Değerli okurlarım, öncelikle gençgazetemize teşekkürü borçbilirim ve yayım hayatında büyük başarılar dilerim. Sizlere saygı ve sevgilerimi sunarım. Bundan böyle bu köşede gezi rehberiniz olarak yazılarımı yazmaya başlıyorum. Öncelik bizim ülkemizdeki cennet köşelerimizi ve tarihi mekanlarımızı sizlerle paylaşacağım. Şahsi 15 yıllık turist rehberliği tecrübelerimi de sizlerle zaman zaman aktaracağım. Ü lkemizin bulunduğu coğrafi konum herkes tarafından çok iyi bilinir ve iklimimiz dört mevsim veli nimetimizdir. Bize kalan binlerce yıllık tarihi mirasın üzerinde bu topraklarda birlikte yaşamayı  ayrıca bir şans ve lütuf olarak değerlendiriyorum. Hepimiz imkan buldukça şehir dışına gideriz.Gittiğimiz şehirle ilgili ayrıca da gezme görme tanışma imkanı buluruz. Esas yaşadığımız muhitte ve şehirde ne kadar geziyoruz ve çevreyi ne kadar biliyoruz? Bende evvela  ilk İstanbul`un sarnıçlarını hatırlatacağım. Sulltanahmet Mahallesi`nde irili ufaklı metre küplerde sarnıçlar var. Bildiğimiz en büyük olanı Yerebatan`dır. Bunu herkes bilir ama bilinmeyen görülmeyenleri  size tavsiye edeceğim. Mesela Şerifiye Sarnıcı. Konum olarak bizden uzakta değildir. Çemberlitaş mevkiinde Piyer Loti Caddesi üstündedir. Fatih Belediyesi tarafında restore edilmiş çok temiz ve nezih bir tarihi mekandır ve girişi de ücretsizdir. İstanbul`da mutlak görülmesi gereken yerlerin başında gelen bu mekanı gelip gören herkesin memnun kalacağından eminim. Bu sarnıçlardan 4 tane daha büyük olanları var benim bildiğim. Sultan Ahmet`te Küçük Ayasofya`da Ahırkapı taraflarında ve Akbıyık caddesinde ve orada bulunan bir çok otelin ve evlerin altında çok değişik sarnıçlar bulunmaktadır. Bunların Türk turizmine kazandırılması çok büyük bir kazançolacaktır. Diğer bir sarnıçta Hipodram Caddesi`nde Hamam Sokaktaki Nakkas` halı mağazası altındaki çok güzel bir sarnıçmüzesi gibi görülebilir. Mağaza çalışanlarında rica edip girip bakabilirsiniz. İçeride gayet temiz ve nezih güzel bir mekandır. Başka sarnıçlar var fakat onlar şuan tadilat sürecindeler. Bu sarnıçlar su depoları olarak kullanılmış. MS 3. yüzyıl ve 4. yüzyılda su problemleri yaşayan Konstantinopolis sakinleri için yapılmış muazzam devasa yeraltı şehirleridir. Genelde 9 metre yerin altındaki şehirler diyebiliriz. Tarih yapılar ve bunlar çok güçlü sağlam eserlerdir. Bunları yapmak ayrı birer mimari gerektirmektedir. Sultanahmet`te birçok otel ve bunların üstünde yükselmiştir. Hala dayanmakta ve ayakta kalabilmişler. Değerli okurlarım sonraki yazılarımda sizlere bunların tarihi hakkında bilgi vereceğim. Sağlıcakla kalın.