Ülkemizde 1950 yılından son­ ra belirgin hale gelen nüfus patlaması hemen hemen aynı yıllar­ da kendini duyuran bir kentleşmeyi doğurmuştur. Kırsal alanların nüfus artığını itmesinden ileri gelen ve sosyo-ekonomik açıdan yoz ve sağ­ lıksız bir kentleşme görünümü yaratan bu hareketten en çok etkilenen şehrimiz, dünyanın incisi denilen ve yüzyılların efsane kenti İstanbul ol­ muştur.

Bu nedenle İstanbul 1975 Türkiye`sinin ve gelecek yılların en büyük çekim merkezidir. Zira endüstriyel yatırımların büyük çoğunluğu bu kentin çevresinde toplanmıştır. Bu sanayileşmeye paralel olarak da ti­ caret, imar, ulaştırma ve kamu hiz­ metleri bu kentte ağırlık kazanmış, ayrıca kültürel ve sosyal müessesele­ rin de İstanbul da yoğunlaşması şeh­ ri cazip hale getirdiği için her yıl yüzde 32 oranında nüfus artışı gibi bir durum ortaya çıkmıştır.

Bu cazip şartlar, şehrin sosyo-eko­ nomik faaliyetlerinin sindirme kapa­ sitesinden çok fazla bir nüfus yığıl­ ması ile karşı karşıya kalmasına se­ bep olmuştur. Tarihten gelen ve bir plan dahilinde kurulamamasına paralel gelişigüzel bir gelişme dö­ nemine sokulan İstanbul u büyük so­ runlar başkenti haline getirmiştir. Ciddi ve çeşitli problemler yıllarla birlikte üst üste yığılmış, her geçen gün sırtına eklenen nüfusla da iyice kamburlaşarak, illeri için hiçde umut vermeyen bugünkü durumuna gelmiştir.

İstanbul un her geçen gün çıkmaza doğru gitmesinin çok çeşitli ne­ denleri vardır. Bu nedenleri aşağıda ifade etmeye çalışacağız. Fakat so­ runların asıl kökeni, şehre her gün dışardan gelen ve şehirde konakla­ yarak zaten yetersiz olan alt ve üst yapı tesislerini İstanbul da devamlı ikamet eden vatandaşlarla paylaşan, geçici toplulukların ekstradan yüklediği külfetleri ilgili mercilerin zamanında göz önün de bulundurmamalarıdır kanımızca.

HERGÜN ALTIYÜZ OTOBÜS GELİYOR.

İlgililerin ifadesine göre yukarıda da belirtmeye çalıştığımız nedenlerle, İstanbul a gelen ve giden yoğun insan gruplarını Anadolu ve Trakya ya taşımak için yüzlerce se­ yahat acentesinden kurulu Topkapı ve Harem otogarlarından her gün kış aylarında ortalama 300, yaz aylarında ise 400 otobüs 67 ili­ mizin en ücra kazasına kadar direk seferler tertipleyip yolcu taşımaktadır.

İstanbul dan her gün yaz ayları hareket eden 400 otobüse karşılık, taşradan 550-600 taşıt gelmekte ve bu taşıtlarla da en az 24.000 kişi semtlere dağılmaktadır. Bu sayıya korsan olarak çalışan otobüsleri da­ hil etmedik, zira onların sayısını tespit sağlıklı bir sonuçvermiyor.

  1. oluyor ki şehre yeni gelen vatandaşların, gidenlerden çok olma­ sı ile her gün İstanbul nüfusuna en az 7.000 kişi eklenmekte ve bunlar devamlı yaşayan vatandaş gibi ken­ tin, alt ve üst yapı tesislerine ortak olmaktadır. Bir de bu sayılara tren, vapur ve hava yolu ile gelenleri ka­ tarsak, şehre geçici olarak gelen misafirlerin sorunların büyümesinde ne derece önemli yer işgal ettikleri anlaşılır. İlgililer aşağıda ifade edeceğimiz önemli sorunlara çare ararlarken bu sayıları da göz önünde bulundurmalarında yarar olacağı kanısındayız.

İSTANBUL 20 YIL SONRA 6,5 MİLYON OLACAK

Yapılan istatistiklere göre İstan­ bul da 20 yıl sonra 6 milyon 500 bin kişi yaşayacaktır. Süratle artan nü­ fusa ve sorunlara karşılık, belediye gelirlerinde önemli bir artış olma­ maktadır. Devlet yardımı da 1972 yılında yüzde 4,4 oranında olmuştur. Finansman yetersizliğini ileri süren ve sorunlara çözüm bulması gere­ ken belediye yetkilileri, parasızlık­ tan yakınarak diğer bütün hikmetle­ ri yapmak bir yana, sadece ücretler için yılda 200 milyon liraya ihtiyaçları olduğunu ifade ederek sorunlara kesin çözüm bulmakta tedbirsiz kalacaklarını söylemektedirler.

İstanbul, 745 bin kilometrekarelik sahaya yayılan ve dünyada bir yanda gecekonduları, diğer yanda gök­ delenleri ile mimari yapısı en hız­ lı değişen, her geçen gün taş ve be­ ton yığını haline gelen dev bir şe­ hir olmaktadır. Bu dev acısı, ızdırabı ve kaderi ile baş başa bırakılmış. İstanbul un tespit edilen ve acil te­ davi bekleyen hastalıklarını şöyle sı­ ralayabiliriz:

1- TRAFİK VE ULAŞIM:

İstanbul içinde ulaşım artık tam bir felâket halini almaktadır. Kent sınırları içinde çevre yolları dahil 1 milyon 985 bin 914 metre uzunluğunda 9 bin 128 yol bulunmakladır. Fa­ kat, şehir içindeki yollarda otomo­ biller işlemez hale gelmiş ve mübalağa olmazsa Cağaloğlu Taksim arasındaki mesafe bir saatte gidilir olmuştur. Ü stelik her gün dışarıdan gelen ve şehirde kalan en az 10.000 yeni vatandaşı taşımak için 2000 dolmuşa veya 195 otobüse daha ihtiyaçvardır. Zira eldeki mevcut araçlar yetmemektedir. Kaldı ki şehirdeki motorlu araçların meydana getirdikleri kaos ortadadır.

Avrupa nın en kalabalık şehirleri listesinde üst basamaklara süratle tırmanan İstanbul un, trafik sorunu artık acele ve kesin kararlar alınma gerektiğini bütün çıplaklığı ile her gün yüzümüze vuruyor. Tarihî eserleri, gökdelenleri, dev tesisleri ve dar sokakları ile adım atacak yer kalmayan bu şehir için, METRO ka­ çınılmaz ihtiyaçolmuştur kanımızca. Zira trafik tıkanıklığı sebebi ile her yıl akaryakıt kaybı hariç, sa­ dece iş gücü olarak 3 milyar lira boşa harcanmaktadır

2 - GIDA İHTİYACI:

  1. tonlarca yaş meyve ve seb­ ze yenmektedir ve her yıl yüzde 32 oranında nüfus artışı olan bu şehirde gıda sorunu önemli bir durum arz eder olmuştur. Buna paralel olarak gıda maddeleri yeterince kontrol edilememekte fiyatlar ise devamlı olarak yükselmektedir.

3 - YATACAK YER İHTİYACI:

Dışarıdan gelen binlerce yerli va­ tandaşa ve turistlere yeterli yatacak yer bulabilme önemli bir sorundur. Her ne kadar İntercontinental, Sheraton ve Etap otelleri bu ihtiyaçları giderecek güçte ise de gelenler ara­ sında ancak ikinci ve üçüncü sınıf otel­ lerde kalabilecek olanaklara sahip vatandaşların da bulunabileceğinin unutulmaması gerekir.

4- ELEKTRİK VE HAVAGAZI:

Elektrikleri sık sık kesilen, hava­ gazı bulunmayan zavallı bir modern şehir görünümündedir İstanbul. Kentte elektrik tüketimi her yıl yüz­ de 14 oranında artığı halde bu ar­ tışı karşılayabilecek konu ile ilgili herhangi bir girişimde bulunulma­ makta, sadece her şey proje safha­ sında kalmaktadır. Ü stelik sanayi te­ sislerinin bulunduğu İstanbul da bu nedenle uğranılan maddî zararlar milyonlarca lira ile ölçülememektedir.

5- SU DAVASI:

  1. günde 500 bin metre küp harcanan İstanbul musluklarından sadece 'tıss' sesi gelmektedir. Su ihtiyaca yetmediği için çamaşırlar yıkanmamakta, ihtiyaçlar karşılamamakta ve çeşme başlarında kuyruğunda bekleyen vatandaşlar arasında yaralama olaylarına rastlanmaktadır. Modern bir şehir için üzücü olan bu tür olaylar her gün tekrarlandığı halde soruna ne sebeplerle çareler bulunamadığı hayret edilecek bir konudur.

6- KANALİZASYON:

Yapılan tetkiklere göre yeni binaların birçoğunda fosseptik bulunmamakta, yeterli merkezi kanalizasyon şebekesi olmadığı için modern bir şehre yakışmayacak manzara meydana gelmektedir. Bazı semti de açığa akan kanalizasyonlar, salgın hastalıkları davet edici durum arz etmektedir. Her gün İstanbul saflarına katılan yeni vatandaşlarla birlikte bu önemli sorun daha da büyümektedir.

7- TELEFON:

Telefon santralleri otomatik olduğu halde bazı hallerde 2&ndash 3 kişi konuşmaya ortak olmakta bu nedenle direk hatlarda dahi önemli özel konuşmalar yapılamaz olmuştur. Asıl önemlisi en az yarım saatte sinyal sesi gelmemekte, aranan numaranın doğru düşmesi ise bir tesadüfe bağlı kalmaktadır. İstanbul`da çağın en önemli aracı vazifesini yapamaz haldedir.

6- ÇÖP PROBLEMİ:

İstanbul da günde 3.000 ton çöp toplanmaktadır. Bu kadar çöpe karşılık ise 3500 çöpçü, 230 çöp kamyo­ nu vardır. Bu nedenle çöpler sokak­ ları ve ana cadde kaldırımlarını iş­ gal etmektedir. Yapılan hesaplara göre şehirde nüfus 10 milyon olduğu zaman günde 8.000 ton çöp toplanacaktır. Şimdi bir çözüm bulunamayan bu sorun nedeni ile bakalım şehir o zaman nasıl bir görünüm arz edecektir. Belediye yetkililerinin ifadesi­ ne göre, toplanan çöpleri enerjiye çevirme ihalesi yapılmış.

9 - HASTAHANE:

İstanbul da 4 milyona yakın in­ san yaşaması sağlık konusunda baş­ lı başına bir sorun yaratmaktadır. Binlerce insan akın akın bu kente gelirken konut sorunu ile beraber sağlık sorunları ile de ilgilenmemiz gerekiyor. Halen koca şehirde top­ lam hastanelerde 18.524 yatak ve 190 doktor bulunmaktadır. Fakat ihtiyaca yetmemektedir. Resmî hastanelerde tedavi görmek zorunda olan iktisadî durumları zayıf vatan­ daşların çilesi gazetelere sık sık ko­ nu olmaktadır.

OTOBÜSLERİN EMNİYET TEDBİRLERİ YETERLİ Mİ

Şehirlerarası karayolu ile ulaştırma özel sektör tara­ fından yürütülmektedir. Bu sektö­ rün milli gelire yaptığı katkı, tarım, sanayii, devlet hizmetleri ve tica­ ret sektörlerinden sonra beşinci sırayı almaktadır.

Hızla artan karayollarına karşı­ lık karayollarında taşıma faaliyetle­ rini kolaylaştırıcı yeterli yatırımla­ rın yapılamayışı ve yüzlerce vatan­ daşın ve aileyi taşıyan otobüslerin kadro yetersizlikleri, gerekli teknik kontrollerin yapılmayışı ve sefere çıkan şoförlerin yeterince muayene edilememesi sebebi ile her geçen gün kazalar çoğalmakta, buna paralel olarak da yüz binlerce liralık maddi zararlar ve çok sayıda insan kayıp­ ları olmaktadır.

TRAFİK KAZALARINDA GÜNDE 20 KİŞİ CAN VERİYOR

Nitekim son yıllarda yapılan istatistiklere göre, memleke­ timizde meydana gelen kazalarda ölüm oranı fazladır. Trafik kazala­ rında günde 20 kişi can vermekte, 22 kişi sakat kalmakta, 60 kişi de yara­ lanmaktadır. Senede 20.000 i aşan yaralanma ve 500 ü aşan ölümle dünyada ön sırayı almaktayız. Trafik kazalarının yüzde 66`sında şoför, yüzde 23 ünde yayalar sorumlu olmaktadır. Görülüyor ki ka­ zaların çok oluşunda şoförlerin ha­ taları ve trafik düzeninin yetersiz oluşunun yeri çok büyüktür. Kaza­ larda ölüm ve sakatlıkların çok olu­ şunun asıl nedeni yaralananlara ye­ terli ilk yardımın yapılamayışı ve süratle hastaneye sevk edilememesi en önemli sebep olmaktadır.

Kazalarla ilgili yapılan en son is­ tatistiklere göre ülkemizde meyda­ na gelen kazaların 27.000 âdeti çar­ pışma, duran araca veya sabit bir cisme çarpmak sureti ile 6552 tanesi devrilme ve 478 tanesi de hayvana çarpmak şeklinde meydana gelmektedir.

İSTANBUL'DAN NEREYE KAÇA GİDİLİYOR

Topkapı Otogar Müdürlüğü`nden aldığımız bilgiye göre, Türkiye nin 67 vilâyetine otobüs se­ ferleri olduğu gibi yolu olan ve ak­ lınıza dahi gelmeyecek kazalarına dahi direk otobüs seferleri yapıl­ maktadır. Biraz bilgi sahibi olabil­ mek için biz sadece bölgelerde önem­ li illerimizi alarak gidiş ücretlerini belirtmeyi uygun bulduk.

  1. Km. Ücreti (TL)

İst.&ndash Adana 955

70 -100

İst.&ndash Ankara 459

40 - 60

İst.&ndash Antakya 1159

70 - 50

İst.&ndash Antalya 719

75 - 90

İst.&ndash Balıkesir 395

30 &ndash 50

İst.&ndash Bursa 233

25 - 40

İst.&ndash Çanakkale 372

40

İst.&ndash Diyarbakır 1404

130

İst &ndash Edirne 232

20

İst.&ndash Elazığ 1246

140

İst.&ndash Erzincan 1203

130

İst.&ndash Erzurum 1407

130

İst.&ndash Eskişehir 307

35

İst.&ndash Gaziantep 1178

120

İst.&ndash Giresun 997

110

İst.&ndash İzmir 612

60 - 90

İst.&ndash Kars 1634

160

İst &ndash Kayseri 791

75

İst.&ndash Konya 653

50

İst.&ndash Malatya 1114

100

İst &ndash Mardin 1500

125

İst.&ndash Mersin 946

80

İst &ndash Samsun 769

100 -110

İst.&ndash Sivas 769

120

İst.&ndash Trabzon 1154

130 -140

İst.&ndash Van 1837

140 -150

İst.&ndash Zonguldak 420

40

(Bu yazı 1975 yılının aralık ayında kaleme alınmıştır.
www.huseyinbasusta.com)