Programı yapımcı ve sunucusu, oyuncu, şair ve yazar Sencer Olgun Anadolu’da yaşanmış temiz bir aşkın romanını yazdı. Olgun’un ilk romanı olan Kuş Köprü’nün tanıtım toplantısı, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde gerçekleşti. Damla Yayın Grubu’nun ev sahipliğindeki tanıtım programı, yazar, akademisyen, öğrenci ve her kesimden edebiyatseverin katılımı ile yoğun ilgi gördü. TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Damla Yayın Grubu Başkanı Hüseyin Doğru, Mihrabad Yayınları yazarları Ahmet Maraşlı, Nurettin Taşkesen toplantıyı takip eden konuklar arasında yerlerini aldılar. Toplantının açılış konuşmasını yapan Mihrabad Yayınları Yayın Yönetmeni Mehmet Nuri Yardım; Sencer Olgun’un bir sevda romanı Kuş Köprü’yü okuyucular ile buluşturmaktan ve böyle anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan büyük onur duyduklarını söyledi. Yardım, 'Kuş Köprü, yazarımızın ilk romanı, dolayısıyla genelde romancıların ilk eserlerinde olduğu gibi biyografik özellikler de taşıyor. Akıcı üslubu ve ilgi çekici konusu ile roman severlerin Kuş Köprü’yü zevkle okuyacaklarını düşünüyorum' dedi.

Yardım konuşmasının ardından sözü Sencer Olgun’a bıraktı. Uzun yıllar eğitimcilik ile meşgul olan Sencer Olgun, bir öğretmen olarak ve aynı zamanda ebeveyn olarak çocuklar üzerinde yapılan hedef, meslek seçme baskılarının hatalı olduğuna değinerek, romanda bunun işlendiğine dikkat çekti. Roman kahramanı Ali hakkında dinleyicilere bilgi verdi. 40 yaşından sonra roman yazmaya başladığını anlatan Olgun, 'Roman kendi yaşadıklarımdan meydana geliyor roman. Ali Serdar, Sencer akın bu üç karakterin yaşadıkları benim yaşadıklarımdır. Romanı yaklaşık 100 sayfa azalttım. Romanda olay örgüsü, karakterler de geniş yer tutmuştur.' dedi. Olgun, romanda 7’den 70’e herkesin kendinden bir şeyler bulacağına inandığını söyledi. Terör, töre, toplumsal bir sorun olarak gençliği tehdit eden Deizm’e karşı yaptığı gözlemlerin tema olarak romanda işlendiğini ve vermek istediği mesajları tüm samimiyeti ile konuklarla paylaşırken, 'Kuş Köprü, Amasya’da Selçuklu döneminde yapılmış bir tarihî yapı. Kunç Köprüsü idi ama söyleniş bakımından zor olduğu için halk arasında Kuş Köprü olarak yerleşmiştir. Ali ve Zeynep, üniversiteye hazırlanan iki genç. Ailenin gençlere yaptığı baskıyı anlattım. Aslında toplum olarak hepimizin yaptığı hatalardır bunlar. Gençleri kendi tercihleriyle başbaşa bırakmıyoruz, bölüm dayatıyoruz. Bu yanlışı ben de yaptım. Romanı yazarken bir baba olarak kendi kendimi eleştirdim, özeleştiri yaptım. Başkası da bu hataları yapmasın diye dikkat çekmek istedim.'

Romanın basılmasından sonra Kuş Köprü’de anlatılan yerleri yeniden gezdiğini ve kitabın buralarda büyük ilgi gördüğünü anlatan Sencer Olgun sözlerini şöyle noktaladı: 'Bir zamanlar öğretmenlik yaptığım Mardin Midyat Aziz Önen Kız Anadolu Lisesi’nde, Midyat Fen Lisesi’nde, İstanbul Arnavutköy Borsa İstanbul Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde öğrencilerle birlikte olup, sohbet programları gerçekleştirdik. Öğretmen ve öğrencilerinin sıcak ilgi ve teveccühleri beni son derece mutlu etti. Bu kitabın okuyucu ile buluşturulmasında emeği geçen Damla Yayın Grubu Başkanı Hüseyin Doğru ve Yayın Yönetmeni Mehmet Nuri Yardım, editörlerine, kitaplaşmadan önce okuyup değerlendiren arkadaş ve dostlarıma, beni en ağır şekilde eleştirip, romanıma yön vermeme destek olan oğlum Muhammet Olgun, sevgili eşim ve çocuklarıma şükranlarımı arz ediyorum. Beni dinleme nezaketi gösterdiğiniz için teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.'