İnsanın mutluluğunun bir kaynağı da dostluk ya da dostun varlığıdır.

Ben bu konuda çok şanslıyım, gerçekten iyi dostlarım olduğunu düşünüyorum.

Yaşımız kemale ereli bir hayli oldu, dostlarla bir araya geldiğimizde şımarır, adeta çocuklaşırız. Bu çocuklaşmış halimizi görenler, günlük hayatta ve iş hayatımızdaki ciddi halimizle karşılaştırdıklarında arada uçurum bulurlar.

Oysa bunda şaşılacak taraf göremiyorum.

Bir dosttu ziyarete gittiğimde, ziyaretimden dolayı dost çok mutlu olur. Aynı şekilde dosttu ağırlamak da, dostta ziyarete gitmek kadar keyiflidir benim için. Bu parayla veya herhangi bir maddi kıymetle elde edilecek bir mutluluk değil.

Sokrates, dostluğun önemini şöyle dile getirir: 'Kimi insan atları, kimisi köpekleri, kimi altını, kimi şan şerefi olsun ister benimse çocukluğumdan beri arzuladığım şey dostumun olmasıdır.'

Dostluk konusunda Sokrates`in düşündüklerini, değişik şekilde Cicero ifade ettiğini müşahade ediyoruz: 'Kimi zenginlik, kimi para, mevki, güç, kimi de zevkleri üstün tutan sayısız insan toplulukları içinde dostluğun dar bir alana sığındığını, ancak birkaçkişinin tam bir şefkat ve sadakatle birbirine bağlı olabileceğini düşünür.'

Aristoteles ise şöyle der: 'İnsanın kendisiyle dostluğu akrabalar arasındaki dostluğa benziyor. Onlarda da çözülme olmaz, ayrılıklar gösterseler bile yine de akraba kalırlar. Kişi de yaşadığı sürece bir, bütün olarak kalır.'

İnsanlarla dostluk kurmak, güzel huylu olmanın icaplarındandır. Kuramamak ise sıkıntılı bir halin habercisidir. İmkânları ölçüsünde ellerinden geldiğince herhangi bir karşılık beklemeksizin iyilik yapmaktan geri kalmayan kimseler, etraflarına âdeta huzur dağıtırlar. Kendilerine karşı yapılan yanlış davranışları anlayışla karşılarlar.

Cicero dostluğu M.Ö. 44 yılında dostluğu şöyle tanımlar: Dostluk, Â lemde her şeyin karşılıklı iyi niyet ve şefkat hisleriyle uzlaşmasından başka bir şey değildir.

Dostluğu bir anlaşma olarak görür ve bilgelikten sonra insana bahşedilmiş en büyük lütuf olarak değerlendirir.

Dostluğun ölçüsünü ise şöyle çizer: 'Dostların ahlakı tertemiz olmalı aralarında her konuda, düşünüşlerinde, isteklerinde, ayrımsız tam bir anlaşma olmalı.'

Böyle bir dostluk ölçüsüne kim itirazda bulunabilir.

Cicero dostluk üzerine noktayı ise şu şekilde koyar: 'Siz erdeme öyle değer verin ki, -onsuz dostluk olmaz- erdemden başka hiçbir şeyin dostluğa üstün tutulabileceğine inanmayın.'

Cicero, dostluğu bu kadar üstün tutsa da, insanın ömrün sonuna kadar götürmek zorluğunu da kabul eder. Çünkü çıkar çatışmaları vardır. İkisinin birden elde edemeyeceği bir çıkar yüzünden dostluk bozulabilir, diye düşünür. Ona göre, asıl önemsenmesi gereken dostluk konusunda duyarlı olmak ve erdemli dostlar seçmektir. Erdem, dostluğu hem kuran hem de koruyandır. Dostluğu devam ettirmek ancak erdemli insanların yapacağı bir şeydir.

Peygamber Efendimiz de hadisi şerifinde: 'Mümin geçinen, geçinilebilen kimsedir. İnsanlarla dostluk ve ülfet etmeyen, kendisiyle de dostluk edilemeyen kişide hiçbir hayır yoktur.' Şeklinde beyan eder bunu.

Dostluk fedakârlık gerektirir ve bu fedakârlık her alanda kolay kolay ortaya çıkmaz. Cicero şöyle sorar: Dostunun seçilmesini kendininkine üstün tutacak insanı nerede bulmalı? Hâsılı dostu kendine tercih edecek fedakârlığı sergileyecek bir dost arar.

'Çünkü birçokları için kötü günlerde birbirine bağlı kalmak, nasıl da güçbir iştir. Dostun zayıflığını iki şey belli eder: İyi günlerinde dostu aşağı görürler kötü günlerinde yüzüstü bırakıp giderler.' Şeklindeki tespiti size ne kadar da tanıdık gelir değil mi? Ben çok şahit oldum böylesine;

Şeyh Edebali dost seçme konusunda da şu tavsiyelerde bulunur:

'Cahil ile dost olma
İlim bilmez, İrfan bilmez, Söz bilmez, Ü zülürsün
Saygısızla dost olma
Usul bilmez, Adap bilmez, Sınır bilmez, Ü zülürsün
Açgözlü ile dost olma
İkram bilmez, Kural bilmez, Doymak bilmez, Ü zülürsün
Görgüsüzle dost olma
Yol bilmez, Yordam bilmez, Kural bilmez, Ü zülürsün
Kibirliyle dost olma
Hal bilmez, Ahval bilmez, Gönül bilmez, Ü zülürsün.
Ukalayla dost olma
Çok konuşur, Boş konuşur, Kem konuşur, Ü zülürsün.
Namertle dost olma
Mertlik bilmez, Yürek bilmez, Dost bilmez, Ü zülürsün.'

Dostluk hemen bir yazı ile ele alınacak mevzu değil, dostluk konusu diğer yazımda devam edecek.