Çokça dalga geçtiğim, şahsen hep küçümsediğim kişisel gelişimcilerin anlatmaya doyamadığı, tekrarlamaktan bıkmadığı bir öykü vardır okyanus kıyısında sahile vuran deniz yıldızlarını kurtarmaya çalışan ihtiyar adam;

Her defasında deniz yıldızlarını alıp denize fırlatan bu ihtiyar adamın meraklı soruya verdiği cevabı da buraya ekleyelim de, derdimiz daha iyi anlaşılsın. 'Milyonlarca deniz yıldızını kurtarmasının mümkün olmadığını' söyleyen meraklıya, yerden bir deniz yıldızını daha denize attıktan sonra cevap verir. 'Bak onun için çok şey değişti; '

Günümüz dünyasında da hayatını değiştirdiği bir kişi, bir canlı için ömrünü adayan insanlara rastlayabilirsiniz. Moral bozucu sözlere kulaklarını tıkayan, şevkini kıran yorumlara gülüp geçen, bencilliği salık verenlere dili döndüğünce derdini anlatan bu kişilerden birini de geçenlerde keşfettim. Kitap ve Çocuk Derneğinin kurucu başkanlığını yapan Ahmet Yerlikaya;

'Çocuklar okuyacak ve dünya güzelleşecek'

'Çocuklar Okumalı' idealine ömrünü adayan Kahramanmaraşlı işçi, kitaplara ulaşımı sıkıntılı olan köy çocuklarına kitap taşıyor, onların kitapla buluşması için ruhani bir aşkla çaba harcıyor. Gün geliyor yüzlerce, binlerce kişiyle birlikte kitap okuyor ve farkındalık oluşturmaya çalışıyor.

Mustafa Kemal Atatürk`ün 'Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz' sözlerini de kendine rehber edinen Yerlikaya, bulduğu her fırsatta arabasına atlıyor ve ulaşılması güçmezralardaki, köylerdeki, yörük çadırlarındaki çocuklara kitap ulaştırıyor. Sadece kitapları teslim etmekle kalmıyor; Birlikte kitap okuyorlar, sohbet ediyorlar ve geleceğin güzel ülkesini kurmak için hayaller kuruyorlar.

'Çocuklar okuyacak ve dünya güzelleşecek' diye seslenen bu mütevazı kurtarıcı, otomobilinin bagajına doldurduğu kitap kolileriyle Gaziantep`in sıcağıyla meşhur Nurdağı ilçesindeki mevsimlik işçilerin çocuklarına da ulaşıyor, Kahramanmaraş`ın Göksun ilçesinin yüksek yaylalarına konan yörük çocuklarına da; Kimi zaman 4 saat yol alıyor ve dağ başında kitap bekleyen minikleri sevince boğuyor.

Adanmış bir hayatla değişen köyler;

Sosyal medya hesaplarından paylaştığı fotoğraflardaki gülen yüzleri, bir kitaba sıkı sıkıya sarılan çocukları, merakla okumaya çalışan kızları ve en güzeli sıra sıra dizili minikleri gördükçe hayata dair umutlar tazeleniyor, geleceğe olan inançgüçleniyor ve ülkeye olan bağlılık artıyor;

Adanmış bir hayatın neleri değiştirebileceğinin canlı kanıtı olan Ahmet Yerlikaya`nın öyküsüne daldıkça 'okyanusla buluşan deniz yıldızlarının' önemini de anlıyorsunuz. Sosyal medya kullanıcıları onun için kampanyalar yapıyor, yayıncılar kolilerle kitaplar gönderiyor, imkanı olanlar yüzlerce dergi satın alıp ulaştırıyor ve bir iyilik hareketi dalga dalga deniz yıldızlarının kurtarılmasına destek veriyor.

Kaybolan seslerin izinde bir müzik öğretmeni

Sosyal medyanın fırsatlar dünyasında farkına vardığım bir diğer isim ise Emre Dayıoğlu; Antalya`nın harika ilçesi Kaş`ta müzik öğretmenliği yapan bu gençadam da, neredeyse tüm Anadolu`yu karış karış dolaşmış, dolaşmaya da devam ediyor. Emre Dayıoğlu da hikmeti köylerde arıyor. Köy köy geziyor, saz çalıyor, türkü söylüyor;

Okuldan artan zamanlarında Anadolu köylerini dolaşan bu gençadam, halk müziklerini kaydediyor, türküleri derliyor ve kaybolmaya yüz tutan sesleri yaşatmaya çalışıyor. Kimi zaman Denizli`nin dağ köyünde yaşayan 80 yaşındaki bir ihtiyar ninenin ninnilerine kulak veriyor, kimi zaman da Toroslar`ın zirvesinde hayvan otlatan bir yörüğün türkülerini kayda alıyor.

Yerel sanatçıları tanıttığı gibi kimselerin farkına varmadığı dili ve gönlü müzikle dolu insanları da buluyor ve ülkenin kültürel mirası arasına ekliyor. Hani o çok iddialı söz var ya, koca bir Kültür Bakanlığının başaramadığı şeyi başarıyor diye; İşte geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı`nın davet edip kutladığı bu gençöğretmen bakanlığın derleme biriminden çok daha verimli ve üretken bir şekilde iş yapıyor.

Anadolu`nun müzik hazinesi;

Hiçbir destek almadan tamamen kendi imkanlarıyla binlerce müzik insanını bulup söyleşiler yapan, onlarla türküler söyleyen Dayıoğlu, her biri hazine değerindeki videolarını Youtube kanalında meraklıları ile paylaşıyor.

Sadece güzel sese ve bir enstrümanın melodisine vurgun kişilerin değil kendi kültürüne ilgi duyan herkesin takip etmesi gereken Emre Dayıoğlu`nun hazinesi arasında Anadolu`nun güzelliğini bir kez daha anlayacaksınız.

Kimine göre dev bir çöl, kimine göre geniş bir kıraçve kimilerine göre de verimsiz bir bozkır olan Anadolu`nun şaşırtıcı zenginliğini ve derinliğini işte sadece bu iki gencin yaptıkları ve paylaştıklarıyla dahi öğrenebiliriz. Yeter ki, önyargılarımızdan ve politikayla zehirlenen zihinlerimizden kurtulalım;