17 Mayıs 2022, Salı
Son Dakika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı medeniyeti dünyayı yumuşak güç unsurlarıyla istila etmiştir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batı medeniyeti, dünyayı sanatıyla kültürüyle sinemasıyla resmiyle sporuyla modern tabirle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir." dedi.
27.04.2022 19.31.10

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Büyük Çamlıca Camisi Konferans Salonu'nda düzenlenen İstanbul Mushafı Takdim ve Tanıtım Programı'na katıldı.  Abdülvehhab Evvab Efendi Cami İmam Hatibi Hafız Abdüllatif Efe'nin Kur'an-ı Kerim tilavetiyle baÅŸlayan programda, "Kalem" adlı video katılımcılara izlettirildi. Programdaki konuÅŸmasına katılımcıların Ramazan-ı ÅŸerifini ve bin aydan daha hayırlı olduÄŸu müjdelenen Kadir Gecesi'ni tebrik ederek baÅŸlayan ErdoÄŸan, "Rabb'imden bizleri bu mübarek günlerin hürmetine, rahmetine, maÄŸfiretine, affına, ikramına, bereketine nail eylemesini diliyorum." dedi.

İstanbul Mushafı eserinin, İslam Medeniyeti'nde bu alanda ekol aline gelmiÅŸ, 10 farklı dönemin yeniden yorumlanmasıyla hazırlandığını belirten ErdoÄŸan, Türk-İslam sanatının en güzide eserlerinden biri olarak tarihteki yerini alacağına inandığı İstanbul Mushafı'nı hazırlayan hattat Hüseyin Kutlu'yu tebrik etti.

İstanbul'un, ecdadın alimlere ve sanatkarlara gösterdiÄŸi ilgi, saÄŸladığı itibar, verdiÄŸi destek sayesinde asırlar boyunca DoÄŸu'dan ve Batı'dan gelen pek çok ilim ve sanat erbabına ev sahipliÄŸi yaptığını ifade eden ErdoÄŸan, özellikle hat sanatının İslam dünyasındaki tüm güzide isimlerinin, İstanbul'a göç ederek faaliyetlerini burada sürdürdüÄŸünü aktardı.

"İstanbul'un hat sanatının merkezi olmayı sürdürmesi, medeniyetimizin bu alandaki gücünü göstermektedir"

Fatih Sultan Mehmet Han'dan günümüze, İslam ve Türk coÄŸrafyalarının kültür, sanat, edebiyat merkezi olan İstanbul'un bu alanlarda dünyaya da yön verdiÄŸini anlatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, sözlerine ÅŸöyle devam etti:

"Åžam'da, BaÄŸdat'ta, Tebriz'de, İsfahan'da ve diÄŸer pek çok yerde tomurcuklanan İslam sanatları İstanbul'da yeni bir terkibe bürünerek en güzel hallerini almışlardır. Åžeyh Hamdullah, Hafız Osman, Karahisari, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mustafa Rakım Efendi gibi sanatkarlar büyük emek ve vakit harcayarak Mushaf-ı Åžerif geleneÄŸini ortak deÄŸerler etrafında İstanbul'da yeni bir biçime kavuÅŸturmuÅŸlardır. Nitekim 'Kur'an-ı Kerim Hicaz'da nazil oldu, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı' sözü, iÅŸte bu geleneÄŸin ulaÅŸtığı seviyeyi ifade eder. Hamdolsun asırlar boyunca bu çizgi kırılmadan, kesintiye uÄŸramadan, bozulmadan günümüze kadar gelmiÅŸtir.

Hayatımızın her alanını ama özellikle de geleneÄŸi olan sanatlarımızı yozlaÅŸmaya karşı korumak mecburiyetindeyiz. Hele hele konu Kur'an-ı Kerim ise burada asla riya, kibir, harcıalemlik söz konusu olamaz. İstanbul'un hat sanatının merkezi olmayı sürdürmesi, medeniyetimizin bu alandaki gücünü, tarihimizin devamlılığını, geleceÄŸimizin aydınlığını göstermektedir. Maziden atiye kurduÄŸumuz köprünün en güçlü ayaklarından biri olan yazı sanatımızın bugünkü temsilcilerini saygıyla selamlıyorum."

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Kur'an-ı Kerim'in ilk emrinin "Oku" ayeti, onu takip eden ikinci hatırlatmasının "Yaz" telkini olduÄŸunu belirterek, "Rabb'imizin biz kullarına okumayı ve kalemle yazmayı öÄŸretmesinin elbette bir sebebi vardır. Her iki emir insana, bilmediÄŸini öÄŸretendir. Hükmüyle bütünleÅŸerek bizlere varlığın, ilmin ve hikmetin kayağını iÅŸaret eder. Bizim medeniyetimizde ve kültürümüzde içeriÄŸinden bağımsız olarak bizatihi yazının kendisi öylesine kıymetlidir ki büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan herhangi bir kağıdın bile ayaklar altında kalmasına rıza göstermediklerini hatırlıyoruz." dedi.

"Batı medeniyeti dünyayı yumuÅŸak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiÅŸtir"

ErdoÄŸan, medeniyet ve kültürlerinde içeriÄŸinden bağımsız olarak bizatihi yazının kendisinin öylesine kıymetli olduÄŸunu, büyüklerin üzerinde yazı bulunan herhangi bir kağıdın bile ayaklar altında kalmasına rıza göstermediklerini hatırladıklarını dile getirdi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, aynı hususla ilgili büyük alim ve müfessir Elmalılı Hamdi Yazır'ın kardeÅŸinin naklettiÄŸi hatırasını "Merhum Yazır, 13 yaşında ilim tahsili için geldiÄŸi İstanbul'da küçük Ayasofya Medresesi'nde, Hacı Kamil Efendi isimli mübarek bir zata da hizmet ederek hayır duasını almaya çalışırmış. Bu zatın oda kapısının eÅŸiÄŸi biraz yüksekçeymiÅŸ. Merhum Yazır, Kamil Efendi'nin oraya rahatça girip çıkmasını saÄŸlamak için üzerinde Rumence yazılar bulunan bir gaz yağı sandığının kapağını eÅŸiÄŸin önüne yerleÅŸtirmiÅŸ. Ertesi sabah bunu gören Kamil Efendi, merhum Yazır'a 'Ey oÄŸul, ayağımızın altına öyle bir karpuz kabuÄŸu koymuÅŸsun ki hiç günahımız olmasa da bu yeter.' demiÅŸ. Bu tepkiye ÅŸaşıran merhum Yazır, bunun İslam yazısı olmadığını demeye çalışırken, Kamil Efendi devam etmiÅŸ 'A molla, Müslümanın da gavurun da yazısı vardır ama yazının Müslümanı, gavuru olur mu? Biriyle görülen iÅŸ diÄŸeriyle de görülmüyor mu? Hayra yarayan, Hakk'a hadim olan her yazıya saygı lazım. Allah, Kalem Suresi'nin ilk ayetinde yazılara ve yazılanlara boÅŸuna mı kasem buyurdu sanıyorsun? Aman dikkatli ol yavrum.'" sözleriyle aktararak, "Evet, bizim medeniyetimiz, bizim kültürümüz her türüyle yazıyı iÅŸte böyle bir yere koymaktadır. Yazıya geçirilen eser Kur'an-ı Kerim olduÄŸunda ise ortaya insanların hem gözünü hem gönlünü okÅŸayan nüshalar çıkmaktadır. İstanbul Mushafı da bu geleneÄŸin zirvesi olmaya talip bir çalışmadır. Rabb'im, Hüseyin Kutlu hocamızdan razı olsun." diye konuÅŸtu.

Tarihin, farklı medeniyetlerin yükseliÅŸine ve düÅŸüÅŸüne ÅŸahitlik ettiÄŸini kaydeden ErdoÄŸan, dünyanın son birkaç asrına Avrupa ve Amerika merkezli Batı medeniyetinin damga vurduÄŸunu söylemenin yanlış olmayacağını, bu sürecin elbette kölelikten katliamlara, sömürüden istismara kadar uzanan boyutları olduÄŸunu ifade etti.

"Dünya yeniden ırkçılığın, İslam düÅŸmanlığının yükseliÅŸe geçtiÄŸi bir döneme girdi"

Batı medeniyetinin dünyayı sanatı, kültürü, sineması, dizisi, müziÄŸi, resmi ve sporuyla yani modern tabirle "yumuÅŸak güç" unsurları denen içerik üretimiyle istila ettiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: "Tabii burada teknolojinin bizatihi kendisiyle muhteviyatının ayrımını iyi yapmak gerekiyor. Mesela interneti, sosyal medyayı ve benzeri uygulamaları kullanmak herkesin hakkıdır. Herkese kolaylık saÄŸlar. Åžayet bu teknolojik imkanın içeriÄŸini siz üretmiyor, dilini ve mesajlarını siz yönetmiyorsanız, hak ve kolaylık olarak gördüÄŸünüz ÅŸey kısa sürede sizi gönüllü ÅŸekilde esir alan bir silaha dönüÅŸür. Benzer örnekleri tüm medya mecraları, tüm iletiÅŸim araçları için vermek mümkündür. Bu mecraların yeni bir faÅŸizm dalgasının araçları haline dönüÅŸmeye baÅŸlaması, dünyayı ve insanlığı hızla geçmiÅŸtekilerden çok daha güçlü bir tehdidin kucağına doÄŸru itmektedir. GeçmiÅŸte yaÅŸanan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeterince ibret alınmamış olacak ki dünya yeniden ırkçılığın, İslam düÅŸmanlığının, ötekileÅŸtirmenin yükseliÅŸe geçtiÄŸi bir döneme girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma hatta tek başına iktidara gelme seviyesinde desteklere ulaÅŸmaları, üzüntü ve kaygı verici bir tablodur."

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Müslümanlar olarak bu kötü geliÅŸmelere karşı en büyük gücümüz, en büyük imkanımız hiç ÅŸüphesiz inancımızdır, imanımızdır. Onunla birlikte birliÄŸimiz ve beraberliÄŸimizdir. Bunun yanında medeniyetimizin zengin birikimini ihya etme kabiliyetimizi harekete geçirerek, maruz kaldığımız ön yargıların, ithamların, dayatmaların hatta saldırıların üstesinden gelebileceÄŸimize inanıyorum. Elbette yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, canımıza kastedene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek deÄŸiliz. Devletimizi güçlendirerek, ekonomimizi geliÅŸtirerek, siyasi ve sosyal birliÄŸimizi tahkim ederek mücadelemizi sürdüreceÄŸiz. Bunu yaparken asıl mesafe katetmemiz gereken yumuÅŸak güç alanlarını; sanatı, kültürü, edebiyatı, akademiyi, medyayı, sporu ihmal etmeyeceÄŸiz. En az diÄŸer hususlar kadar bu alanlara da ihtimam göstereceÄŸiz." ifadelerini kullandı.

"Özgün kültür ve sanat içeriklerimizle dünyaya açıldık"

Bu anlayışla ülkenin temel altyapı eksiklerini tamamladıkça, milletin demokrasi ve özgürlük taleplerini karşıladıkça, vakitlerini ve enerjilerini bu alana daha çok vermeye baÅŸladıklarını belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti: "Mimarimizi yeni bir yorumla tekrar ihya ettik. Evet, Mimar Sinan Camii'ni inÅŸa ederken bu anlayışla hareket ettik. Büyük Çamlıca Camii'ni inÅŸa ederken bu anlayışla hareket ettik. Ankara'daki yaptıklarımız ve ÅŸimdi Barbaros Hayrettin PaÅŸa Camii'ni Levent'te inÅŸa ederken bu anlayışla hareket ettik. Zira ecdadımız, bu eserleri Selimiye'siyle, Süleymaniye'siyle, Sultan Ahmet'iyle, Fatih'iyle vesaire yapmışken biz 'Bu ecdadın nesli, torunları olarak bu istikamette bu adımları atmamız gerekir.' dedik ve elhamdülillah bu adımları attık, atmaya da devam edeceÄŸiz. Birileri rahatsız olabilir. Varsın onlar rahatsız olsun. Ama biz onlar rahatsız oluyor diye o izi sürmekten geri duramayız. Hatta televizyon dizilerinden müziÄŸe, sinemadan bilgisayar oyunlarına kadar geniÅŸ bir alanda özgün kültür ve sanat içeriklerimizle ÅŸimdi dünyaya açıldık. Bilim insanlarımız, sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, sivil toplum temsilcilerimiz uluslararası düzeydeki çalışmaları ve baÅŸarılarıyla -elhamdülillah- takdir topluyor."

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, İstanbul Mushafı'nı da medeniyetin bu alandaki inkiÅŸafının yeni bir iÅŸareti, sembolü olarak gördüÄŸünü dile getirerek, "Osmanlı'dan sonra Cumhuriyet tarihinde ilk olması en büyük mefahirimizdir. İnÅŸallah bunun tabii devamı gelmeli." dedi.

Hüseyin Kutlu'ya emeÄŸi, gayreti ve eseri için teÅŸekkür eden ErdoÄŸan, "Leyle-i Kadr'in tüm alemi İslam'ın birliÄŸine, beraberliÄŸine vesile olmasını diliyorum. Rabb'imden bizleri ramazan-ı ÅŸerife kavuÅŸturduÄŸu gibi inÅŸallah pazartesi günü de Ramazan Bayramı'yla müÅŸerref kılmasını niyaz ediyorum." diyerek sözlerini tamamladı.

KonuÅŸmasının ardından CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a, Hüseyin Kutlu'ya vekaleten Mekki Kutlu tarafından günün anısına İstanbul Mushafı çalışması takdim edildi. İstanbul Mushafı'nın ilk 7 cildini sahnede inceleyen ErdoÄŸan, mushafın yazımında emeÄŸi geçenlerle toplu fotoÄŸraf çektirdi.

Programa, CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ, AK Parti Genel BaÅŸkanvekili Numan KurtulmuÅŸ, AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcıları Efkan Ala ve Nurettin Canikli, CumhurbaÅŸkanlığı İletiÅŸim BaÅŸkanı Fahrettin Altun, CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Diyanet İşleri BaÅŸkanı Ali ErbaÅŸ, AK Parti Milletvekili Nabi Avcı, Kamu BaÅŸdenetçisi Åžeref Malkoç, AK Parti İstanbul İl BaÅŸkanı Osman Nuri Kabaktepe, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı Bilal ErdoÄŸan da katıldı. İTTİFAK-AA

 



Yorum Ekle