afrika'da huzur varsa Avrupa da huzur içindedir. O yüzden Afrika'da bu tür oyunlar oynanmasın. Son zamanlarda Çad Cumhurbaşkanı öldürüldü, Madagaskar'da bir darbe girişimi yapıldı. Bunlar kendi başına masumca olan şeyler değildir.' Çavuşoğlu, Ginelilere de çağrıda bulunarak 'Size destek vermeye çalışanlar bilin ki sizi kullanmak isteyenlerdir. O yüzden birlik ve beraberliğinizi koruyun, bir an önce demokratik teamüllere uygun bir şekilde hareket edin ve sivil demokrasiye geçin.' dedi. 

'Binlerce koruyucu ekipman ve cihaz Türkiye tarafından Ruanda'ya gönderildi'

Çavuşoğlu'na gösterdikleri misafirperverlik için teşekkür eden Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta, mevkidaşıyla iş birliğini değerlendirebilmenin son derece önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Biruta, 'Her zaman olduğu gibi görüşmemiz son derece sıcak bir ortamda, son derece verimli bir şekilde gerçekleşti ve 4 mutabakat zaptı imzalama fırsatı bulduk. Bu, iki farklı alanlarda iş birliği yapmamızı sağlayacak.' dedi.

Kovid-19 salgını ile dünyada farklı sorunların yaşandığına dikkati çeken Biruta, 'Bütün bunlara rağmen bizim iş birliğimiz çok güçlü olmaya ve büyümeye devam etti. Bir kez daha Türkiye'ye geçen yıl aldığımız Kovid-19 desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Binlerce koruyucu ekipman ve cihaz hükümetiniz tarafından Ruanda'ya gönderildi ve bizim bu salgına karşı mücadelemizi destekledi.' ifadesini kullandı. Biruta, bugünkü görüşmede, iş birliklerinin hangi alanlara yaygınlaştırılabileceğini değerlendirdiklerini belirterek, Türkiye'nin, Ruanda için son derece güçlü bir ekonomik ortak olmaya devam edeceğini vurguladı.

Türk firmalarının Ruanda'daki yatırımları

Biruta, Türkiye'nin Ruanda'daki yatırımlarının hızlı bir biçimde artmaya devam ettiğini, özellikle inşaat, enerji, üretim ve konaklama-ağırlama sektörlerindeki yatırımların sürdüğünü belirtti. İki ülke arasındaki yatırımların artmasını ümit ettiklerini aktaran Biruta, 'Burada iş insanlarıyla görüşmelerde bulunduk. Bu süre içerisinde Afrika-Türkiye Ekonomik Forumu'na kadar bu çalışmaların nasıl artırabileceğini görüşmeye devam edeceğiz. Bu çerçevede, bazı Türk firmalarının Ruanda'ya yatırım yapabileceğine inanıyoruz ve Ruanda olmasa bile diğer Afrika ülkelerine yapılacak yatırımların da önemli etkisi olacaktır. Biz özellikle Afrika kıtasındaki imkanları araştırmalarını ve bu konudaki araçlardan yararlanmalarını özellikle de Doğu Afrika topluluğunun bir parçası olan Ruanda'daki fırsatlardan yararlanmalarının önemli olduğunu düşünüyoruz.' dedi.

Afrika Serbest Ticaret Anlaşması'nın ocak ayında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Biruta, bütün bu araçlardan Türk firmalarının yararlanabileceğini ve bunların son derece önemli bir katkı getirebileceğine inandıklarını söyledi. Biruta, 'Afrika'da daha fazla Türk firmasının yatırım yapmasını görmek istiyoruz ve bu çerçevede Ruanda'nın da Afrika'ya bir giriş kapısı olarak algılanması gerektiğini düşünüyoruz.' ifadesini kullandı. Biruta, Ruanda'nın finansal altyapısını kurmuş bir ülke olduğunu, hem Ruanda hem bölgeye yatırım yapmak isteyen bütün firmaların, özellikle Türk firmalarına bunların önemli bir katkı sağlayabileceğine inandıklarını aktardı.

Biruta, şöyle devam etti: 'Mevkidaşıma Ruanda'nın özellikle de Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki istikrarın korunmasında getirmiş olduğu katkıyı hatırlatmak istiyorum. Mozambik'teki terörizmle mücadele konusundaki katkılarımızı da hatırlatmak istiyorum. Tabii ki dünyanın geri kalanı, Afganistan ve Afrika kıtası ile ilgili olarak çalışmalarımızı da değerlendirebildik. Her iki ülke de daha barışçıl ve daha güvenli bir dünya kurulmasında önemli katkılarda bulunuyor.' Biruta, Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması ile ilgili soruya yönelik, bu anlaşmanın Afrika ve yatırımcılar için çok önemli olduğunu, Afrika kıtasına yatırım yapmak isteyen bütün tarafların Afrika ülkelerinin tamamı ile ticaret ilişkilerinde bu anlaşmadan yararlanabileceklerini belirterek, Türk firmalarını kıtaya yatırım yapmaya davet etti. İTTİFAK-AA