Edirne`nin mühim yerel tarihçilerinden, araştırmacı yazar, gazeteci Tufan Baş 4 Ekim pazartesi günü geçirdiği ani rahatsızlık sebebiyle garî k-i rahmet oldu. 

Havsa`nın, Edirne`nin, bir adım öte Trakya`nın sevilen simalarından Tufan Baş yaşadığı topraklara borcunu hüvesi hüvesine milimi milimine ödemenin gayreti içerisinde bulunan önemli bir gazeteci ve yerel tarihçiydi. 

`src=

Tufan Baş`ı, arkadaşlarından, Osmanlıca âlimi, Hayrabolu ve Tekirdağ yerel tarihçilerinin öncülerinden Zeki Özkan ağabeyimin anlatımlarıyla gıyaben sevmiş, vakt-i merhununda Havsa üzerine bir mülakat yapmak için de telefonunu almıştım. Lakin vicahen tanışmak nasip olmadı.

Havsa`daki kabristanlıkta basübadelmevti beklemekte olan Tufan Baş`a İttifak Gazetesi camiası olarak rahmet niyaz ederken arkadaşlarının şahitlikleriyle bir vefeyât dosyası hazırladık. Ruhu için Fatihalar okuyalım.

'Tufan Baş`ın çalışmalarını bizzat kendisinden dinledim...'

Birol Alagöz

`src=

Havsalı yerel tarihçi, gazeteci Tufan Baş`ı kaybetmenin derin üzüntüsünü içerisindeyim. Onu 2020 yılının Ekim ayı sonlarında ziyaret etmek nasip oldu; Buluşur buluşmaz hemen Havsa`nın tarihi eserlerini,  sırasıyla 1577 yılında Sokollu Mehmet Paşa tarafından oğlu Kazım Paşa adına Mimar Sinan a yaptırılan Sokollu Camii`ni, Fukara-yı Bektâşiyân`dan olduğu söylenen Kurt Bey Anıtını, sadece kemeri kalan kervansarayı, harap vaziyetteki Sokollu Hamamı`nı ve bugün de kullanılmakta olup bütün tesisleri Mimar Sinan tarafından yapılan çeşmeyi gezmiştik. Bilahare Edirne`nin ilk Belediye Başkanı ve Trakya Paşaeli Cemiyeti`nin kurucusu Kasım Yolageldili`nin mezarını ziyaret için Yolageldi Köyü`ne gittik...

`height=

İstiklal Madalyalı vatansever Kasım Efendi`nin kabrinin günümüze yakışır biçimde yapılmasında Tufan Baş`ın çalışmalarını bizzat kendisinden dinledim... 

Havsa tarihi ve Kurtuluş Savaşı`na dair bölge hakkında bilinmeyen birçok tarihi gerçekleri anlatan Tufan Baş beni çok duygulanmıştı... 

Kendisine Allah`tan rahmet diliyorum.

Tufan Baş zamanımızın Evliya Çelebisi gibiydi.

Cengiz Bulut

`height=

Hani Behçet Necatigil der ya, 'Adı, Soyadı / açılır parantez / doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti/.../ parantezin içindeki çizgi / ne varsa orda.' 

Tufan Baş ağabeyimiz işte bu çizgiyi en iyi dolduranlardan biri idi...

Tufan Baş dostumuzu, ağabeyimizi 4 Ekim 2021 tarihinde beyin kanaması nedeni ile ebediyete uğurladık.

Tufan Baş Havsa ve Edirne tarihi araştırmaları ile 'Tavan arası' arşivinden tarihi belge, fotoğrafları ile her kesimin gönlünde taht kurmuştu. Kendisi zamanımızın Evliya Çelebisi gibiydi. Balkanlardaki Osmanlı İmparatorluk bakiyesi ırkdaşlarımızı ve yaşadıkları kadim Türk yurtlarını gezer, izlenimlerini kısa ve anlamlı, etkileyici bir uslû p ile sosyal medya vasıtası ile paylaşarak takipçilerini bilgilendirirdi. 

`height=

Gençyaşından itibaren uzun bir süre Hürriyet Gazetesi`nin Havsa muhabiri olarak bölge haberleri ile Edirne ve çevresini gündemde tutarak sorunların çözümüne katkı sağlamış, birçok sivil toplum kuruluşunda hizmet etmiş ve Havsa Belediye Meclisinde üçdönem görev alarak Başkan Vekilliği ile çok güzel işlere imza atmıştır. 

Tufan Baş 1961 doğumlu ve üçevlat sahibi idi. Edirne ve Havsalıların her daim hatırlayacağı bu güzel insanın vefâtı bütün sevenlerini çok üzmüştür. Mekânı cennet ruhu şâd olsun.

Tufan Baş tüm Rumeli coğrafyasıyla ilgiliydi.

Necmi Dereli

`height=

Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Tufan Baş ile gerçek hayatta hiçbir araya gelmemiş olmamıza rağmen, sosyal medya ortamındaki tarih ve kültür tutku ve faaliyetlerimiz bizi birbirimize yaklaştırdı. Kendisi yöneticisi olduğum iki sosyal medya grubuna üye olup, değerli katkılarda bulunuyordu. Ayrıca kendi FB duvarında ve yönettiği gruplardaki paylaşımlarını da her gün merakla bekler hale gelmiştik.

Kendisi Edirne`nin küçük ama zengin bir tarih birikimine sahip olan şirin ilçesi Havsa`da ikamet ediyordu. Günümüzde bilmeyenler tarafından Samsun`un Havza ilçesiyle karıştırılan bu Trakya kasabası, Balkanlar`a geçiş yolu üzerinde bulunması sebebiyle, Osmanlı`nın ilk yıllarından itibaren önemli bir konuma sahipti. İlçe 2. Bayezid`in hanımlarından Hafize Sultan`ın buraya yerleşmesi sebebiyle, önce Hafse olarak adlandırılıp, daha geçdönemlerde Havass-ı Mahmut Paşa adını da aldı. 

Merhum Tufan Baş, daha çok kendi şehirlerinin tarihine odaklanan biz diğer Trakya yerel tarihçilerinden farklı olarak, yalnız Havsa değil, çok daha yoğun olarak tüm Edirne, Trakya ve hatta Rumeli coğrafyasının tamamına ilgi duyan, mesai harcayan vâkıf bir şahsiyetti. Çeşitli dönemlerde yaptığı belediye meclis üyeliklerini de, günlük siyaset yerine, çok büyük eksiğimiz bulunan tarih ve kültürümüze hizmete araçkılmıştı. 

Eski deyimle velû d yani üretken bir yazar olan Tufan kardeşimiz, yaptığı yurt içi ve yurt dışı gezilerden kültürümüze katkı sağlayacak bol bol malzeme getirip bizlerle paylaştığı gibi, uzmanı olmadığı konularda da işin ehli kişilere danışarak, elindeki tarihi materyalleri değerlendiren mütevazı bir şahsiyetti. Ortak nokta olarak tarihimizi ve kültür coğrafyamızı temel aldığı için de, her kesimden tarih düşkünleriyle yıldızı barışıktı. Kültür dünyamızın önemli isimleriyle de irtibatı olduğu için, adı ve etki alanı Trakya`mızın çok çok dışına taşmış olan bölgemizin temsilcisi bu kardeşimizi, rahmet ve minnetle anıyorum.

Tufan Bey demek geniş bir müktesebat demekti. 

Yılmaz Akçaalan

`height=

Ölüm, bize soğuk gelen kelime... Oysa hepimiz biliriz bir gün ulaşacağımız o günü... Bir tohum sümbül vermez çürümedikçe, muazzam bir sır hepimiz için ibret alma, en büyük nasihat...

Tufan Baş Bey`le 2013 yılında tanıştım, daha ilk tanışmada insanı samimiyetle cezbeden bir kişilikti. Ben de daha ilk tanışmada esprimi yapmıştım. Demiştim ki: 'Siz bizim Tarih Grubumuza çok geçdâhil oldunuz, yolculuğu bir süre ayakta yapacaksınız.' O da yine zarif bir lisanla 'Elbette, ben ayakta yolculuk yapmaya râzıyım, sizin grubunuza girdim ya...' demişti.

Bu geçen 8 yıl kısa bir süre elbette. Çok sık görüşmesek de mesajlaştığımız, hâl/hatır sormuşluğumuz çoktur. 

Birbirimizle genellikle Cengiz Bulut Bey`in bulunduğu ortamlarda buluşur, sohbet eder, genellikle de Edirne tarihi, Edirne kültürü üzerinde konuşmaktan zevk alırdık.

İnsanın bu dünyada güzel iz bırakabilmesi ne güzel. Tufan Bey`in Tavan arasından` diye paylaşımları vardı o tavan arası ne çok zengindi, ne çok kıymetli belge, bilgi, hâtıralar oralardan gelirdi. Bitmek tükenmek bilmez bir hazî ne... Çoğu kez birçok kişinin -tabii esprili olarak- ne büyük bir tavan arası orası, ne de bitmek tükenmek bilmez şeyler çıkıyor` dediği vâkidir.

Hemen hemen her bayramda ve özel günlerde iki Rumelili, çıplak ayaklı küçük çocuğun fotoğraflarını paylaşırdı, bazan bu çocuklar bayram için geleceklerdir bazan da bir güzel hâtıra olarak o güzelim Rumeli`nden yüreklerimize nice hisleri boca etmekteydi.

`src=

Ahh o Rumeli!

Tufan Bey demek, aslında geniş bir müktesebât demekti, nice güzellikler çeşitli vesilelerle bize ulaşırdı, bazan da muhâcir olarak Rumeli`den göçedip bu topraklara gelen dedelerimizi, ninelerimizi hatırlatırdı bize. Ahh o Rumeli, belki de yüreklerimizde taşıdığımız o Rumeli her ne kadar şî vemize yerleşemedi ise de, ruhlarımızdaydı. 

Bu vesî le ile yazmalıyım ki, rahmetli anneciğim alzheimer hastalığının pençesindeydi, kendisine zaman zaman Rumeli türküleri dinletirdim, canlanır, eşlik ederdi, tek kelimesini bile unutmadığı o türküler, hem onu hem bizi hüzünlendirirdi.

Şimdi Tufan Bey için aynı hisleri yaşıyorum... Hüzünleniyorum, onu kaybetmiş olmaktan dolayı üzgünüm, Allah`tan rahmet diliyorum.