İslam âleminde imam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat ı kadar kıymetli bir kitap daha yazılmamıştır. Mektubat, üçcilt olup, beş yüz yirmi altı mektubunun toplanmasından meydana gelmiştir. Kelâm ve fıkıh bilgilerini, tasavvufun marifetlerini açıklayan uçsuz bir derya gibi eşsiz bir eserdir.

Mektû bât kitabında buyuruluyor ki:
'İnsanlar, dünyada, birkaçgün dert, bela çekmeselerdi, Cennetin lezzetlerinin kıymetini anlamazlardı ve ebedi nimetlerin kıymetini bilmezlerdi. Açlık çekmeyen, yemeğin lezzetini anlamaz. Acı çekmeyen, rahatlığın kıymetini bilmez. Dünyada bunlara elem vermek, sanki daimî lezzetleri arttırmak içindir. Bu elemler, bir nimet olup, cahil halkı denemek için, büyüklere verilen nimetler, elem olarak gösterilmektedir. Yabancılara elem şeklinde gösterilen, dostlar için nimettir.

Belalar, sıkıntılar, cahil için sıkıntı ise de, bu büyüklere, sevdiklerinden gelen her şey, tatlı olmaktadır. Nimetlerden lezzet aldıkları gibi, belalardan da lezzet duyarlar. Hatta, bela sadece sevgilinin arzusu olup, kendi istekleri karışmadığı için, daha tatlı gelir. Nimetlerde bu lezzet bulunamaz. Dünyada dert ve bela olmasaydı, bunların gözünde, dünyanın hiçdeğeri olmazdı.

O hâlde, Allahü teâlânın dostları, dünyada da, ahirette de lezzetli ve sevinçlidir. Dertlerden aldıkları lezzetler, ahiret lezzetlerinin azalmasına sebep olmaz. Ahiret lezzetlerini gideren, cahillerin aradıkları lezzetlerdir.

Bu dünya, imtihan yeridir. Burada hak, batıl ile haklı, haksız ile karışıktır. Burada, dostlarına sıkıntılar, belalar vermeseydi, yalnız düşmanlarına verseydi, dost, düşmandan ayrılır, belli olurdu. İmtihanın faydası kalmazdı. Hâlbuki gayba iman etmek lazımdır. Dünyanın ve ahiretin bütün saadetleri, görmeden inanmaya bağlıdır.

Allahü teâlâ, dostlarını mihnet ve bela içinde göstererek, düşmanlarının gözünden sakladı. Dünya, imtihan yeri oldu. Dostları, görünüşte belada, hakikatte ise, zevk ve lezzettedir.

Allahü teâlâ her şeye kadirdir. Dostlarına hem dünyada, hem de ahirette rahatlık verebilir. Fakat âdeti böyle değildir. Kudretini, hikmeti ve âdeti altına gizlemeyi sever. İşlerini, yaratmasını, sebepler altında gizlemiştir. O hâlde, dünya ahiretin aksi olduğundan, dostların, ahiret nimetlerine kavuşmak için, dünyada sıkıntı çekmeleri lazımdır.'

Salgın virüsten uzak günler diliyorum. Kalın sağlıcakla;