ABDULMUTTALİB BAYRAM

Deprem bölgesine yönelik özellikle sıcak yemek konusunda destekler hız kesmeden devam ediyor. Önceki yazılarımda bahsettiğim gibi bugüne kadar gastronomi sektörü, dernekleri ve şefleri üzerlerine düşen görevleri bihakkın yerine getirdiler.

Depremzedelerin yaralarını sarma adına devam eden bu süreç, hayırsever aşçıların gayretiyle sanki hiç bitmeyecekmiş gibi duruyor. Bu konuda tüm yardım edenlerden Allah razı olsun. 

Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF)

Federasyona bağlı üye şirketler ve Başkan Hüseyin Bozdağ deprem bölgesine ilk günden itibaren yardıma koşanlar arasında. Paylaşımlarından onu çoğu kez kazan başında yemek dağıtırken görmek mümkün. Depremin ilk anından itibaren bölge için neler yapabileceğinin derdine düşen Bozdağ ve üyeler, bölgeye ilk yemek yardımı yapan kurumlardan biri. Bölgede depremin meydana getirdiği olumsuz etkiler giderilmeye, yaralar sarılmaya çalışılırken bir yandan da depremzede çiftçilere YESİDEF tarafından destekler veriliyor. Tarlada bekleyen tarım ürünlerini toplama ve satın alma konusunda faaliyetler içinde bulunan YESİDEF ve başkanı Hüseyin Bozdağ, 'Deprem olduğundan beri depremin vatandaşlar üzerinde bıraktığı yaraları sarmaya çalışıyoruz. İlk baştan beridir sıcak yemek faaliyetlerimiz devam ediyor. Şimdi de hazır yemek sektörü olarak üye şirketlerimizle birlikte Hatay’da bekleyen ürünlerin hasat çalışmalarına katkıda bulunmaya başladık. Bölgedeki çiftçiler kesinlikle yalnız değil, kimsenin ürünü tarlada kalmaz mutlaka alıcısını bulur' diyerek federasyon olarak depremzedelerin birçok konuda yardımına koştuklarını belirtiyor. 

Deprem bölgesinde hasada destek

Bozdağ, 'Deprem bölgesinde ürünlerin hasat zamanı geldi. Acil olarak öncelikle burayı toparlamamız gerekiyor. Bu ürünlerin hasadı için eleman desteği vererek ve ürünlerin satın alımını yaparak bölge ekonomisini döndürmeye çalışıyoruz. Deprem bölgesindeki birçok insanımızın tek geçim kaynağı olan tarım ürünlerinin heba olmaması için bu çalışmaların yapılması çok önemli. Deprem tarım alanlarını çok fazla etkilemedi. Ancak hem yaşananlar hem de kayıplar nedeniyle ürünlerin toplanması aşamasında gecikmeler yaşanıyor. Bu kapsamda federasyon üyelerimizle birlikte bölgedeki çiftçilerimizin ürünlerini önce toplamaya, sonra da satın almaya başladık. Böylece hem sektördeki fiyat dengesini kontrol altına almış olacağız hem de bölge insanına desteğimizi sürdüreceğiz. Şu ana kadar bölgeden Antakya, Arsuz, Defne, Samandağ ve Reyhanlı’da 20’ye yakın üreticiyle anlaştık. Çok sayıda üyemizin çiftçilerle irtibatı oluştu ve her gün o bölgeden birkaç kamyon İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlere ürün geliyor' dedi. 

Gönüllü Aşçı Dostları Grubu

İstanbul’dan Mehtap Eren, Rukiye Altun, Gülsüm Avcı, Mine keskin, Yunus Emre Gezer, Hülya Bektaş Hilal Karagöz, Mustafa Karayiğit, Hikmet Ceylan, Fatma Midilli, Doğukan Kabak /Şile. İzmir’den Uğur Çetin, Ceylan Büyükkaya ve Seattle WA / USA’dan Özlem Kılıç gibi gönüllü yardımsever aşçılar deprem bölgesindeydi. Kendilerine gönüllü aşçılar diyen bu grubun sözcüsü Mehtap Eren Şef, 'bizim yolumuz İstanbul’dan Hatay’a uzanan bir gönül yolu. Bizler gönüllü aşçılar olarak depremzede için bir tas sıcak çorba, bir kap yemek yapmak için çıktık yola. Biz, HATAY Antakya Defne Merkez’de bulunan 8 adet Sahra mutfağında ayrı ayrı guruplarda çalışan gönüllü aşçılarız. Biz, dernek ve STK olarak değil de bu işi gönülden yapan şahıslar olarak oradaydık. Kimimiz dernek başkanı, kimimiz öğretim görevlisi, kimimiz şef, kimimiz usta öğretici, kimimiz usta, kimimiz öğrenciydik. Lakin onlara bir kap yemek çıkartmak ve bir tebessüm alabilmek çırpınan bir gönüle sahiptik. Derdimiz bu zor günleri birlikte atlatabilmek ve yaralarımızı birlikte sarabilmekti. Bunu yaparken de gönülden yaptık. Hep birlikte hazırladık, hep birlikte pişirdik, hep birlikte servis ettik ve hep birlikte yıkadık. Hiç bir zaman yüzümüzden tebessümü eksik etmedik. Zorlu şartlara rağmen, yorulduk demedik, uykusuzluk çektik demedik, bankta uyuduk demedik pişirmeye devam ettik' dedi.

'Sizler için buradayız' diyen gönlü güzel aşçılar

Mehtap Eren, 'Depremzedelere sizler için buradayız siz isteyin biz yaparız dedik ve hep içimizden gelerek yaptık. İçimiz kan ağlasa da güldük, tebessüm ettik ve umut dolu baktık. Gülen gözlerle yemek almaya gelen çocuklarımıza sorduk 'ne istersin, ne pişirelim' diye. Elimizdeki imkânlarla onlara şifa sunduk. Bundan yıllar önce depremi yaşayan bir ablamız, ülkeme bir faydam olsun ve ülkemin yanında olmalıyım diyerek yurtdışından çıkmış gelmiş. Ne güzel gönül değil mi? İzmir'den Ankara'dan İstanbul’dan Şile’den ve daha sayamadığımız birçok yerden gelen gönlü güzel şeflerimizle pişirdik biz aşımızı. Çok güzel geçen günler sonunda vedalar üzdü bizi. Gülen gözlerimizin artık ağlama vakti gelmişti. Gideceğimizi duyan Mehmet Amca, 'sizde mi gidiyorsunuz, ben kaybettiğim evlatlarımın yerine koymuştum sizi, onlar gitti, sizde mi bizi bırakıp gidiyorsunuz' deyince dayanamadı yüreklerimiz ve gözlerimiz. Süreç uzun maalesef ve bizim gittiğimiz alan sadece bir bölge idi. Ne yazık ki doğal afet birçok bölgemizi vurmuştu. Halen orada çok sayıda gönlü güzel insana ihtiyaç var. Biz ekip olarak çalıştığımız mutfağı diğer gelen gönüllü arkadaşlarımıza emanet ederek ayrıldık. Hatay'dan Antakya'dan ve Defne'den ayrılmak zor geldi bizlere. Hayat devam ediyor, okullar açıldı izinler bitti, evimize dönmek zorunda kaldık ama halen gönlümüz ve aklımız orada. En kısa zamanda işimizi ayarlayıp yine gideceğiz çünkü söz verdik' dedi. 

Nevşehir Gastronomi Gönüllü Aşçılar Ve Pastacılar Derneği 

Dünya Gastronomi Birliği Yönetiminde olan dernek başkanı Executive Chef Özkan Deveci, deprem bölgesine yönelik hemen ilk günde 7 kişilik bir aşçı grubuyla sıcak yemek çalışmaları başlattıklarını ve yemek servis çadırlarını kurduklarını belirtti. Depremin ikinci gününden itibaren de işe daha fazla ağırlık veren Deveci, resmi kayıtlara göre İstanbul’dan İstanbul havaalanı ve askeriye uçaklar vasıtasıyla toplamda bölgeye 85 profesyonel aşçı getirterek hizmet verdiklerini anlattı.

Malatya, Kahramanmaraş, Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman, Antakya illerinde yemek çadırları kurduklarını ifade eden ve burada aşevleri kurulana kadar hizmetlerin devam edeceğini söyleyen Özkan Deveci, 'bu süreçte bizlere büyük destek sağlayan Nevşehir’in eski belediye Başkanı Rasim Arı beye de çok teşekkür ederim. İlk günden bugüne kadar tüm ekibi ile bizlere desteklerini esirgemeden bizle beraber sahada yer aldı. Hatay merkezde ve İskenderun Devlet hastanesinin orda çadırlarımız ilk günden bugüne kurulu. Şu an her bir çadırda günlük 2 bin kişilik yemek üretimi yapılıyor' dedi.

Afyonkarahisar Profesyonel Aşçılar Derneği 

Dernek başkanı Hamza Kalkan, 'depremin ilk günlerinde Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Barosu ve Afyonkarahisar Profesyonel Aşçılar Derneği üyeleriyle birlikte organize olarak Hatay Hassa’da ilk sahra mutfağımızı kurduk. Daha sonra ise bize destek olan Karaman Gastronomi Turizm Derneği ve üyelerimizle birlikte dernek olarak, Antakya, İskenderun ve Hassa olmak üzere Hatay genelinde toplam 3 bölgede kurduğumuz aşevlerimizde hizmet vermeye başladık. Sabah kahvaltısı, öğlen yemeği ve akşam yemeği ile günlük 15 bin kişiye halen yemek vermeye devam ediyoruz' dedi.

Tekne Aşçılar Derneği ve Bodrum Aşçılar Pastacılar Derneği 

Dernek başkanı Taner Kökten, '50 Chef aşçı olarak deprem bölgesindeydik. Bodrum Belediyesinin destekleri ile 7 mutfakta 30 bin porsiyon yemekle günde yaklaşık 35 bin kişiye yemek vermeye hala devam ediyoruz' dedi. 

Başkanı Şef Didar Yanar deprem bölgesine 10 ton kurabiye yapıp gönderdiklerini belirtti. İTTİFAK