İstanbul`umuzun altı da üstü de değerli. Altı manevi değerlerimiz ile üstü onların bıraktıkları eserler ile; Bu eserler camilerimiz, türbelerimiz ve saraylarımızdır ve bunlar günümüze manevi ışık tutmaktalar. Aynı zamanda turist çekmekte. Yani ciddi bir gelir getirmektedir! Müslüman turistler dua edip hayranlık duyarken, Hristiyanlar adeta büyüleniyorlar. Bu açıdan büyük bir manevi destek sağlamaktadırlar. Geçen hafta Sultan Ahmet meydanı Yeniçeriler caddesi üzerindeki türbeleri sıralamıştım. Sultan 2. Abdülhamit, 2.mahmut, Abdülaziz; Onları geçince hemen yolun solunda Köprülü Paşa ve ailesi gelmektedir. Onlardan kalan camii, han, bedesten, çeşme ve medrese ve ona bağlı akarlar (kiraya verilen dükkanlar, kira gelirleriyle medreseleri ve talebelerin iaşesini, camilerin tamir ve ihtiyaçlarında kullanılmak üzere vakıf eserlerine akar denir). Köprülü ailesi 3 kuşak vezirlik yapmış ve devlette yüksek makamlarda iyi hizmetlerde bulunmuşlar. Bu türbelerin içinde nice müderrisler, ulemalar yatmaktadır. Yeniçeriler caddesinde devam ettiğimizde Çemberlitaş tramvay durağını geçince sağda sıralı türbeler ve camii görürüz. Burada da değerli vezirlerimizden Sokullu Paşa ve ailesi başta olmak üzere diğer paşalar ve vezirler vardır. Bunların hepsi tarihin gözcüleri, yaşayan ve yön veren değerli zatlar, büyük dehalar ve cesur insanlara ait türbelerdir. Yürümeye devam ettiğimizde Beyazıt tramvay durağına geliriz. Buradaki meydan ve cami adını Sultan 2. Beyazıt`tan almıştır. Hemen sağ tarafındaki Kapalı Çarşı girişi -ki dünyanın en büyük Kapalı Çarşısı olarak bilinir- başlı başına dev bir eserdir. Adına ciltlerle kitap yazılabilecek devasa, dahice bir eser... Beyazıt`ın türbesi ise Beyazıt Cami`nin yanındadır. Türbenin çevresinde hâlâ tadilat vardır ama buna rağmen görülebilir. Bir sonraki devasa mekânımız Süleymaniye Cami. Süleymaniye Cami, Sultan Süleyman`dan kalan bir eserdir. Yine Kanuni`nin türbesi de bu caminin yanı başındadır. Süleymaniye Cami Beyazıt Meydanı`ndaki İstanbul Ü niversitesi`nin arka giriş kapısının karşısındadır. Ayrıca, İstanbul Ü niversitesi`nin nizamiye kapısının yanından, arkaya doğru (park tarafına) yürüyerek 5 dakikada ulaşabilirsiniz. Süleymaniye Cami ve türbesi İstanbul`un en görkemli ve en güzel manzarasına sahiptir. Hanımı Hürrem Sultan, kız kardeşi Hatice Sultan ve oğlu Mehmet Çelebi de yanında yatmaktadır. Kızı Mihrimah Sultan ve torunları 2. Süleyman ile Sultan 2. Ahmet buradadırlar. Caminin etrafında medreseler, hanlar ve mağazalarla çevrilmiş büyük bir şehir ticaret merkezi pazarlar vardır. İstanbul`da görülmesi gereken en mühim en önemli yerlerin başında gelmektedir. Ayrı bir iklimi ve konumu vardır. Görkemiyle yükselen mabedimiz: Süleymaniye! Oraya gitmişken oranın hemen yakınında Şehzadeler Cami vardır. İçi adından da anlaşıldığı gibi şehzadelerimizin türbeleri ile doludur. Cami, bir Mimar Sinan eseridir en büyük mimarımız Koca Sinan eseridir. Deha mimarımızın nerede yattığı çok az bilinir hemen Süleymaniye`nin köşesinde, çok sade bir türbede İstanbul Müftülüğü`nün karşısında defnedilmiştir. Büyük eserler ve anıtlar yapan mimar başı Sinan orada tevazuuyla yatmaktadır! Oradan çıkıp, tekrar yürüyerek Vezneciler`e gidelim. Özellikle Cihangir için bir dua okumalı, o şehitleri mutlaka şad etmeliyiz. Hem güzel eserleri görüp hem de ziyarette bulunmalı ve hemen yanındaki koca Mimar Sinan`ın yaptığı camide namaz kılıp ölenlere rahmet duası bırakmalı. Ne mutlu ki bu dünyada bir eser bırakıp, bir taş dikip gidenlere. İstanbul`un manevi zenginlikleri bunlar ve ayrı bir güzellik katan eserler. Tanıtmaya ve yazmaya devam edeceğiz. Gezdikçe haz alacağımız mekânlar. Belki hepsi bir birine benzer ama hepsinin kendine has, manevi havası bulunuyor. Görüp, hissetmek lâzım. İnşallah diğerlerini de yazmaya devam edeceğiz...Vesselam!