Mine Tülek: Ebru insanı ve ruhu kuşatır.

`height=

Geçtiğimiz günlerde ülkemizin önde gelen ankita pazarlarından Bursa Nilüfer Antika Pazarı`nı, Bab-ı Nun Gelenekli Sanatlar ve Kültür Derneği Başkanı Hattat Mahmut ve Hattat Ali Özden ile birlikte ziyaret etmiştik. Nilüfer Antika Pazarı`nın kurucusu ve dernek Başkanı Erdal Sadıçile gerçekleştirdiğimiz röportajı dün yayınlamıştık.

Bugün, Nilüfer Antika Pazarı`nda hasbihal ettiğimiz Bursa`nın önde gelen sanatçılarından Mine Tülek yaptığımız ebru sanatı sohbetini irfanınıza arz ediyoruz.

Mine Tülek Hanım sizi tanıyabilir miyiz?

1969 yılında Bursa da doğdum. Tüm öğretim hayatım burada geçti. 1985 yılında UÜ Eğitim Fakültesi Resim Bölümüne girdim ve 1989 yılında mezun oldum. 1992 yılında Milli Eğitim Bakanlığı`nda öğretmen olarak çalışmaya başladım. İlk görev yerim Erzurum. Ebru sanatı ile tanışmam 2003 yılına denk gelir. Kültür Bakanlığı`nın açtığı bir kursa müracaat edip kabul edilmemle başlıyor bu aşkım.

Ebru eğitiminizi kimden aldınız?

Hocamız Osman Kenarda idi. Hocamız kısıtlı sürede bizlere Ebru Sanatının ruhunu anlatmaya ve tekniklerini öğretmeye çalıştı. Bildiğiniz üzere bütün sanat dalları gibi ebru sanatı da sürekli çalışmak ve kendini geliştirmekle ilgili bir alan. O günden beri hiçaralıksız bu zamana kadar ebru teknesinin başından ayrılmadım. 2010 yılından beri Artı Sanat Eğitim ve Kültür Derneği`nde ebru derslerine devam etmekteyim.

`height=

Bursa`da güzel sanatlara dair neler yapılıyor?

Aslında gitgide tek düzeleşen bir durum var diyebilirim. Son derece kısıtlı olan sanat galerilerinde neredeyse hep aynı tarzda eserler sergileniyor. Seçici kurullar bu konuda yeteri kadar çeşitliliğe yer vermiyor maalesef. UÜ Güzel Sanatlar Fakültesi ve Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi gibi pek çok sanat eğitimi veren okulun olduğu bir şehirde özel sanat galerilerinin olmaması, olan galerilerin de yeteri kadar yeniliğe açık olmaması sanatçıların başka şehirlerde arayışa girmesine neden oluyor.

Bu bağlamda siz nelerle meşgul oluyorsunuz?

Ben biraz önce de söylediğim gibi 2010 yılından beri içinde bulunduğum dernekle sanatsal içerikli birçok etkinlik yaparak toplumda bir bilinçoluşturmaya çalışıyorum. Sadece dernekte verilen eğitimler değil aynı zamanda çeşitli müzelere ve sergilere gezi programları düzenleyerek çeşitlilik yaratmaya ve farklı çalışmaları görmeye çalışıyorum. Ayrıca zaman zaman İstanbul`daki galerilere eser göndererek kendimi de geliştirmeye ve değerlendirmeye çalışıyorum.

Sanat bir yolculuktur

Ebru çalışmalarınıza değinir misiniz?

Ben sanatın bir yolculuk olduğunu ve süreçiçinde evrildiğini düşünüyorum. Her sanatçının kendine göre bir tarzı olduğu, bunun da bir çeşit imza gibi eserlere taşındığını düşünüyorum. Aynı Barutçugil ebrusu gibi. O yüzden atölyemizde bizim imzamızı taşıyan, bizim atölyemizden çıktığı belli olan ebru çalışmaları yapıyoruz. Özellikle çift kat ebrular, dalgalı ebrular ve çizim ağırlıklı eserler yapıyoruz.

Eserlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz sadece kâğıda ebru yapıyoruz. Doğal olarak da zamanla elimizde kullanamadığımız pek çok eskiz birikiyor. En çok beğendiğimiz çalışmaları çerçeveye alarak senede iki kez sergi açarak sanatseverlerle buluşturuyoruz. Diğer çalışmaları da günlük hayat içinde kullanabileceğimiz objeler haline getirmeye çalışıyor ve tasarımlar yapıyoruz.

Bursa Nilüfer`de her ayın üçüncü pazar günü kurulan antika pazarında tezgah açıyorsunuz. Tezgâhınızı neler süslüyor?

Biraz önce bahsettiğim tasarımlarımızı ve paspartu altına aldığımız ebrularımızı sergiliyoruz genel olarak. Özellikle atık malzeme olarak düşündüğümüz pek çok objeyi sanatsal bir tasarım haline getiriyoruz.

Kalem kutularını, kuburları, hediyelik eşya kutularını ebru ile süslemek nasıl gündeminize girdi? Bu alanda başka neler yapıyorsunuz?

Dediğim gibi elimizde ve hatta evimizde biriken ve atmaya kıyamadığımız ebru çalışmalarını günlük hayatımızda kullanabilmek amacıyla ne yapabiliriz?` sorusunu kendimize sorarak başladı bu çalışmalar. Mesela bitmiş kâğıt havlu rulolarından peçetelik, kalemlik gibi ürünler tasarlıyoruz. Tabi ebru kâğıtlarıyla harmanlayarak.

`height=

Ebru dersleri veriyor musunuz?

Artı Sanat Eğitim ve Kültür Derneği çatısı altında bireysel çalışmalarıma, kurslara ve workshoplara devam ediyorum.

Ebru hayat gibidir

Bir ebru sevdalısını ebruya başladığında levha yapıncaya kadar hangi sürçler bekliyor?

Öncelikle dediğiniz sevda olmalı yürekte. Ebru yapma aşkı olmalı. Çünkü ebru biraz hayat gibi. Bir hata yaptığınızda geri dönemiyorsunuz, tüm renkleri bir arada harmanlıyorsunuz, tıpkı farklı düşüncelerdeki insanları hayatınıza aldığınız gibi. O yüzden temel ebru malzemelerini kullanarak kitre hazırlamaktan, boyaları ezmekten, fırçaları sarmaktan, boyaları ödleyip tekneyi hazırlamaktan çok daha önce geliyor istekli olmak.

Ebruyu muhtelif eserlere, eşyalara dönüştürüyorsunuz. Sanatseverler bu çalışmalara ne kadar ilgili?

Açtığımız sergilerde yaptığımız tasarımları da dostlarımızla ve sanatseverlerle buluşturuyoruz. Genel anlamda ilgi gösteriyorlar ve bizden bir anı kalsın istiyorlar. Hatta tasarımları nasıl yaptığımızı sorup fotoğraf çekiyorlar.

Ebru netice itibarıyla bir kitap sanatı. Böylelikle ebru bağlamından koparılmış olmuyor mu?

Evet, tabii ki başlangıçtaki amacı cilt işleri yapmak. Ancak süreçiçinde teknikler geliştikçe, en başta bahsettiğimiz sanattaki dönüşüm yaşanıyor. Bu gelişim kaçınılmaz. Ebru sanatı son 80 yıl içinde kitap sayfalarından çıkıp evlerimizin duvarlarına taşındı. Bundan sonra da kullandığımız bir abajurda, kalemlikte ve çantada ebru kâğıtları görebilirsiniz.

Mine Tülek: Ebrunun üstadlarına teşekkür ediyorum

Klasik ebru denilince ne/neler anlıyorsunuz?

Klasik ebrunun nasıl ve kim tarafından bulunduğu hala tam olarak bilinmiyor. Biz bugün biraz hazıra konmuş gibiyiz aslında. Bu kadar çok farklı malzemeyi bir araya getirerek bir sanat ortaya çıkaran üstatlara teşekkür etmekten başka bir şey bulamıyorum.

Artı Sanat Eğitim Kültür Derneği`nde ebru dersleri veriyorsunuz. Dernek, kültür ve sanat alanında ne türden çalışmalara imza atıyor?

Deneğimizin kuruluş amacı insanların sanat yoluyla kendilerini ifade etmelerini ve mutlu olmalarını sağlamak.

`height=

Sanat herkes için şifa kaynağıdır

Çünkü mutlu toplum mutlu insanlardan oluşur ve sanat her insan için bir çeşit şifadır. Biz de buradan yola çıkarak resim, ebru, müzik, drama, yaratıcı yazarlık gibi çeşitli eğitimler veriyor, sinema tarihi için önemli olan filmleri seyrediyor, çeşitli sanatsal geziler düzenliyoruz. Ayrıca şiir ve kitap okuma gruplarımız var.

Çocuklara ebru öğretiyorsunuz. Çocuklar ebru teknelerinin içinde ruhlarından akisleri görünce neler düşünüyor?

Evet 7-10 yaş arasındaki çocuklara ebru sanatını tanıtmaya çalışıyorum. Başlangıçta çok farklı geliyor, kafalarında oturmuyor mantık olarak. Suyun üzerine bir iz bırakabileceklerini düşünemiyorlar. Sonra ilk fırça darbesini tekneye damlattıktan sonra da ayrılamıyorlar. Çocuklar bizden daha özgür davranıyor ve yaratıcılıklarını kullanıyorlar. Açıkçası onlarla çalışmak daha yorucu ama bir o kadar da tatmin edici.

Geçtiğimiz hafta İstanbul`da Küçük İşler Büyük Eserler sergisi düzenlediniz. Serginin hikâyesini anlatır mısınız?

Benim sadece sanatsal işlerimi paylaştığım instagram üzerinden minelisanatevi diye bir sayfam var. Çocuklarla yaptığımız resimleri de o sayfada paylaşıyorum. İşte İstanbul`daki sergi davetini bu sayfa üzerinden aldık. Yaptığımız çalışmaları beğenmişler ve bizi de çağırdılar. Bursa`yı temsilen 11 öğrencimin çalışmasını götürdük o sergiye. Mekân çok hoştu tarihi bir mekânda yapıldı sergi. Çocuklar ve velileri içinse çok kalıcı izler bıraktığını düşünüyorum.

Küçüklerin büyük eserleri ne kadar ilgi gördü?

Biz sergi açılışında oradaydık. Serginin tanıtımı gayet başarılıydı. Her çocuk için bir katılım belgesi hazırlanmıştı. İsimlerinin yazılı olduğu davetiyelerden verildi. Yani Bursa`da yapılan açılışlardan daha fazla düşünülmüştü. O yüzden de başarılı bir açılış oldu diyebilirim.

İlginin artırılması için neler yapılabilir?

Her şeyden önce belediyelerin ellerinde bulundurduğu imkânları hiçbir ayrım yapmadan tüm sanatçılar için eşit kullanması gerekir. Ayrıca aynı İstanbul`da olduğu gibi dünya resim tarihi açısından önemli sanatçıların eserlerinin şehrimize getirilmesi ve bu anlamda insanların ufkunu açması lazım. Özel sanat galerinin kurulması için belediyelerin ekonomik anlamda destek olması lazım. Sanat eğitimi alan çocukların mutlaka desteklenmesi gerekir. Çünkü sanat uzun ve pahalı bir eğitim.

`height=

Ebru yapmak insanı durultur, sevdiklerinizle ebru yaptığınızda dertlerinizi de paylaşıp bölüşürsünüz diyorsunuz. Bu bağlamda ebrunun sosyal ve kuşatıcı yönüne ilişkin neler söylemek istersiniz?

Su insan hayatı için çok önemli bir faktör. İnsan vücudunun %70`i su. Ebru da suyla yapılan bir sanat olduğu için sizin titreşimlerinize göre karşılık veren bir özelliği var. Ruhunuzu besleyen, sizi sakinleştiren bir sanat. Bu yüzdendir ki sadece bireysel olarak sizi değil aynı zamanda çevrenizdeki insanları da mutlu kılan bir sanat. İşte bu sebepten Ebru sanatı tüm ruhu ve insanları kuşatır ve vazgeçilmez bir özelliği vardır.

İlginiz için teşekkür ediyorum.

Zaman ayırdığınız için ben teşekkür ederim.