İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ ile Malatya'nın Doğanyol, Pütürge, Kale ve Battalgazi ilçelerindeki okulların 10 Şubat'ta açılacağını söyledi.

Soylu, beraberinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Elazığ Valiliğinde düzenlediği basın toplantısında, Sivrice ilçesinde 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından 1348 artçı yaşandığını söyledi.

İl merkezinde kar yağışının başladığını ifade eden Soylu, "Depremin olduğu dakikadan bu dakikaya kadar Elazığ'da ve Malatya'da huzuru bozan, kamu düzenini zorlayan hiçbir asayiş olayının olmadığını büyük bir memnuniyetle iletmek isterim." dedi.

 Bankalar akşam açık

Soylu, hem çöken hem de yıktırılan binalardaki hak sahiplerine ödemelerin başladığını, vatandaşların 24.00'e kadar açık tutulan bankalardan kendilerine verilen ödeme çeklerini tahsil edebileceklerini kaydetti.

Okulların açılmasına ilişkin Elazığ ve Malatya Valisi ile istişare de bulunduklarını dile getiren Soylu, şöyle konuştu:

"Sahanın durumunu görüyoruz. Bir taraftan evlerine giremeyen vatandaşlarımız var, ağır hasarlı evler var. Çocuklarımız bu depremden en çok etkilenenler. Sosyal destekler de gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Onların kitap ve giysileri evlerde kalmış. Hem öğretmenlerin gelişi hem de deprem sebebiyle il ve ilçelerini terk edip başka yerlerde konaklayan vatandaşlarımız var. Dışarıdan gelecek öğretmenlerimiz var."

 Fırat Üniversitesi 17 Şubat'ta açılacak

 Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile yaptıkları değerlendirmeyi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a arz ettiklerini vurgulayan Soylu, "Elazığ'ın tamamında, Malatya'nın Doğanyol, Pütürge, Kale ve Battalgazi ilçelerinde okullar 10 Şubat'ta açılacak. Üniversitelerde de ara tatil var. Elazığ Fırat Üniversitesinde sınavlar ertelenmişti, 17 Şubat'ta açılacak. Onun için bu esnada herhangi bir ertelemeye gerek yok." ifadelerini kullandı.

 10 okul yıkılacak

Bakan Süleyman Soylu, Elazığ'ın genelinde 200'ün üzerinde okulda yapılan inceleme sonucunda 10 okulun yıkılmasına karar verildiğini işaret ederek, şunları kaydetti:

"Güven Hastanesinin sahibesi Nükhet Hanım, Kolin İnşaatın sahibi Celal Koloğlu, Final Okullarının sahibi İbrahim Taşel, Türk-İş Genel Başkanı Ergun Bey'den istirhamda bulunduk. Bunun yanı sıra Bahçeşehir Okulları, Konya TSO Başkanı her biri Türk-İş 16, diğerleri 24 derslikli ilk öğretim okulu olmak üzere okul yapma konusunda yaptığımız görüşmelerde sevinerek katkıda bulunmayı taahhüt ettiler. Bu da bizi mutlu etti. Saran Şirketler Gurubu Doğukent de spor salonu yapma konusunda irade ortaya koydu. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bizim yapmamız gereken ilk etapta hemen yapılacak olan okulların yapılmasını sağlayabilmek ve eğitim-öğretime açmak."

 "Herkes birbirine yardımcı oluyor"

Soylu, gelen bütün yardım ve bağışların itinayla hakkaniyet ölçüsü içinde dağıtıldığını belirterek, şunları dile getirdi:

"Geçmiş alışkanlıklardan kalan 'acaba ne olacak?' sorusu lütfen Elazığ ve Malatya üzerinde speküle edilmesin, bizi incitir ve üzer. İnanın sahada gönüllü ordusu var. Elazığ ve Malatyalılar çok güçlü bir iradeye sahipler. Herkes birbirine yardımcı oluyor. Sadece kurumsal bir süreç yönetilmiyor aynı zamanda ciddi bir gönüllülük süreci de yürütülüyor."

 "100 milyon liralık bir nakit desteği oldu"

Gelen bağışlara değinen Soylu, "Kızılaya 27,5 milyon lira, TV8'de 22,5 milyon liralık SMS toplanmıştı, 2 milyon 2250 bin kişi SMS gönderdi. Bu çok saygıdeğer bir şey. Toplam SMS 27 milyon 652 bin. Kızılaya 27,5 milyon lira, AFAD'a da 72 milyon liralık yani toplamda 100 milyon liralık bir nakit desteği oldu." dedi.

Soylu, tırlarla gelen yardımların bin gönüllü tarafından ayrıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Isıtıcı, gıda ve battaniye dışında özellikle başımızın üzerine belki mont olabilir, günlük kışlık ihtiyaçlarını karşılayabilecek onun dışında vatandaşımızdan veya ilgili kurum ve kuruluşlardan bir talebimizin olmadığını belirtmek istiyorum. Özellikle yaş sebze ve meyve geliyor ama bunları zaman bakımında alabilmek ve tüketebilmek açısından sıkıntımız var. Aşevlerine veriyoruz ama aşevlerimizin de ihtiyaçlarını başka kanallardan karşılamaya çalışıyoruz. Isıtıcı konusunda sıkıntı vardı, AFAD başkanlığımızla birlikte 10 bin ısıtıcıyı İstanbul'dan yola çıkardık bugün öğlenden sonra elimizde olacak."

 23 bin çadır dağıtıldı

Gelecek mont, kaban, kazak, kaşkol gibi kışlık giyecekleri dağıtacaklarını bildiren Soylu, şunları söyledi:

"Elazığ ve Malatya'da şu ana kadar 23 bin 286 çadır, 52 bin 658 battaniye, 19 bin 565 yatak dağıtıldı. Bugün akşama kadar tüm çadırlar tek tek taranarak eksik ne varsa verilecek. En uzak yerler köyler her gün iki defa ziyaret edilerek kumanya veriliyor. Günde 30 bin kişiye sıcak aş çıkıyor, günlük 65 bin kişilik kumanya dağıtılıyor. Beslenme ve aş mekanizmamızı Kızılay yürütüyor. Türk Polis Teşkilatı günde 50 bin kumanya gönderiyor."

Deprem bölgesinde kurulacak geçici konaklama merkezleri sayesinde vatandaşların barınma sorunun giderileceğini aktaran Soylu, şunları kaydetti:

"15-20 gün içerisinde ağır hasarlı binalarda ve çadırlarda oturmalarını kaldıracağız. Şu anda 2 binin üzerinde çadırımız boş. Eski eğitim ve araştırma hastanesinin binası depremden güçlendirilmiş şekilde 500 kişilik yataklı yer hazırlanmaktadır. Yarın itibarıyla hazır olacak. Hazar Gölü etrafında 500 kişilik kamu misafirhanemiz var."

- 52 camide 4 bin 150 kişi barınıyor

Bakan Soylu, il genelinde 52 camide 4 bin 150 kişi barındırıldığını, 150 din görevlisinin depremzedelere manevi destek sunduğunu dile getirerek "Ayrıca depremzedelerin yoğun olarak kaldığı Kültür Park'ta Diyanet İşleri Başkanlığı çadırı kurulmuş, burada 10 manevi rehberimiz vatandaşlarla ilgileniyor." dedi.

 Yakınını kaybeden ailelere 10 bin lira

Depremde hayatlarını kaybeden her aileye 10 bin lira, yaralılara 1000 lira yardım yapıldığını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ayrıca vatandaşımıza sevk edilen erzak kolisi 26 bin 850 adet. 21 bin 150 kişiye giyim, 23 bin 152 bebek bezi dağıtıldı. Depremden zarar gören vatandaşlarımıza Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımızca şu ana kadar 850 bin lira nakdi yardımda bulunuldu. Enerji Bakanlığımızın talimatları doğrultusunda 30 bin ton kömür dağıtılıyor. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla deprem bölgesine 44 milyon lira kaynak aktarıldı. Bunun yarısı Malatya yarısı Elazığ'a gönderildi."

Çocuklara oyuncak dağıtacaklarını, bu yaş grubundakilerin depremin psikolojisinden kurtarmak için ekiplerin faaliyet yürüttüğünü ifade eden Soylu, internet hizmeti sunma çalışmalarının da sürdüğünü söyledi.

 Jandarma yaralı inek için çadır kurdu

Soylu, Çevrimtaş köyünde hayvanların telef olduğunu aktararak, "Tarım Bakanlığımızın gönderdiği hayvanları teslim ettik. Depremde yaralanan bir ineğimiz vardı Nazlı. Jandarmamız, kalkamadığı için bulunduğu yerde güzel bir çadır yapıldı. Hepimizin ders alacağı önemli manzaralar var burada. Herkes kendi hassasiyetini çok farklı şekilde yansıtıyor." diye konuştu. 

Bakan Kurum yıkılacak ve inşa edilecek konut sayısını açıkladı

 Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Elazığ merkez, Sivrice ve Maden ilçesinde 58 yıkık, 568 ağır, 531 orta hasarlı bina olduğunu, bunların 118'inin acil yıkılacağını, Malatya'da, Battalgazi, Doğanyol, Kale, Pütürge ve Yeşilyurt'ta ise 430 yıkık, 4 bin 125 ağır hasarlı, 20 de acil yıkılacak konut bulunduğunu belirtti. 

Bakanlık olarak Elazığ ve Malatya'da toplam bin kişilik ekiple hasar tespit çalışmalarına süratle devam ettiklerini aktaran Kurum, "Elazığ merkez, Sivrice ve Maden ilçesinde 58 yıkık, 568 ağır, 531 orta hasarlı bina var. Bu binaların 118'i acil yıkılacak. Malatya'da, Battalgazi, Doğanyol, Kale, Pütürge ve Yeşilyurt'ta 430 yıkık, 4 bin 125 ağır hasarlı, 20 de acil yıkılacak binamız var." dedi.

Kurum, tespit ve yıkım süreçlerinin hem Bakanlığın teknik elemanları hem de üniversitelerin bilimsel desteğiyle en hızlı şekilde ilerlediğini ifade etti. 

  6 bin 400 konut yapılacak

Yıkım çalışmaları sürerken bir yandan da dönüşüm çalışmalarını başlattıklarını anlatan Kurum, Elazığ'da Mustafa Paşa ve Sürsürü mahallelerinde Bakanlık olarak kentsel dönüşüm projesi gerçekleştireceklerini, bu kapsamda iki irtibat bürosu açtıklarını bildirdi.

Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yapılacak çalışmalarımızda vatandaşlarımızla istişare ederek, onların hiçbir şekilde mağdur edilmeyeceği bir kentsel dönüşüm sürecini yönetmek istiyoruz. Elazığ'da Mustafa Paşa'da 300, Sürsürü'de 200, Sivrice'de 350, Yemişlik'te 2 bin ve köylerimizde 1000 olmak üzere 3 bin 850 yeni konut yapacağımızı dün ifade etmiştik. Bunun dışında 400 rezerv konutumuz var. Onu da öncelikli hak sahibi vatandaşlarımıza vereceğiz."

Malatya'da dün incelemelerde bulunduklarını anımsatan Kurum, orada da kalıcı konutlarla ilgili sürece yürütmek adına Malatya merkezde 500, Doğanyol'da 150, Kale’de 200 ve Pütürge'de 200 olmak üzere üç ilçemizde toplam 550, Malatya geneli köy evleri ahırlı ve ahırsız olarak 1500, toplamda ise 2 bin 550 yeni konut yapacaklarını bildirdi.

Bakan Kurum, "Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Elazığ ve Malatya'da, depremden etkilenen bölgemizde yapacağımız kalıcı konutların sayısı şu an itibarıyla 6 bin 400. Konutlarımız, tüm vatandaşlarımıza hayırlı olsun." diye konuştu.

1999'dan bu yana yaşanan depremler sonucu yaptıkları projelerde İstanbul, Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce ve Bolu'da 130 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiklerine işaret eden Kurum, 42 bin 587 kalıcı konut inşa ettiklerini dile getirdi.

  "En kısa sürede vatandaşlarımızın yarasını saracağız"

Van, Kütahya, Bingöl ve Afyon-Dinar depremlerinin ardından TOKİ tarafından 7,5 milyar liralık yatırım yaparak 37 bin 734 afet konutu ürettiklerini ifade eden Kurum, şunları kaydetti:

"1999'dan bu yana depremzede vatandaşlarımız için yaptığımız toplam 80 bin 321 kalıcı konut ile sosyal donatılar ve alt yapı çalışmaları için 110,5 milyar lira harcadık. 2012'den bugüne 1 milyon 350 bin konutun dönüşümünü yaptık. Bakanlık olarak vatandaşlarımıza kentsel dönüşümde kira yardımı, hibe, faiz ve kamulaştırma kapsamında 17 milyar lira destek sağladık. Dönüşüm kapsamında binasını dönüştüren vatandaşlarımıza vergi ve harç muafiyeti sağlayarak, yaklaşık 11 milyarlık ilave desteğimiz oldu. TOKİ eliyle yatırım bedeli 32,5 milyar lira olan 149 bin konut ürettik. Dolayısıyla kentsel dönüşüm için toplamda 60,5 milyar liralık yatırım yaptık. Riskli olarak belirlediğimiz alanlar ile yeni yerleşim olarak belirlediğimiz alanlarda da 60 milyar liralık yatırımımız devam ediyor." 

Kurum, daha önce Van'da, Bingöl'de, Afyon'da olduğu gibi  Elazığ'da da en kısa sürede vatandaşların yaralarının sarılacağını vurguladı. 

Sağlık Bakanı Koca, deprem bölgesindeki sağlık çalışmalarını aktardı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Elazığ'daki depremde yaralananlara ilişkin, "Hastanelerimizde yatarak tedavi edilen 7'si yoğun bakım olmak üzere 64 yaralımızı servislerimizde takip ediyoruz." dedi. 

İlk dönemde UMKE ve 112 Acil Sağlık ekiplerinin yaralıların kurtarılmasına, hastanelerde gerekli müdahalelerin yapılmasına odaklandıklarını kaydeden Koca, ikinci evrede de daha çok halk sağlığını koruma, hastanelerde kalan yaralıların tedavilerinin tamamlanması, psikososyal destek başta olmak üzere sağlık hizmetlerinin yüksek ulaşılabilirlikle sunulmasını planladıklarını belirtti.

Deprem dolaysıyla 1607 kişinin yaralı olarak başvurduğunu, bunlardan 1543'ünün taburcu olduğunu bildiren Koca, "Bu dönemde şu an hastanelerimizde yatarak tedavi edilen 7'si yoğun bakım olmak üzere 64 yaralımızı servislerimizde takip ediyoruz." diye konuştu.

Depremde enkaz altından çıkarılan 2,5 yaşındaki Yüsra Yıldız ve annesi ile binanın enkazından 17 saat sonra yaralı olarak kurtarılan Azize Çelik'in tedavilerine değinen Koca, şunları kaydetti:

"Yüsra bebeğimiz ve annesinin halen yoğun bakım şartlarında tedavisi devam ediyor. Genel durumları iyi. Birkaç gün içerisinde serviste takibe alınacak. Azize Çelik, dün itibariyle yoğun bakımdan servise alındı. Kendilerini ziyaret ettim. Genel durumu son derece iyi, bu anlamda ciddi bir sorunu yok."

Toplu yerleşim bölgelerinde ve çadırların yoğun olduğu çadır kent bölgelerinde sahra hastanesi ünitelerini hızla oluşturduklarını aktaran Koca, şu ana kadar 9 üniteyi açtıklarını bildirdi.

Bu üniteleri çocuk hekimi, dahiliye başta olmak üzere psikolog ve psikiyatristin yer aldığı 24 saat usulünce acil ikinci basamak hizmetlerinin yapıldığı yerler olarak planladıklarına işaret eden Koca, bu merkezlere müracaat eden hasta sayısının 600'e ulaştığını aktardı.

 "Afetzedeler açısından bu dönemde psikososyal destek son derece önemli"

Bütün ilçelerde mobil sağlık ekipleri oluşturduklarını ifade eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Taburcu etiğimiz hastalara da evde sağlık hizmetlerini vermeye devam ediyoruz. Şu an Elazığ'da 23, Malatya'da 19 ekiple evde sağlık hizmetini sürdürüyoruz. Elazığ'da bu ekip sayısını 30'a çıkarmayı planladık. Özellikle afetzedeler açısından bu dönemde psikososyal destek son derece önemli. Sahra ünitelerimizde yoğun olarak psikolojik travma korku ve kaygı şikayetleriyle karşılaşıyoruz."

Bakan Koca, vatandaşların normal yaşantı sürecine geçişlerini kolaylaştırmak için proaktif bir yaklaşım içinde olduklarını, özellikle psikososyal destek için eğitim almış meslek elemanlarını, çocuk ve ergen psikiyatri uzmanlarını görevlendirdiklerini vurguladı.

Elazığ'da Fethi Sekin Şehir Hastanesi ve Malatya'da erişkinler için Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, çocuk depremzedeler için de Turgut Özal Tıp Merkezi'nde ek hizmet sunumuna başladıklarını dile getiren Koca, riskli gebelere ulaşılarak muayenelerinin yapıldığını anlattı.

Koca, "Riskli gebeler hastanelerimizdeki anne otellerinde ihtiyaç olan durumda misafir ediliyor. Ayrıca çadırlarda kalan hamile ve emziren annelere psikolojik destek amaçlı ebe, hemşire ve psikologdan oluşan destek ekipleri oluşturuldu." diye konuştu.

 "Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı dikkatli olmamız gerekiyor"

Afet durumlarında güvenli su, atık bertarafı ve haşere artışı gibi konuların yönetilmesinin önemli olduğuna değinen Koca, sözlerini şöyle tamamladı:

"Olası bir salgının, enfeksiyon artışının önüne geçmek için de planlama ve hazırlıklarımızı tamamladık. Bu anlamda öncelikle şebeke suyunun kullanılabilir olup olmadığını incelemek üzere halk sağlığı laboratuvarlarımızda şebeke suyu numuneleri incelendi. Numunelerin şu an hepsinin normal olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında su depolarının dezenfeksiyonu yapıldı. Ayrıca bölgedeki illerde bulunan ambalajlı su tesisleriyle görüşülerek ihtiyaç halinde sevk edilmek üzere stoklar oluşturuldu. Son olarak özellikle çadır ve konteyner bölgelerinde ısınmak için kullanılan yakıtlara ve karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum." 

Deprem haberinin alınmasıyla devlet ve millet olarak büyük bir dayanışma örneği içinde harekete geçildiğine işaret eden Selçuk, Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde Bakanlığa dört temel alanda görev düştüğünü aktardı.

Selçuk, psikososyal destek hizmetleri, ayni yardımların depolanması, sosyal yardımlar ve sosyal güvenlik kurumu hizmetlerini yürüttüklerini belirterek, "Bu kapsamda Bakanlık olarak çalışmalarımıza deprem haberi alır almaz başladık. Psikososyal destek çalışmalarımızı ve psikososyal destek hizmetleri grubunu aktif hale getirdik. İlk andan itibaren görevlilerimiz hem Ankara'da AFAD yönetim merkezinde hem de Elazığ ve Malatya'da sahada yerlerini aldı." dedi.

"Depremden etkilenen bölgelerimizdeki çocuk evlerimiz, huzur evlerimiz, engelli bakım merkezlerimiz gibi Bakanlığımıza ait kurum ve kuruluşlarda herhangi bir can kaybı veya hasar olmadığını tespit ettik." diyen Selçuk, bu kurumlarda hizmetlerin devam ettiğini dile getirdi.

"Toplam bin 500'e yakın haneyi ziyaret etmiş durumdayız"

Selçuk, Elazığ ve Malatya'da 119 ekip ve 600'ü aşkın personel ile psikososyal destek hizmetlerini yürütmeye devam ettiklerini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yine sahada da faaliyetlerimizi daha etkin yürütmek adına 2 mobil sosyal hizmet merkezimiz devrede. Özellikle depremin çocuklarımızın üzerindeki olası negatif izlerini önlemek ve azaltma anlamında uzmanlarımız sahada çalışmalara devam ediyor. Bugüne kadar dünkü verileri de güncelleyince bugüne kadar toplam bin 500'e yakın haneyi ziyaret etmiş durumdayız. 5 bin 500'e yakın vatandaşımızla da birebir görüşme yaptık, ihtiyaçlarını tespit ederek Kızılay ve AFAD ile koordineli şekilde ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyoruz. Ailelerimize de hizmet modellerimiz doğrultusunda yardımcı olmaya devam etmekteyiz."

"8 milyon lira kaynak aktardık"

Türkiye Afet Modeli uyarınca ayni yardımları toplama görevini de yürüttüklerini dile getiren Selçuk, depremin akabinde Malatya ve Elazığ'daki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarını harekete geçirdiklerini söyledi.

Selçuk, "Kamu ve sivil toplum kuruluşlarımız, özel sektör ve vatandaşlarımızdan gelen yardımları süratle depolarımıza yönlendirdik. AFAD ve Kızılay aracılığıyla da vatandaşlarımıza ihtiyaçları dağıtılmakta. Depremde etkilenen vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını gidermek amacıyla ilk etapta sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızca kullanılmak üzere 8 milyon lira kaynak aktardık. İlerleyen günlerde de ihtiyaca binaen bu kaynak aktarımı devam ettirilecek." şeklinde konuştu.

Ertelenen prim borçlarına taksitlendirme 

Selçuk, Sosyal Güvenlik Kurumu olarak da Elazığ ve Malatya'da çalışanların işlerini güvende tutabilmek ve iş verenlerin yanında olmak için çalışma yaptıklarını vurguladı.

"Elazığ ve Malatya'da SGK pirim ödeme süresini 30 Nisan 2020 tarihine kadar uzattık. Ertelenen pirim borçlarını da 12'ye kadar faizsiz olarak taksitlendirme imkanı olacak. İşsizlik ödeneğini de öne çekerek 31 Ocak'ta ödemeye başlayacağız. Diğer bir konu da depremde etkilenen Elazığ ve Malatya'daki vatandaşlarımızın prim borçlarına, katılım payı ödemeksizin sağlık hizmetine ulaşabilecekler." ifadelerini kullanan Selçuk, şunları kaydetti:

"Bir de tüm genel sağlık sigortalılarımız ve bunların bakmakla yükümlü olduğu vatandaşlarımız muayene, ilaç, optik, ortez ve protez, bütün diğer tıbbi malzemelerde de katılım paylarını 30 Nisan 2020 tarihine kadar almayacağız. Dolaysıyla ihtiyaç duyulan reçeteli ilaçlarda anlaşmalı eczanelerden diğer tıbbi malzemeler de anlaşmalı firmalardan ücretsiz temin edilebilecek. Yine dün aldığımız bir kararla Elazığ ve Malatya'da işsizlik ödeneği ödemelerimizi de öne çekmiş durumdayız. Bu ödemeleri de 31 Ocak'ta gerçekleştireceğiz. Gelecek haftaydı, bir hafta öne almış olduk. Bu süreçte gördük ki, ülkemizde gerçekleşen her türlü afete karşı daha önceki yıllara göre daha çok hazırlıklı, çok daha tedbirli bir durumdayız. Bakanlıklar, bütün kurumlar, sivil toplum kuruluşları, herkes çok hızlı bir şekilde koordine olarak, elinden geleni yapmaya uğraşıyor."

Sadece bu bölgeden değil Türkiye'nin dört bir yanından gelen arama kurtarma görevlilerinin de canla başla çalıştığına dikkati çeken Selçuk, bağışta bulunan tüm vatandaşlara teşekkür etti.

Selçuk, bir daha böyle acılar yaşanmaması temennisinde bulunarak, hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısını paylaşmak için bölgede olduklarını kaydetti.

Bölgede olmaya devam edeceklerini dile getiren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, yaralılara acil şifa, vatandaşlara başsağlığı diledi. İTTİFAK - AA