Öğrencilerin veya yetişkinlerin okuma ilgisini geliştirmede kitap seçimi çok önemlidir. Okunacak kitabın ilgi çekici olması, kişinin dünyasına seslenebilmesi okuma işlemini kesinlikle kolaylaştırmaktadır. 

İlginç, sıradışı, eğlendirici, görselle desteklenen bir kitap aynı güçlük düzeyindeki diğer bir kitaba göre okuyucuya daha kolay görünmekte ve daha kolay okunmaktadır. Hem kitabın satışını hem de okunma oranını yukarı seviyelere taşımaktadır. Öğrencilerin dikkatini çeken, onların sevdiği, hemen her öğrencinin okumaktan zevk aldığı kitaplara şöyle bir göz attığımız zaman şunları söyleyebiliriz: 

Kitapta kullanılan isimlendirme taktikleri ve kahramanlara söylenen hitap cümleleri, merak, hayret ifadeleri, karşılıklı konuşma cümleleri, öğrencinin duygu ve düşüncelerine yön veren, onları derinden etkileyen cümleler olarak belirlenmiştir. Bir kitabın öğrencinin gönlüne girmesi için sadece beş dakikası vardır. Bu ilk beş dakikadır. Yani ilk satırlar ve sayfalar mağazanın vitrini gibi olmak zorunda. 

İlk iki yüz, üçyüz kelime o kadar iyi seçilmeli ki, öğrencinin gönül teline dokunabilelim. 

  • Kitaptaki isimler dikkat çekici olmalı, ilgi ve merak uyandırmalıdır.
  • Olaylar gizemli olmalı, öğrenci devamını merak etmeli.
  • Karşılıklı konuşmalar mizahi unsurlar taşımalı.
  • Öğrencinin duygu ve düşünce dünyasına hitap etmeli.
  • Bilgi, tarih, din ; vb. konular direk bilgi olarak verilirse dikkat çekmez ve öğrenci okumaz. Bütün bu bilgi içeren maddeler, mizahın, oyunun ve gizemin içerisine serpiştirilmelidir.
  • Hayret ifadeleri, öğrencilerin yaş seviyesine uygun kişisel kelimeler biraz daha düzgün bir üslupla kullanılabilir.
  • Kitapların başlıkları, konuları, bunlar dikkate alınarak belirlenebilir. 
  • Öğrencinin beğenerek okuduğu kitapların listesi çıkartılıp tahlil edilebilir.

  Öğrencilerin daha çok okuması ve okumaya ilgi duyması için kısa roman, hikâye, çizgi roman, yaş seviyesine uygun çeşitli dergiler, fıkra vb. kitapların içeriği yukarıdaki maddelere göre şekillendirilebilir.

'Astronot olmayı ve sağlıklı teknoloji üreten fabrikanın mühendisi olmayı düşünen 'SağTek ve RoboSev yeni bir fikir toplantısında bir araya gelmişlerdi.' cümlesiyle başlayan bir kitap, en azından o paragrafı, o sayfayı, o bölümü ve o kitabı okutturmayı başarabilir. Kitapların, içeriği ve şekli yukarıda özetlemeye çalıştığımız şekilde hazırlanırsa daha çok öğrenciye ulaşırız. Okuyan öğrencilerimizin sayısı artar. Son yıllarda yayın evleri de bu anlamda güzel ve etkili kitapları piyasaya çıkarıyorlar.

Peki, öğrencileri nasıl daha çok kitap dünyasının içine çekebiliriz?

Kitapla uyuyup kitapla kalkmasını nasıl sağlarız?

  Hangi etkinlikleri yaptırırsak kitaba olan ilgiyi bir nebze olsun yukarılara taşıyabiliriz?

  • Öğrencilere sevdiği bir kitapla ilgili afiş hazırlattırabiliriz.
  • Kitapların resimlerle desteklenmesi kesinlikle önemlidir. Öğrencilere severek okuduğu kitabın çeşitli aşamalarını gösteren resimler çizdirilebilir.
  • Öğrenciler okudukları kitapların özetini çizimlerle anlatabilirler.
  • Okudukları kitapları tüm sınıfa anlatırlar, sevdikleri veya sevmedikleri yönleri söylerler. Bu da özgüvenlerini ve hitabet becerilerini artıracaktır.
  • Gönüllülük esasına göre kitap üzerine yorum yapmak, tahlil yapmak, inceleme, araştırma, tanıtım yapmak isteyen öğrencilere kulüp oluşturmaları tavsiye edilebilir.
  • Kendilerine en yakın kütüphaneye gitmeleri ve orada vakit geçirmeleri de tavsiye edilebilir. Gittiği kütüphaneye üye olmak birçok açıdan öğrencinin lehine olacaktır.
  • Zaman zaman kitap ve kitapların içeriğiyle ilgili sorularla dikkat çekilebilir. 

'Sana göre iyi bir kitabın özellikleri nelerdir? ' 

'En son okuduğun üçkitabın ismini yazabilir misin?'

'En son kime kitap hediye ettin?'

'Hiçkitap okumayan birisini tanıyor musun?'

Bu tür sorularla öğrencilerin okuma ilgilerini her zaman üst seviyelerde tutabiliriz. En azından denemeye değer bir yöntem olabilir. 

  • Öğrenciler kendi sevdikleri ve okudukları kitaplardan oluşan bir kitap sergisi açabilirler.
  • Öğrencilerin kitap konulu afişlerini, kitap konulu kendi sözlerini, kitap okutma ve sevme üzerine etkili alıntı sözleri ve kitap karikatürleriyle ilgili de sergiler açılabilir.
  • Sınıfta ya da evde okuma köşeleri-panoları düzenlenebilir. 
  • Kitap okuma köşesi, kitap okuma masası, kitap okuma gözlüğü, kitap okuma feneri vb. ayarlanabilir.
  • Kitap seçimi konusunda yazarlardan, öğretmenlerden, sahasında uzman kişilerden en az bir kitap tavsiyesi alınabilir.

Kitabı ve kitap okumayı sevdirme adına yapılabilecek binlerce madde sayılabilir. Önce kapıya doğru bir adım atmalıyız. Kitaba giden o kapı açıldıktan sonra nelerin yaşanabileceğini hayal bile edemiyoruz. Asıl mesele o kapıya doğru yönlendirebilmek.

İnsanlar günümüzde sadece maddi değerlere göre nitelendirilse de bunun yanlış olduğu bir gün anlaşılacaktır. Maddi durum her şeyin önünde olmaya devam ettikçe, kültür, sanat, bilgi hep yaralanacaktır. 

İnsan, insan olma yolunda büyük yaralar taşıyor yüreğinde. Yaralar derinleştikçe dikiş ve krem, yarayı derinleştirmekten öteye geçmiyor. İlim, ilim ehli el ve baş üstünde olmadıkça hakiki anlamda olgunluk, insan-ı kâmil olma özelikleri sadece satırda ve dudakta kalacaktır. Sadra şifa olmayan bu ilim de kimseye doğruyu gösteremeyecektir.

Tüm meclislerde kitaba ve ilim ehline sözel övgüler bir çırpıda sıralanıyor ancak gönül ve zihin bunu davranışlara yansıtmıyor. Bir yerlerde kısa devre var. İlim ehlinin el üstünde tutulmadığı açık bir gerçek. 

  • Kitap yazan hangi yazar maddi anlamda kendisine yetecek imkanlara kavuşabiliyor?
  • Hangi öğretmen, yayınevi sahibi, kitap kurdu, ilim meclisi müdavimi geçim kaygısı taşımıyor?

  İşin manevi cihetine de bakalım isterseniz. 

  • El üstünde tutulan eğitimci, yazar, ilim ehli kişiler tanıyor musunuz hiç?
  • Bu tanıdığınız kişiler ne kadar değer, saygı görüyor?

  Saygı gören, övgü alan ve takdir edilen bu insanlar sadece satırlara yazılan cümlelerle geçiştiriliyor. Bu saygıyı, övgüyü ve takdiri gönüllere kazıyabilirsek, içselleştirip hayatımızın olmazsa olmazlarından biri haline getirirsek ilim ve ilim ehli hak ettiği değeri görecektir.

Evet, bütün bunlara rağmen binlerce öğretmen, yazar, yayınevi iyi insan yetiştirme adına yoklukla mücadele ediyor. 'Kahrın da hoş lütfunda hoş!' inancıyla çalışmaya, üretmeye devam ediyor. Her şeye rağmen kitaba, kitapla ilgilenen kişilere öyle ya da böyle bir teveccüh (1) var. Bu teveccühü arzu edilen seviyelere taşımak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu yazı da o mücadelelerden sadece bir tanesidir.

'Kitap için, kitapçı için, okuyan için aşılması gereken yüce dağların sayısı hiçbir zaman bitmeyecektir.' (Abdülaziz İkiceviz)

'Zor olanı yapmak alın teri gerektirir, geceyle gündüzü bir eyleyip birkaçfırın ekmek yemek gerektirir.' (Abdülaziz İkiceviz)

Okumayı, okutmayı, kitabı, ilim ehlini seven ve bu yolda mücadele niyeti olan tüm meslektaşlarımıza ve tüm kitapseverlere gelsin bu yazı:)

1-Teveccüh: 'Bir yana doğru yönelme, yüzünü bir yana doğru dönme, зevirme. 2.güler yüz, yakın ilgi gösterme, yakınlık duyma, hoşlanma, sevme.'